19 Ekim’de Artforum dergisinin web sitesinde İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımını protesto ederek kültür kurumlarını bu konuda tavır almaya çağıran bir açık mektup yayınlandı.[1] Mektubun yazarları “Filistin kurtuluşunu desteklediklerini” beyan ediyor, “kim oldukları fark etmeksizin sivillere yönelik her türlü şiddete” karşı olduklarını belirtiyor ve İsrail devletinin açıkça soykırım suçu işlediğini söyleyerek sanat kurumlarının yönetim kurullarını “savaş suçlarına ortak olmayı bırakmaya” çağırıyorlardı.
8000 sanatçı, eleştirmen ve yazarın imzaladığı mektubun yayınından bir hafta sonra, 26 Ekim’de, kendisi de imzacı olan Artforum dergisi yazı işleri müdürü David Velasco, işine son verildiğini açıkladı.[2] Ancak, mektubun yayınlanmasından hemen sonra gündeme gelen tartışmalar Velasco’nun işten atılmasıyla sınırlı kalmadı.
Emily Jacir, 1948’de İsrail Tarafından Yıkılan, İnsansızlaştırılan ve İşgal Edilen 418 Filistin Köyüne Anıt, 2021; mülteci çadırı, nakış ipi, kayıt defteri [19 Ekim tarihli açık mektupla birlikte yayınlanan görsel ve resimaltı yazısı].
20 Ekim Cuma
Mektuba yönelik ilk kamusal tepkilerden biri, ABD merkezli uluslararası galeri zinciri Lévy Gorvy Dayan’ın sahiplerinin ertesi gün yine Artforum’da yayınlanan kınama yazısıydı. New York, Londra, Paris ve Hong Kong’da şubeleri bulunan galerinin sahipleri Dominique Lévy, Brett Gorvy ve Amalia Dayan (İsrailli asker ve devlet adamı Moşe Dayan’ın torunu), “tek taraflı” olduğu gerekçesiyle mektubu kınadıklarını belirtiyor ve şöyle diyorlardı:
Artforum’da yayınlanan açık mektubu endişeyle karşılıyoruz. Mektupta, halen devam eden büyük çaplı rehine krizinden, tarihsel bağlamdan ve 7 Ekim 2023’te –Yahudi tarihinin Holokost’tan sonraki en kanlı gününde– İsrail’de hayata geçirilen vahşetten söz edilmiyor.[3]
Mektupta imzaları bulunan bazı sanatçılara göre bu kınama yazısı, sanat dünyasında büyük güç ve nüfuz sahibi olan galericilerin sanatçıları hizaya getirmeye yönelik bir uyarı hamlesiydi.[4]
22 Ekim Pazar
Yine “tek taraflılık” gerekçesiyle, üstelik çok daha sert bir dille kamuya sunulan bir diğer kınama ise, bu kez imzacıların meslektaşlarından, Hito Steyerl’in de aralarında olduğu 3000 küsur sanatçıdan gelmişti.[5] 22 Ekim’de Erev Rav dergisinde yayınlanan metinde şöyle deniyordu:
Bizler, sanat camiasının mensupları olarak, Artforum, Hyperallergic ve ArtLeaks gibi bazı önemli dergilerde “Sanat Camiasından Kültür Kurumlarına Açık Mektup” başlığıyla yayınlanan bildiriyi ve metinde 7 Ekim günü Hamas’ın İsrail’de gerçekleştirdiği menfur katliamın bariz biçimde es geçilmiş olmasını üzüntü ve hayal kırıklığıyla karşıladık... Hamas’ın eylemlerinin adlı adınca ifade edilip kınanmamış olması, 7 Ekim’in ardından yaşadığımız derin üzüntüyü, travmayı ve umutsuzluk hissini daha da artırdı.[6]
Yazarlar, metnin yayınlandığı tarihte yarıya yakını çocuk olmak üzere 5000’den fazla sivilin öldürüldüğü Gazze’de yaşananları “işgal” ve “insani kriz” terimleriyle tarif etmişlerdi. Açık mektubun imzacılarını, İsrailli rehineleri açıkça anmadıkları için “sivillerin kaçırılmasını meşrulaştırmak”la itham ediyorlardı.[7]
Ziva Jelin (Kibbutz Be’eri’den sağ kurtulanlardan), Ateşin Peşinde, 2018. [Kınama metnine eşlik eden görsel ve resim altı yazısı]
Gizli Baskı
Görünen o ki mektuba yönelik tepkiler basın yoluyla kamuya ulaştırılan kınama metinlerinden veya demeçlerden ibaret değildi. Bazı imzacı sanatçıların ve içerden bilgi sahibi olan kaynakların aktardığı kadarıyla, bazı zengin koleksiyonerler de, kimi isimleri imzalarını çekmeye zorlamak için özel kanallardan harekete geçmişti.[8] Bu koleksiyonerlerden biri, ABD’nin büyük perakende zincirlerinden Bed Bath & Beyond’un vârisi Martin Eisenberg’di. Eisenberg, eserlerini satın aldığı bazı ünlü sanatçıları arayarak, isimlerini bu mektupta görmekten hiç memnun olmadığını söylemişti. Bir diğer koleksiyoner ise, imzacılardan birinin eserini, satın aldığı galeriye iade etmişti.[9]
23 Ekim Pazartesi
Kamusal tepkilerin ve belli ki gizli olarak uygulanan baskıların ardından, mektubu kaleme alan ilk yazar grubu Artforum’da kısa bir güncelleme yayınladı:
...“kim oldukları fark etmeksizin sivillere yönelik her türlü şiddete” karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz ve Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’de 1400 kişinin ölümüyle sonuçlanan korkunç katliamı karşısındaki nefret dolu tepkileri paylaşıyoruz. Sivil kayıpların tamamından derin üzüntü duyuyoruz. Tüm rehinelerin en kısa zamanda serbest bırakılmasını umuyor, ateşkes çağrımızı yineliyoruz.[10]
24 Ekim Salı
Marina Abramović, Richard Prince, Jenny Saville gibi şöhret sanatçıların da imzaladığı, fakat esasen büyük galeri sahipleri, müzayede evi ve fuar yöneticileri tarafından kaleme alınan “Sanat Dünyasından Birleşik Bir Çağrı: İnsanlığı Savunmak” başlıklı başka bir kınama metni de 24 Ekim’de dolaşıma sokuldu.[11]
“Geniş sanat camiasını temsil etmeyen sanatçıların imzaladığı cahilce bir mektuba” cevaben yazıldığı belirtilen çağrı metninde, Hamas’ın “Holokost’tan beri Yahudilerin yaşadığı en kanlı günle sonuçlanan eylemleri” hayata geçirdiği ve 200’den fazla insanı rehin aldığı belirtiliyor ve şöyle devam ediliyordu:
Camiamız sahip olduğu gücü, Hamas’ın menfur eylemlerinden feci şekilde etkilenen –hem İsrailli hem Filistinli– tüm masum sivillere yönelik empatiyi ve birlik beraberlik duygularını teşvik etmek için kullanmalıdır. Hepimiz, tartışmasız biçimde terör eylemlerine karşı çıkmakta ve insanlığı savunmakta birleşmeliyiz.[12]
26 Ekim Perşembe
Mektubun yayınlanmasından bir hafta sonra, yazı işleri müdürü David Velasco Artforum dergisinin bağlı olduğu Penske Medya holdinginin yönetim kurulu başkanı Jay Penske tarafından görüşmeye çağrıldı. Görüşmenin sonunda Velasco işine son verildiğini duyurdu.[13]
Intercept dergisine göre 20 Ekim-26 Ekim tarihleri arasında 36 sanatçı mektuptan imzasını çekmişti.[14] İmzacılardan Hannah Black, Velasco’nun kovulduğu haberi üzerine şöyle diyordu:
Kendi çevremden biliyorum ki sanat dünyasının büyük kısmı Gazze’deki soykırım yüzünden perişan olmuş vaziyette, ama çoğu konuşmaya, hatta ateşkes çağrısında bulunmaya bile korkuyor... İnsanların meslek hayatını bitirmeye, sanat eserlerinin değerini yok etmeye hazırlar; Filistin söz konusu olduğunda gayri resmî yollarla dayattıkları ifade özgürlüğü yasağını sürdürmekte kararlılar.[15]
1962’den beri yayınlanan Artforum dergisi 2022’de Penske Medya şirketi (PMC) tarafından satın alınmıştı. Penske Medya, ABD menşeli en büyük uluslararası sanat dergilerinden ARTnews ve Art in America’nın yanı sıra, Variety, Rolling Stone, Billboard gibi büyük yayınların da sahibi. Penske tarafından işine son verilen Velasco, derginin holdinge satıldığı tarihte “PMC’nin Artforum için doğru partner olduğundan emin” olduğunu söylemişti.[16]
Artforum dergisi Ekim 2023 sayısının kapağı.
Artforum’un “Radikalliği”
Artforum dergisinin bu ayki kapağına eski Kara Panter Partisi Kültür Bakanı Emory Douglas’ın bir afişini basması ve web sitesinde Douglas’la bir video söyleşisi yayınlamış olması manidar.[17] 1966’da Oakland’da kurulan ve 1982’de resmen feshedilen Kara Panter Partisi’nin baştan beri Filistin kurtuluşunu desteklediği biliniyor. Parti’nin 1970’te “Ortadoğu Üzerine” yaptığı ilk resmî açıklamada kuruculardan Huey Newton şöyle diyordu:
Filistin halkı viranelerde yaşıyor, toprakları yok, soyuldular ve katledildiler... Filistin halkının öncülüğünde hayata geçirilecek devrimci bir mücadeleyle Ortadoğu’nun gerçek anlamda bir halk cumhuriyetine dönüştürülmesi gerektiğine inanıyoruz... Halihazırda İsrail devletinin, şovenizmin ve etnosantrizmin en yüksek biçimiyle işlediği görüşündeyiz.[18]
Sanatçı ve müzisyen Robert Beatty, Artforum dergisinin “riyakârlığına” dikkat çekenlerden biriydi: “Artforum’un, Özgür Filistin’i savunan bir mektubu imzalayan editörünü işten atarken Kara Panter sanatçısı Emory Douglas’ın eserini kapağına taşıması, sanat dünyasındaki riyakârlığın şahikası. Kara Panterler, Filistin’e desteklerinde lafını sakınmaz bir örgüttü. Büyük rezalet...”[19]
Kara Panter Partisi’nin Filistin ve İsrail konusundaki tarihsel tavrı bir yana, Artforum’un kapağında yer verdiği Emory Douglas bugün de Filistin davasını savunuyor ve İsrail’i boykot hareketini (BDS) destekliyor; bugün Gazze’de yaşananlardan yıllar önce de Binyamin Netanyahu’yu soykırımla itham ediyordu.[20]
Emory Douglas afişleri
1971’de San Quentin hapishanesinde öldürülen Kara Panter Partisi üyesi George Jackson’ın hücresinde, Filistin direniş şairi ve İsrail Komünist Partisi üyesi Semih el-Kasım’ın “İşsizlik Pazarında Söylev” adlı şiiri bulunmuştu. Jackson’ın el yazısıyla, başına "güneşin düşmanı" yazarak kâğıda geçirdiği şiiri kendisinin yazdığı düşünüldüğünden, Black Panther gazetesi şiiri bu başlıkla ve onun adıyla yayınlamıştı.
[2] 2005 yılından beri Artforum’da çalışan, 2018’den beri de yazı işleri müdürlüğünü sürdüren Velasco’nun ismi derginin web sitesindeki künyesinde hâlâ editör olarak geçiyor: https://www.artforum.com/about-us/ Erişim tarihi: 30 Ekim 2023.
[5] Both Should Come Together Erişim tarihi: 30 Ekim 2023. Metnin tuhaf taraflarından biri, sanatçı Barbara Kruger’in hem 19 Ekim tarihli açık mektubun hem de onu kınayan bu metnin imzacısı olması...
[18] Huey Newton, To Die for the People: The Writings of Huey P. Newton (Vintage Books, 1972) s. 194.