Devrimci Sitüasyonlar ve Sanat

Öncelikle, dünyayı değiştirmek gerektiği görüşündeyiz. İçinde kendimizi sıkışmış hissettiğimiz hayatta ve toplumda olanaklı en özgürleştirici değişimi arzuluyoruz. Bu değişimin uygun eylemlerle olduğunu biliyoruz.

Bizim işimiz tam olarak belli eylem araçlarını kullanmak ve yenilerini keşfetmektir. Bu yeni araçlar kültür ve gelenek alanlarında daha rahat fark edilebilir olmakla birlikte, bütün devrimci değişimlerle etkileşim içinde kullanılacaktır.

İçerdiği militan anlamı da göz önüne alırsak, kolektif avangard kavramı ise, hem devrimci bir kültürel programa olan ihtiyacı, hem de bu programın gelişimini engelleyen güçlere karşı mücadele etme ihtiyacını ortaya çıkaran tarihsel koşulların son zamanlardaki ürünüdür. Bu tür gruplar, devrimci politikanın geliştirdiği bazı örgütlenme yöntemlerini etkinlik alanlarına katmaya yönelirler, nitekim gelecekte onların faaliyetleri politik eleştiriyle bağ kurulmaksızın düşünülemeyecektir. Bu açıdan fütürizm, dadaizm ve sürrealizmden, 1945 sonrasında biçimlenen sanatsal hareketlere doğru gözle görülür bir ilerleme vardır. Ama gene de bu aşamaların her birinde evrensel değişim yönündeki aynı iradeye rastlanır.[1]







[1] “1957 Guy Debord: Sitüasyonların İnşası ve Uluslararası Sitüasyonist Akımın Etkinlik ve Örgütlenme Koşulları Üzerine Rapor”, çev. Kaya Özsezgin, Sanat Manifestoları, Avangard Sanat ve Direniş, der. Ali Artun (İstanbul: İletişim, 2010), s. 279, 282.

sitüasyonizm