/ Pasajlar / Travma ve Yas

 

 

Travmatik bir olay nedir? Öncelikle bu adı hak eden olay "mutlu" bir olay olsa bile içinde travmatize edici bir şeyler vardır. Bir olay tarihin günlük seyrinde, bütün deneyimlerin sıradan tekrarı ve beklentisinde her zaman bir yara açar. Travmatik bir olay gerçekleşmiş olanın anısıyla –bilinçdışı anısı bile olsa– damgalanmış bir olay değildir sadece. Çünkü yara sadece geçmiş değil, gelecek karşısındaki dehşetimiz yüzünden de açık kalır. Olayın büyük sıkıntısının trajik bağlılaşığı, şimdi olmakta olan veya geçmişte olmuş olan şey değildir; olmakla tehdit eden şeyin haberci işaretleridir.

Olayın benimsenemezliğini şimdi ya da geçmiş değil, gelecek belirler. Bu benimsenemezliği geçmiş veya şimdi belirdiğinde de, olay, meydana gelebilecek veya belki de meydana gelecek olanın, şimdiye kadar meydana gelmiş olan her şeyden daha kötü olanın korkunç işaretlerini bedeninde taşımaktadır.

Travmadan söz ediyoruz; yani zamansallığı ne şimdi olan şu an'dan ne de geçmiş şimdi'den gelen bir olaydan değil, sunulması mümkün olmayan bir gelecek'ten gelen bir olaydan bahsediyoruz. Silah yaralar ve bilinçdışı bir yarayı sonsuza dek açık bırakır; bu silah ürkütücüdür, çünkü gelecek olandan, gelecekten, gelecek zamanın hikâyesinin gramerine bile direnecek kadar radikal bir gelecekten gelecektir. Bütün dünyaya şunun söylendiğini hayal edin: Meydana gelen şey, korkunç bir suç, ölçüsüz bir acı; fakat hepsi bitti, bir daha olmayacak, asla bunun kadar ya da bundan daha korkunç bir şey olmayacak. Bu durumda yasın görece daha kısa süreceğini sanıyorum. İster üzüntü, ister neşe duyalım, her şey çabucak, sıradan tarihteki normal seyrine dönerdi. Yas çalışmasından bahsedilir ve çoğunlukla yapıldığı gibi o sayfa kapatılabilirdi.

Eğer kötülüğün geldiği yer, daha kötüsünün gelme olasılığıysa, yas çalışması yapma imkânı bırakmayan bir travma vardır. Travma "olup bitmiş" bir saldırıdan ziyade, gelecek tarafından, gel-ecek tarafından, daha kötüsünün geleceği tehdidi tarafından meydana getirilir.

 

Giovanna Borradori’nin 2001’de Jacques Derrida’yla yaptığı söyleşiden seçilmiş pasajlar, Terör Günlerinde Felsefe: Jürgen Habermas ve Jacques Derrida ile Diyaloglar içinde, (ed.) Giovanna Borradori, çev. Emre Barca (İstanbul: YKY, 2008), “Otoimmünite: Gerçek ve Simgesel İntiharlar – Jacques Derrida'yla Söyleşi” başlıklı bölüm, s.124-125.

Derrida, pasajlar