Paris'in fotoğraf, sinema ve video sanatları merkezi Jeu de Paume'daki 'Ayaklanmalar' (Soulèvements) başlıklı sergi, 18. yüzyıldan bu yana farklı mecralarda çalışan sanatçıların başkaldırı, direniş ve isyan temsillerine odaklanıyor; dünyayı ayağa kaldıran ya da dünyaya karşı ayaklanan insanları konu alıyor. Küratörü, sanat tarihçisi ve felsefeci Georges Didi-Huberman, sergiyi beş tematik bölüme ayırmış: Etkenler, Jestler, Sözcükler, Çatışmalar ve Arzular. Her bölüm ayaklanmanın ayrı bir haline ayrılmış: karşı koyan bedenler, inşa edilen barikatlar, isyan eden sözcükler, diri tutulan umutlar gibi. Sergide Goya'dan Eyzenşteyn’e, Baudelaire'den Guy Debord'a ve Sigmar Polke'ye, 100 kadar sanatçının resimleri, gravürleri, video enstalasyonları, fotoğrafları, filmleri, afişleri ve el yazmaları var. Aralarında kitlesel hareketlerin soyut gücünü yansıtan Henri Michaux'nun İsimsiz'i gibi eserler olsa da, çoğu, tarihî olayları ya da hareketleri anlatan, gerçek ayaklanmaları temsil eden işler. Örneğin, Tahrir Meydanı protestocularını, Plaza de Mayo annelerini, Kara Panterler’i, Makedonya sınırındaki mültecileri, toprak reformu için ayaklanan Perulu çiftçileri anlatıyorlar. 1871 Paris Komünü ile 1968 isyanı sergide ayrıcalıklı bir yere sahip.
Serginin afişinde ve kataloğunun kapağında yer alan fotoğraf: Gilles Caron, Londonderry'deki protestolar, Kuzey İrlanda 1969.
Sergide gösterilen Tayvanlı sanatçı Chieh-Jen Che'nin 2006 tarihli Güzergâh başlıklı filminden bir kare.[1]
Henri Michaux, İsimsiz, 1975.
Sigmar Polke, İki Süper Güce Karşı – Kızıl Bir İsviçre Uğruna, 1976.
'Etkenler' başlığı altında, fırtına koparan, ışık saçan, dalgalanan ve nihayetinde "zincirleri kıran" hareketler toplanmış. Goya'nın sergide yer alan gravürü Caprichos'un işaret ettiği gibi, bu hareketler daha iyi bir dünyayı hayal etmeye yarayan düşler ve fanteziler sayesinde gerçekleşiyor.[2] Teslimiyetten, biattan kurtulup ayağa kalkmanın işareti ise 'Jestler'. Boyun eğmenin yükünden kurtulmak için 'ayaklanmak' eninde sonunda bir 'jest'. Ve aynı zamanda bir his. Umudun ve direncin ifadesi. Serginin bu ikinci bölümünde silkinen, eyleme geçen, direnen, haykıran insanlar var. 'Sözcükler', bağırış çağırışların, haykırışların ardından gelen dile dökme aşamasına dair. Paris Komünü sırasında Rimbaud'nun dediği gibi, eylemin en önünde şairlerin yer alması, sözcüklere olan bu gereksinimden. Romantiklerden dadacılara, sürrealistlere ve sitüasyonistlere, hepsi şiirsel isyan hareketlerine girişiyorlar. Duvar yazıları, kitaplar, bildiriler, gazete yazıları, sosyal ağlar sayesinde bu hareketler kamusal alana yayılıyor. Ortalık bir kez alevlenince, kimilerine göre kaos ortaya çıkıyor: 'Çatışmalar'. Barikatlar yükseliyor, ortalık yakılıp yıkılıyor. İktidarı elinde tutanlar, sadece arzularının gücüyle ayaklananları bastırıyor. Ancak Joan Miró'nun, Franco rejiminin 1974'te katlettiği bir anarşist öğrenciye adadığı Ölüme Mahkûm Adamın Umudu başlıklı üçlü resminin anlattığı gibi, 'Arzular' yok edilemiyor.[3]
Gustave Courbet, Barikatların Üzerinde Duran Gömlekli Adam, 1848.
Hiroji Kubota, Kara Panterler Chicago'da, 1969.
Serginin kapsamlı kataloğunda Jacques Rancière, Antonio Negri ve Judith Butler'ın yazıları yer alıyor. Her ne kadar sergi onlarca yıllık zulüm ve baskıyı hatırlara getirse de, Didi-Huberman giriş yazısında umudu diri tutuyor: "Ne zaman bir duvar dikilse, 'duvarı aşmak' için 'dikilen' insanlar olacak. Hiç olmadı, hayallerinde. Sanki imgeler icat etmek –burada, ya da daha güçlü olarak belki başka bir yerde– siyasal umutlarımızı yeniden canlandırmaya katkıda bulunuyormuş gibi."[4] 'Ayaklanmalar' 15 Ocak 2017'ye kadar açık kalacak. [NAA]
[1] Videoyu izlemek için: https://vimeo.com/149775491
Filmde, Thatcher döneminde limanların özelleştirilmesi sonrasında Liverpool'da işten atılan sendikalı işçilerle dayanışma için dünyada gerçekleştirilen eylemlerden habersiz Tayvanlı liman işçilerinin yıllar sonra bu film için gerçekleştirdikleri sembolik protesto yer alıyor.