Philip Guston’ın (1913-1980) retrospektif sergisi Londra Tate Modern Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Sergi 2024 Şubat sonuna kadar sürecek.
Philip Guston, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından New York’ta “soyut ekspresyonizmi” kuran Jackson Pollock, Willem de Kooning, Arshile Gorky, Mark Rothko, Robert Motherwell, Franz Kline gibi sanatçılar arasındaydı. Bu grup 1930’larda Amerikan müral sanatını başlattı. Meksika Devrimi’ni (1910-1920) efsaneleştiren ve hepsi Amerika’da da müraller boyayan Meksika Müral Okulu’nun kurucuları olan “Üç Büyükler”i örnek almışlardı: Rivera, Orozco, Siqueros. Sanatlarıyla ırkçılığa, savaşa ve sömürüye karşı mücadele ediyorlardı. O zamanlarda liberallerle faşizme karşı ittifak içinde olan Amerikan Komünist Partisi’nin yörüngesindeydiler.
Batı sanatı 1950’lerde soyuta yöneldi. Philip Guston ve müralist arkadaşları da bu dönüşümden etkilenerek, “Amerikan modernizmi” olarak da tanımlanan “soyut ekspresyonimi” kurdular. Ancak 1968 ayaklanmalarından sonra Philip Guston “soyutu” eleştirerek, daha politik olarak değerlendirdiği bir realizme döndü ve gene ırkçılığı hedef alarak, insanlığın ‘kötülüğünü’ resmetmeye başladı. [AA]