Para, sanat, lüks, iktidar, himaye, 17 Eylül 2011- 22 Ocak 2012 tarihleri arasında Floransa’da, Palazzo Strozzi’de düzenlenen Money and Beauty sergisinin başlıca temaları. Ancak sergi bugünleri değil, modern bankacılığın ortaya çıktığı 15. yüzyıl Floransa’sını ele alıyor. Geliştirdikleri bankacılık yöntemleri sayesinde ticaret ve iş dünyasına hâkim olan, Floransa’yı finansın merkezi yapan Medicilerin ve diğer birkaç bankacı ailenin servet ve güç kazanma yollarına, para biriktirme becerilerine, uluslararası ilişkileri yönlendirme biçimlerine odaklanıyor. Bir tür ‘günah çıkarma’ güdüsüyle başladıkları sanat himayesini nasıl bir iktidar aracına dönüştürdüklerine bakıyor. Serginin başlığında yer alan “para ve güzellik” ilişkisi, sonunda Batı sanatının en parlak dönemini yaşamasına yol açıyor. Sergi, sanat hamileri olarak bankacı ailelerin bu oluşumdaki rollerine, onların Rönesansı “finanse etme” süreçlerine ışık tutuyor. Ancak gerilimi eksik olmayan bir süreç bu. Edinilen büyük servetlerin değiştirdiği yaşam biçimleri ile dini öncelikler arasında kopan fırtınalar, siyasal çalkantılar da serginin konuları arasında. Zaten başlıktaki ‘törensel ateş’ de 1497'de hikâyenin sonunu getiren kıyıma işaret ediyor.
Batı sanatının en parıltılı dönemini doğuran koşullar 15. yüzyıl sonunda savaşla, Medicilerin iktidardan düşmesiyle ve kentte baş gösteren frengi salgınıyla sarsılır. Ünlü bankacı ailelerin güce olduğu kadar güzelliğe ve lükse düşkünlükleri, gösterişli yaşamları giderek ahlaki düşkünlüğün göstergeleri olarak tepki çeker. Nihayet Dominiken rahip Savanarola başa geçerek Rönesans’ın temsil ettiği her şeyi, tanrının yolundan sapma olarak lanetler ve kentte bir tür arınma ayini başlatır. Geleneksel Floransa karnavalının son gününde, insanları günaha sürüklediğine inandığı ‘boş kibir’ nesnelerini evlerden toplatıp kentin orta yerinde yaktırır. Yakılanlar arasında aynalar, mücevherler, giysiler, maskeler, peruklar ve kozmetiklerin yanı sıra, müzik aletleri, Boccaccio’nunkiler de dahil şiirler, şarkılar, resimler ve heykeller vardır. Söylentiye göre, Savanarola taraftarı kesilen Botticelli de kendi resimlerinden birkaçını ateşe atarak ayine katılır. Serginin başlığındaki Bonfire of the Vanities işte bu ateştir. Çok geçmeden Savanarola aynı meydanda yakılarak öldürülür, Mediciler iktidara geri döner dönmesine ama, Botticelli bir daha resim yapmaz.
Bonfire of the Vanities edebiyatta, televizyon dizilerinde, resimli romanlarda, hatta video oyunlarında, defalarca atıf yapılan bir kıyım. Ancak onu popüler bir terim haline getiren, Amerikalı yazar Tom Wolfe’un 1980'lerde Wall Street’te yaşanan finansal yükselişi konu alan aynı isimli kitabı (1987) ile ondan uyarlanan Brian de Palma’nın yönettiği film (1990). [NAA]