Avrupa dillerinde yayınlanan Güney Asya edebiyatına ait kitapların kapaklarını araştıran Sinthujan Varatharajah, bunlarda tekrar tekrar aynı imgelerin kullanıldığını ortaya çıkardı: dupata giyen veya egzotik mücevherler takan gizemli kadınlar, çıplak ayaklar, esmer eller, hızmalar, bilezikler, çiçekler ve mangolar, ve her halükârda Tac Mahal.
Varatharajah, araştırmasına girişirken, Afrikalı yazarlara ait olan veya Afrika'dan bahseden kitapların kapakları üzerine bir makaleden esinlenmişti. Kültürel çalışmalar konusundaki bir blogda yayınlanan bu makale, Güney Afrika, Nijerya, Kongo gibi birbirlerine uzak yerlere ait olsa da bütün bu kitapların kapaklarının birbirine eş bir manzarayı gösterdiğini belgeliyordu: gün batımının kızıllığı önündeki akasya ağaçları. "Sanki, Afrika hakkındaki tüm romanların kapaklarını aynı kişi tasarlamış: kıta hakkındaki fikri Walt Disney yapımı animasyon filmi Aslan Kral'dan ibaret olan biri."
Arap dünyasıyla ilgili kitaplar da aynı stereotiplerin kurbanı oluyor. Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nde Arap edebiyatı dersleri veren Adam Talip, kapaklarda aynı görsel klişelerin kullanılmasını şöyle açıklıyor: Eğer okuyucu kitapta, "on kat kumaşla örtünmüş, şaşı gözlü kuzeniyle evlenmeye zorlanan ve arabanın arkasına atılmış bir Arap kadını bulamazsa, 'böyle de Arap kadını olur mu?' diyor".
Kadim kültürlerin birkaç imgeye indirgendiği, adeta bu imgelerle markalandığı, kitap kapaklarına yansıyan tasarım anlayışı, kolonyalizmden kalma oryantalist dogmaların etkilerini nasıl sürdürdüklerini göstermenin yanı sıra, neoliberal "çokkültürlülük" modasının hakikatini de teşhir ediyor. [AA]
Kaynaklar:
How to design the cover of a South Asian novel: include a shy woman in dupatta, the Taj, mangoes
hyperallergic.com: required reading