/ Tezler / 20. Yüzyılda Sanatın Üretim, Tüketim ve Eylem Alanı Olarak Sokak

24/3/2016 / skopbülten

 

Daniel Buren, Paris’te afişleme yaparken, 1969.

 

Burjuva Devrimi’nin, Aydınlanma’nın ve sanayileşmenin tüm getiri ve götürüleri ile girilen 20. yüzyılda, kapitalist endüstrinin hızlı gelişimiyle ortaya çıkan bütün toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi dönüşümler hem sokağı hem sanatı hem de sokak ve sanat arasındaki ilişkiyi doğrudan etkilemiştir. Sokak, bu anlamda salt fiziksel bir mekân olmanın ötesinde toplumsal, kentsel ve gündelik hayat içindeki her türlü gelişmenin ve dinamiğin merkezinde olmuştur. Sanat ise bütün bu dönüşümlerin bir aracı ya da bir aktörü olarak, başka bir deyişle bütün bu gelişmelerin bizzat öznesi ya da nesnesi olarak, öyle ya da böyle yüzyıl boyunca etkin rol almıştır.

Sanat alanı için 20. yüzyıl, geçmiş on dokuz yüzyıl ile her anlamda hesaplaştığı bir dönem olmuştur. Bu sorgulamaya sebep olan ise bahsi geçen dönüşümlerdir: Yani eski sistemlerin yerine gelen yeni sistemler, yeni üretim teknik ve biçimleri, yeni toplumsal ve kültürel yapılardır. Sanatçı, bu bağlamda gerek tüm bu yenilikleri yerinde keşfetmek, gerek bu yeni sistemle iktidar ve özgürlük mücadelesine girmek üzere, gerekse bu yeni sistem içinde yaşamını sürdürebilmek ve kendine bir rol, bir alan ya da bir kazanç sağlayabilmek üzere sokakta yer almıştır. Bu çalışma, 20. yüzyıl boyunca sanatsal alanın ilgili tüm aktör ve araçlarının sokakta yer alma nedenlerini, süreçlerini ve sonuçlarını irdeleyerek ilgili kavram, yaklaşım, akım ve uygulamaları biraraya getirmeye çalışmaktadır.[1]

 

 

Yazar: Eren Gülbey

Danışman: Prof. Rıfat Şahiner

Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat ve Tasarım Anasanat Dalı / Sanat ve Tasarım Sanat Dalı

Türü: Yüksek Lisans

Yılı: 2012

 



[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.