/ Dadanın 100. Yılı / Dada Suare

19/2/2016 / skopbülten

Hugo Ball "sanatsal bir örgüt", bir hareket, bir ekol yaratma fikrine karşı; çünkü ne o ne de Richard Huelsenbeck, "sanatın  kendi başına bir amaç" olduğuna inanıyorlar. Sanat, içinde yaşadıkları “zamanların hakikatinin kavranması ve eleştirilmesi için bir fırsat".[1] "Onca kamusal sistemin üstüne bir yenisini yaratmak Ball'un isteklerine çok uzaktı. Yaptıklarında bir kibir, bir böbürlenme olduğunu fark etti. Alışılmış ahlak kalıplarından kaçıyorlardı ama, bunu kendilerini bir yeni insan mertebesine yükseltmek için yapıyorlardı. Usdışı olmayı ‘doğaüstü’ne giden bir yol olarak görüyorlar, akademik bilgiyi parçalamanın en iyi yolunun sansasyon olduğunu sanıyorlardı. Bütün bunlardan kuşku duymaya başladı. Kabare'nin karmakarışık havası ve eklektizmi hoşuna gitmiyordu. Yalnız başına, kendini çağından yalıtmanın, hızla yükselen bir sanat hareketinin girişimcisi olmaktan daha dürüst olduğuna inanıyordu".[2]

Sonunda Ball 23 Haziran 1916 akşamındaki gösterinin ardından Kabare Voltaire'i kapadı. Dada icat edilmişti ve bundan sonraki gösteriler artık ‘Dada Suareleri’ olarak anılacaktı. Zürih’te 1919 yılına kadar sekiz ‘Dada Suare’ düzenlendi. İlki Fransız Devrimi sırasında Bastille Hapishanesi'nin basıldığı gün olan 14 Temmuz 1916'da, Waag Salonu'nda gerçekleşti. Dağıtılan programa göre suare şunları kapsıyordu: dans, müzik, teori, manifesto, resimler, şiir, kostüm, mask.[3] Ekip, Kabare Voltaire gösterilerindeki altı kişilik kadroyla aynı, fazladan Hans Heusser var. Heusser, Dada hareketindeki hakkı yenmiş Zürih'li bir besteci. Suareyle birlikte ekibin demirbaşlarından biri oluyor. Bu ilk suareden sonraki beşi, 1917 başında açılan Galeri Dada'da yapıldı.

 

                                    Hans Arp, İsimsiz (Rastlantı Kurallarına göre Düzenlenmiş Dörtgenlerle Yapılmış Kolaj), soldaki 1916-1917; sağdaki 1917.

 

Dada Suare, Heuser'in piyanosu ve Hennings'in şiirleriyle başlıyor. Bu şiirler arasında en çok hatırda kalan "Morfin". Ama gecedeki en önemli yenilik manifestolar. Tzara "Bay Antipirin’in Manifestosu"nu bu gece okuyor:bundan böyle rengârenk sıçmak istiyoruz”.[4] Arp, kolajları üzerine bir bildiri sunuyor. Diğerlerinin de bildirileri var. Ama bütün bunlar arasında öne çıkan Ball'un manifestosu.

 

Emmy Hennings

Morfin

1916

Son bir macera bekliyoruz

Gün ışığı ne umurumuza

Kulelerden gündüzler harabeler

Sarsıntılı geceler-Araf'taki dualar.

Artık günlük postaya bakmıyoruz

Yalnız bazen yastıklara gömülüp sessizce gülümsüyoruz,

Çünkü her şeyi biliyoruz, ve uçuyoruz

Sinsi sinsi oradan oraya titreyip durup sinsice.

Bugün hâlâ yağmur atıştırıyor keyifsizce

Hayatı itekliyoruz kararsız

Ve uyuyoruz, perişan ve yorgun...[5]

 

 

 

Tristan Tzara

Zürih Kroniği

14 Temmuz 1916

Dünyada ilk kez. Waag Salonu

I. DADA SUARESİ

(Müzik, danslar, teoriler, manifestolar, şiirler, resimler, kostümler, masklar)

Ufak bir kalabalığın karşısında Tzara gösteri yapıyor, renkli işeme hakkımızı istiyoruz istiyoruz istiyoruz, Huelsenbeck gösteri yapıyor, Ball gösteri yapıyor, Arp ‘Bildiri’, Janco ‘resimlerim’, Heusser ‘özgün besteler’ köpekler uluyor ve piyanoda piyanoda Panama’nın teşrihi ve rıhtım –haykırılan Şiir– salonda bağrışma ve kavga, ilk sıradakiler onaylıyor, ikinci sıradakiler kendilerini yetersiz ilan ediyor, gerisi bağırıyor, kim en kuvvetli, büyük davul getirildi, Huelsenbeck 200’e karşı, koca davulla ve sol ayağındaki küçük zillerle vurgulanan Ho osenlatz–insanlar protesto ediyor bağırıp çağırıyor pencereleri kırıp döküyor birbirlerini öldürüyor yıkıyor dövüşüyor işte polis geliyor fasıla

Boks yeniden başladı: Kübist dans, kostümler Janco’nun, her adamın başının üstünde kendi büyük davulu, gürültü, Zenci müziği / trabatgea bonoooooo oo ooooo / 5 edebi deney: fraklı Tzara perdenin önünde duruyor, hayvanlar uğruna tamamen ayık, ve yeni estetiği açıklıyor: jimnastik şiir, sesli harfler konseri, bruitist şiir, statik şiir fikirlerin kimyasal düzenlemesi, “Biriboom biriboom” saust der Ochs im Kreis herum (öküz daireler çizerek hızla koşuyor) (Huelsenbeck), sesli harflerden oluşan şiir a a ò, i e o, a i ï, yeni yorum, atardamarların öznel çılgınlığı yanan binalar üzerinde kalbin dansı ve izleyicilerin akrobasisi. Yine feryatlar, koca davul, piyano ve iktidarsız top, kartondan yapılmış yırtılmış kostümler izleyiciler hummaya tutuluyor ara ver. Gazeteler tatmin olmamış 4 ses için simültane şiir + 300 umarsız ahmak için simultane iş.[6]

 

Tristan Tzara

Bay Antipirin’in Manifestosu

14 Temmuz 1916

DADA yoğunluğumuzdur: sonuca varmayan süngüler diker alman bebeğin sumatralı kafası; Dada terliksiz ya da paralelsiz bir hayattır; birliğe hem karşıdır hem taraftar ama geleceğe kesinlikle karşıdır; beyinlerimizin tüy dolu yastıklara dönüşeceğini, dogmatizm karşıtlığımızın bir memurunki kadar dışlayıcı olduğunu, özgür olmasak da özgürlük diye haykırdığımızı bilecek denli bilgeyiz; disiplin ve ahlak yoksunu acımasız gereklilik ve biz insanlığa tükürüyoruz.

DADA Avrupa’ya özgü zaafların çerçevesi içinde kalır, alt tarafı yine de boktur ama sanatın hayvanat bahçesini konsolosluklara ait tüm bayraklarla donatmak için bundan böyle rengarenk sıçmak istiyoruz.

Sirk takdimcileriyiz biz ve panayırların manastırların randevuevlerinin tiyatroların gerçekliklerin duyguların lokantaların rüzgârları arasında ıslık çalarız ohooho güm güm.

Tıpkı transatlantikler, düşünceler ve fikirler gibi otomobilin de uyuşuk soyutlamalarıyla bizi yeterince uzun süredir şımartmış bir duygu olduğunu ilan ediyoruz. Her ne kadar yüzeysel gibi görünsek de, aslında merkezlerdeki özü arıyoruz ve bunu gizleyebilirsek memnun oluyoruz, harikulade seçkinlerin pencerelerini saymak istemiyoruz çünkü DADA hiç kimse için var olmaz, herkesin bunu anlamasını istiyoruz çünkü sizi temin ederim ki bu DADA’nın balkonu. Oradan bütün askerî marşları duyabilirsiniz ve bir melek gibi havayı yararak aşağı inip işemek ve meseli kavramak için kendinizi bir hamamda bulabilirsiniz.

DADA ne çılgınlıktır ne bilgelik ne de ironi, bana bak nazik burjuva.

Sanat pılı pırtıyla oynanan bir oyundu, çocuklar sonu çınlamayla biten sözcükler toplardı, sonra ağlayıp bağırarak şiir dizeleri okurlardı ve mısralara ufak oyuncak bebek ayakkabıları giydirirlerdi ve mısralar biraz ölmek üzere kraliçeye dönüşürdü ve kraliçe balinaya ve çocuklar görünmeksizin oraya buraya koşuşurdu.

Ardından kerli ferli duygu elçileri gelip koro halinde tarihsel olarak haykırdılar:

Psikoloji Psikoloji hihi

Bilim Bilim Bilim

Fransa Çok Yaşasın

Saf değiliz

Peş peşe geliriz

Özeliz

Alık değiliz

Ve akıllıca bir tartışmayı pekâlâ götürebiliriz.

Fakat bizler, DADA, onlarla hemfikir değiliz çünkü, bana inanın, sanat ciddi değildir ve hele ki suçu ele verirken bilgiçlik taslayarak vantilatör diyorsak, bu, siz nazik dinleyicilerimizi hoşnut etmek içindir, sizi çok seviyorum, ve sizi temin ederim, size tapıyorum.[7]

 

 

 

Çeviriler: Nur Altınyıldız Artun ve Ali Artun

 



[1] Hugo Ball, Flight Out of Time: A Dada Diary, der. John Elderfield, çev. Ann Raimes (New York: Viking Press, 1974) s. 58.

[2] John Elderfield, “Introduction”, a.g.e. içinde s. xxix.

[3] Hugo Ball, a.g.e. s. 74.

[4] Tristan Tzara, “Manifesto of Mr. Antipyrine”, çev. Ralph Manheim, The Dada Painters and Poets: An Anthology içinde, der. Robert Motherwell (New York: Wittenborn, Schultz, 1951) s. 75.

[5] Şiir ilk olarak 1916 Haziran’ında Cabaret Voltaire’de yayınlanıyor, s. 12. İngilizce çevirisi Dada içinde, der. Rudolf Kuenzli (Londra: Phaidon, 2006) s. 195.

[6] Tristan Tzara, “Zurich Chronicle”, çev. Ralph Manheim, The Dada Painters and Poets: An Anthology içinde, der. Robert Motherwell (New York: Wittenborn, Schultz, 1951) s. 236-237.

[7] Tristan Tzara, “Manifesto of Mr. Antipyrine”, a.g.e., s. 75-76 ve Tristan Tzara, “Monsieur Antipyrine’s Manifesto”, çev. Barbara Wright, Seven Dada Manifestoes and Lapisteries içinde (Londra & Paris: Calder Publications, 2003) s. 1-2.

Dada'nın 100. Yılı