20. yüzyıl mimarlığında yaratıcılığın en önemli kaynaklarından biri, fuarlar ve sergiler için tasarlanan geçici yapılar: Mies van der Rohe’nin Barselona Pavyonu (1929), Alvar Aalto’nun 1937 Paris Dünya Fuarı için tasarladığı pavyon, Le Corbusier ve Iannis Xenakis’in 1958 Brüksel Dünya Fuarı’ndaki pavyonları, Buckminster Fuller’in 1959’da Moskova’da düzenlenen Ulusal Amerikan Sergisi’ndeki jeodezik kubbesi… Hepsi geçip gitmiş.
Mies van der Rohe, Barselona Pavyonu, 1929.
Londra’daki Serpentine Galerisi ise bu tür deneyleri sürekli kılmak için kurulmuş. Galeri, Hyde Park’taki mekânında, 2000 yılından beri her yıl, seçtiği bir mimara vaya bir mimarlık ekibine altı ayda inşa edeceği bir “yaz pavyonu” sipariş ediyor. Pavyonlar üç ay halka açıldıktan sonra kapanıyor ve yıkılıyor. Her yıl 250 bin dolayında izleyici çeken Serpentine, sanat-mimarlık birliğinin ve deneysel yaratıcılığın en önde gelen merkezi sayılıyor. [AA]
Toyo Ito, Cecil Balmond, 2002
Frank Gehry, Iwan Baan, 2008
Sou Fujimoto, 2013
Bjarke Ingels Group (BIG), 2016
Junya Ishigami, 2019