Geçtiğimiz günlerde Bilbao Guggenheim Müzesi, “imajını zedelediği” ve “telif hakları ihlali” yarattığı gerekçesiyle kamusal bir eseri kaldırttı. Paul McCarthy ve Mike Bouchet’nin Bilbao’da boş bir binanın cephesine astıkları “Bilbao Savaş Gemisi” adlı billboard, Frank Gehry’nin tasarladığı Bilbao Guggenheim binasını ters çevrilmiş iki ABD savaş gemisi olarak gösteriyordu. Billboard, iki sanatçının Nisan ayı boyunca Frankfurt’ta devam eden sergilerinin bir parçasıydı. Sergide, “ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra görsel sanat alanında kurduğu hâkimiyet” askerî imajlar yoluyla betimleniyordu.
Guggenheim Müzesi’nin eseri kaldırtmak için öne sürdüğü gerekçeler ise ilginçti. Müze yöneticileri, billboard’un üzerinde sanatçıların imzası yer almadığı için bunun bir sanat eseri değil ticari bir ilan olduğunu, dolayısıyla “ticari hakları”nı ihlal ettiğini iddia ediyordu. Bir diğer gerekçe de, “kurumun itibarını zedeleyen imalar içermesi”ydi.
Sanatçılarsa, billboard’un ve serginin genelinin, dünyanın dört bir yanında şubeler açan Guggenheim gibi müzelerin emperyal emellerini sorgulama amacı taşıdığını söylediler. Ayrıca, müzelerin sanatta her zaman eleştirel biçimde temsil edildiğini, Guggenheim’ın bu tavrının sanatsal ifade özgürlüğünü engellediğini belirttiler. Zamanında Duchamp’nın Mona Lisa resmine bıyık kondurduğunu hatırlatan Mike Bouchet şöyle ekliyordu: “Louvre’un bu yüzden Duchamp’a dava açtığını düşünsenize…”
Bilindiği gibi küresel bir müze markası haline gelen Guggenheim’ın kolları, New York’tan Berlin’e, Venedik’ten Abu Dhabi’ye kadar uzanıyor. Fakat 1997’de açılan Bilbao Guggenheim, kuşkusuz, Guggenheim’ın küreselleşme hamlesindeki en büyük atılımdı. Bilbao Guggenheim, İspanya’nın Bask bölgesindeki eski bir “çöküntü” alanı üzerine yerleştiği ilk günden itibaren, bölgeye çektiği binlerce turistle Bilbao’yu ‘yeniden canlandırmakla’ kalmamış, mimarı Frank Gehry’yi de “star-sanatçı” mertebesine taşımıştı. Ve o günden beri, “çöküntü” bölgelerinin sanat ve kültür yoluyla ticarete açılması olgusu, bizzat Guggenheim markasıyla anılıyor: “Guggenheim Etkisi” (Guggenheim Effect). Hal Foster zamanında müzeyi, “yere çakılmış bir uçak ile, Bask topraklarına inmiş bir uzay gemisi karışımı” diye tarif etmişti. Müze’nin emperyalist hedeflerini ifşa etmeye yönelik en radikal eylem ise, açılışı sırasında ETA örgütünün avludaki dev Jeff Koons heykeline patlayıcı yerleştirme girişimi oldu (bkz. Jeff Koons’u Patlamak) [EG]
Guggenheim Bilbao Fires Back at Battleship Artwork
Bilbao Billboard Torn Down