Frederick Kiesler (1896-1965), düşsel tasarılarının ancak çok küçük bir kısmı hayata geçirilmiş Avusturya asıllı Amerikalı mimar. 1925 Paris Dünya Fuarı için yaptığı “Uzayda Kent” projesi zamanının çok ilerisindedir. Hiçbir yapı öğesi barındırmayan ve açık, akışkan, organik bir mekân sunan yumurta şekilli beton kabuk serisi “Sonsuz Ev”in sürrealist resimle bariz benzerlikleri vardır; Kiesler hayatının sonuna kadar bu proje üzerinde çalışacaktır. Heykeltıraş da olan Kiesler’in temel arzusu sanat dallarını kaynaştırmaktır, bu amaçla tek üyesinin kendisi olduğu “korealizm” hareketini geliştirir. Kiesler Viyana’da tiyatro alanında çalışır. 1940’larda New York sürrealist grubundaki faaliyetlerinde tiyatro ve mimarlık alanındaki birikimlerini biraraya getirir. 1942’de Peggy Guggenheim’ın Art of This Century galerisini tasarlar; ters çevrildiklerinde heykel kaidesi işlevi de gören biyomorfik mobilyaların bulunduğu silindir biçimli bir mekândır burası. Aynı yıl “First Papers of Surrealism” sergisine katılır. 1947’de New York’taki Hugo Gallery’de düzenlenen “Bloodflames 1947” sergisini tasarlar ve Duchamp’la birlikte Paris’teki Galerie Maeght’te son büyük sürrealist sergiyi (“Le Surréalisme en 1947”) kurar. Aşağıdaki metin bu sergiyle ilgilidir; Kiesler Bütün Dinler İçin Totem başlıklı heykelini bu sergi için yapmıştır.[1]
“Le Surréalisme en 1947” sergisinin Hurafeler Salonu’nda David Hare, Roberto Matta, Joan Miró ve Yves Tanguy’nin eserleri, Galerie Maeght, Paris. Fotoğraf: Willy Maywald.[2]
Hurafeler Salonu'nun Sihirli Mimarlığı
19. yüzyıl, mimarlık-resim-heykel ittifakının şafağıydı, 20. yüzyılın ilk çeyreği ise çöküşü oldu. Rönesans bu Birlik içinde serpildi. İnsanın Öte taraftaki mutluluğa dair inancı onu kanatlar üzerinde oraya taşıdı.
*
Biz zamanımızda (1947) toplumsal bilinci yeniden keşfediyoruz. Yeni bir birlik için içgüdüsel gereksinim yeniden doğdu. Bu birliğin umudu artık ötede değil, BURADA VE ŞİMDİ.
*
Plastik Sanatların yeni gerçekliği yalnızca beş duyuya ait algıya değil, psişik gereksinimlere verilen yanıtlara dayalı verilerin korelasyonu olarak kendisini gösteriyor.
*
Mimarlıkta “modern işlevselcilik” öldü. “İşlev” kendi dayanağı olan Bedenin Krallığı’nı bile irdelemekten uzak kalıp her ne kadar dumura uğramış olsa da, asıl Hijyen ve Estetizm’in yarattığı giz (Bauhaus, Corbusier’nin sistemi, vb.) onu akamete uğratır ve tüketir.
*
Hurafeler Salonu, Mimarlık-Resim-Heykel Sürekliliğini günümüz araçları ve ifadeleri ile gerçekleştirmek yönünde öncü bir çabayı sunuyor.
Sorunun iki yönü var: 1) bir birlik yaratmak; 2) bunun içindeki resim-heykel-mimarlık unsurlarının birbirine dönüşümünü sağlamak.
*
Mekânsal düzeni ben kurdum. Ressamlar Duchamp, Max Ernst, Matta, Miró, Tanguy ile heykeltıraşlar [David] Hare ve Maria’yı [Martins] tasarımı gerçekleştirmek için davet ettim. Heyecanla katıldılar. Her sanatçı için ayrı ayrı bütünün her parçasını, biçimi ve içeriği, ben düşündüm. Yanlış anlamaya yer yoktu. Bütünde bir aksaklık olsa bu yalnızca benim hatam olurdu çünkü onlar benim tasarladığım karşılıklı ilişkileri harfiyen uyguladılar. Tek bir uğraş alanında çalışan sanatçılar tarafından değil, Mimar-Ressam-Heykeltıraş ittifakına Şair’in (Tema’nın yazarı) eklenmesiyle doğan bu ortak iş, başarılı olmasa bile, plastik sanatlarımız için en ilham verici gelişmeyi temsil ediyor.
“İşlevsel Mimarlığın” hurafesi olan Hijyen’in gizemine karşıyım. Sihirli Mimarlığın gerçeklikleri insan varlığının bütüncüllüğüne dayanır, o yaratığın kutsanmış ya da lanetlenmiş parçalarına değil.[3]
Frederick Kiesler, Hurafeler Salonu Mimari Planı, 1947.[4]
Frederick Kiesler, Bütün Dinler İçin Totem, 1947.[5]
[1] Kaynak: Lucy Lippard (ed.), Surrealists on Art (New Jersey: Spectrum, 1970) s. 151.
[2] Kaynak: Sürrealizm / Mimarlık: Mekân Sanatı, der. Nur Altınyıldız Artun (İletişim Yayınları SanatHayat dizisi, 2. baskı 2020).
[3] Kaynak: “Hurafeler Salonu’nun Sihirli Mimarlığı”, Sürrealizm / Mimarlık: Mekân Sanatı içinde, s. 483-484.