Müzenin Sanallaşması: Geceyarısı Robotları

15/8/2014 / skopbülten

Yüksek teknoloji ürünü dört robot sayesinde geceleri Tate Britain’ı ‘gezmek’ artık mümkün. Dünyanın herhangi bir yerinden Müze’nin web sitesine ulaştığınızda, robotlardan birini kullanarak, Tate Britain’ın ana galerilerinde ‘uyuyan’ sanat eserlerinden istediklerinizi ‘uyandırıp’ izleyebiliyorsunuz; tek başınıza sessiz galerilerde dolaşıp, Britanya sanatının 500 yılı elinizin altındaymış gibi hissedebiliyorsunuz. 13-17 Ağustos 2014 arasında ‘canlı’ olarak gerçekleşecek projenin adı After Dark (Karanlıktan Sonra). Müze’nin Medya bölümünün kotardığı, uzay çağının projesi olarak lanse edilen robotların test sürüşünü de zaten bir astronot yapmış. Böylelikle sahici sanat eserini görmenin, karşısında zaman geçirmenin, tefekkür etmenin yerini almakta olan sanal müze deneyimi yeni bir aşamaya ulaşmış oluyor. Projenin ‘canlı’ olarak nitelenmesi de ancak bir ironi gibi görünüyor.

Baktığınızda sıradan bir elbise askısıyla lambanın birleşmesinden oluşmuş gibi görünen robotlar inanılmaz bir hızla hareket ediyorlar. The Workers adlı bir tasarım stüdyosunun ödüllü robotları, daire biçiminde tekerlekli bir tabanın üzerine yerleştirilmiş iki kamerayla LED lambalarından oluşuyor. Bir kez şarj edildiğinde beş saat boyunca çalışıyorlar. Robotlar henüz merdiven inip çıkamasalar da, galerilerin her tarafına girebiliyorlar. Birbirleriyle ve paha biçilmez sanat eserleriyle çarpışmalarını önlemek için sensörleri var.

 

 

 

 

 

Robotlar uzaydan gelmiş yaratıklara benziyorlar; zaten Britanya’nın Uzay Ajansı ile çalışan RAL Uzay adlı bir şirketin yardımıyla üretilmişler. Test sürüşünü Toronto’daki ofisinden gerçekleştiren emekli albay Chris Hadfield, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun eski komutanı. Deneyimi “şaşırtıcı” diye nitelemiş; “elindeki robotu unutuyorsun, zihninin uzantısı haline geliyor – teknoloji dediğin böyle olmalı.”

Sadece dört robot olduğu için aslında çok az sayıda insan bu deneyimi yaşayabilecek. O da sadece birkaç dakika için. Ama isteyen herkes Müze’yi gezmekte olanları izleyebilecek. Yani müzeyi değil, robot-cam’e bağlanarak, müzeyi sanal olarak gezebilenleri izliyor olacaklar. Tasarım ekibi de sahne arkasında, herhangi bir kazaya zamanında müdahale etmek için tetikte bekleyecek. Sadece kazalara değil, arada sırada yerdeki ahşap kaplamaları seyre dalan robotlara da… Robotların nereye baktığı aslında o kadar da önemli değil, ne de olsa esas atraksiyon Tate Britain’ın şaheserleri değil, bu teknoloji harikaları olacak.

Tasarım ekibi daha önce Tate Modern’da ve Norwich’deki Sainsbury Center’da gece çalışırken bu fikir akıllarına gelmiş. Koskoca, bomboş galeriler gece onlara kalınca, bu deneyimin gündüz kalabalıkları arasında yaşanandan ne kadar farklı ve büyülü olduğunu düşünüp bunu bir proje haline getirmişler ve Tate Britain’a satmışlar. Sonuçta büyülü deneyimi robotlar ‘yaşayacak’, pek de tenha sayılmayacak sanal alem ise büyü bozulmasın diye fark ettirmeden onları izliyor olacak. (NAA)

 

tate.org.uk: after dark

guardian.com: follow that robot

 

ağ toplumu, müze