Liberate Tate ve Tate’i BP’den Özgürleştiren Performatif Sanat Eylemleri

Britanya’da Thatcher döneminde yürütülen neoliberal politikalar ve beraberinde gelen bütçe kesintileri, sanatın işletme kültürü mantığıyla ele alınmasıyla sonuçlanmıştır. Sanata özel sektörden kaynak çekebilmek için teşvikler verilmiş; özellikle vergi politikalarında değişikliklere gidilmiştir.[1] Çokuluslu kapitalist şirketlerin bir reklam faaliyeti ve PR çalışması olarak sanat kurumlarına sponsor olmasının yaygınlaşmasıyla birlikte, sermaye, iktidar ve küreselleşmeyle ilişkili kurumları ve bunların bağlı olduğu sistemi eleştiren; kültürün üretimindeki politik ve ekonomik çıkara meydan okuyan bir sanatsal pratik ortaya çıkmıştır.

Kurumsal eleştiri üzerinden sanata ve eylemciliğe taze bir bakış açısı getiren Liberate Tate (Tate’i Özgürleştir), İngiltere’nin önde gelen sanat kuruluşlarından Tate’in, petrol devi BP ile sponsorluk anlaşmasının bitirilmesi talebiyle kurulmuştur. Şimdiki Tate direktörü Nicholas Serota’nın 1988’de görevine başlamasını takiben 1990’da BP ile sponsorluk anlaşması imzalanmış ve BP “New Displays” isimli “yeni sergileme” alanlarının girişimcisi konumuna gelmiştir. Petrol şirketinin logosu, bina dışındaki afişlerden galeri duvarlarına, basılı yayınlardan her türlü tanıtım malzemesine kadar her yerde görünmeye başlamıştır.[2] BP’nin bu yolla başladığı imaj temizleme faaliyetleri, şirketin 2010 Nisan’ında ABD tarihindeki en büyük petrol kazasına sebebiyet vermesiyle, bu sponsorluktan zaten rahatsız durumda olan çevrecilerin ve sanatçıların baskılarını artırmalarına yol açmıştır. Tate’in, bu sponsorluk anlaşmasını devam ettirerek ürettiği temsiliyet pratikleri ve dayandığı meşruiyet zemini eleştirilerin hedefi olmuştur.

Liberate Tate, 2010 Ocak’ında Tate Modern’de sanat ve sivil itaatsizlik üzerine düzenlenen bir atölye etkinliğinde kurulmuştur. Laboratory of Insurrectionary Imagination’dan (İsyankâr Hayal Gücü Laboratuvarı) John Jordan, “Disobedience Makes History” (İtaatsizlik Tarihi Yaratır) isimli atölye etkinliği için Tate’e davet edilmiştir. Fakat Tate yönetimi, etkinlikte  “sponsorlar üzerine konuşulmaması” gerektiğinin altını çizmiştir. Oysa bu tam da, Jordan’ın etkinliğin belkemiği olarak kullanmayı düşündüğü konudur. Tate küratörleri bu nedenle etkinliği sansürlemeye çalışırlar. Ancak katılımcılar, etkinliğin ötesinde, BP sponsorluğu konusunda Tate’e meydan okumaya karar vererek Liberate Tate’i kurarlar.[3]

“Yaratıcı müdahalenin sosyal değişimdeki rolünü araştıran” Liberate Tate, “petrol endüstrisinden kurtulmuş özgür sanatı” hedeflemektedir.[4] Kolektifin bu yönde gerçekleştirdiği ilk protestolar, yukarda bahsettiğimiz etkinlikten birkaç ay sonra, BP’nin, yaklaşık 5 milyon varil petrolün Meksika Körfezi’ne yayıldığı çevre felaketine (Deepwater Horizon) sebebiyet vermesiyle başlar.

Bu felaketten bir ay kadar sonra, petrol sızıntısı hâlâ devam ederken,  Tate Modern'in kuruluşunun 10. yıldönümü partisinin hazırlıkları başlar. Liberate Tate, bu “doğum günü” partisinde başlatacakları ve BP ile sponsorluk ilişkisi bitene dek Tate binalarında devam ettirecekleri eylemleri konusunda Tate’e yazılı bir çağrıda bulunur. Bu metinde BP’nin Meksika Körfezi’nde “dünyanın en büyük yağlı boya resmini yapmayı başardığı”, Tate’in de böyle bir şirketle sponsorluk ilişkisini sürdürerek, “parayı yaşamın önüne koyan kâr marjlarına ve kültüre ilham verdiği” ifade edilir.[5]

Mayıs 2010’da, Tate Modern’in 10. yıl kutlamaları sırasında, Liberate Tate ilk müdahalesini gerçekleştirir: Dead in the Water/Sudaki Ölüler başlığını taşıyan performansta, ölü balıklar ve yapay kuşlar, iplerle siyah helyum balonlarından sallandırılmış olarak Turbine Hall’ün tavanına doğru serbest bırakılmıştır. Deepwater Horizon felaketinin sebep olduğu ekolojik sonuçlar, bir anlamda Tate mekanının içinde yansıma bulmuştur.

Aynı yılın Haziran ayında Tate’in her yıl düzenlenen ve başlıca sosyal etkinliklerinden biri olan yaz partisinde (Tate Summer Party), 2010 yılına özel olarak BP ile ortaklığın 20. yılı vurgulanır; bu durum kamuoyunda bir hayli tepki uyandırır. Liberate Tate, 28 Haziran 2010’da Tate Britain’da düzenlenen bu partide, Licence to Spill/Sızıntı Lisansı isimli performansı gerçekleştirir.

 

 

Licence to Spill, 2010

 

Performansta, BP-Tate ortaklığının, BP’nin çevreye zarar veren faaliyetleri için “sosyal bir lisans/izin” anlamına geldiği vurgulanmak istenmiştir. Aynı gün The Guardian’da, bir diğer aktivist sanat kolektifi Platform’un işbirliğiyle, aralarında Hans Haacke, Chris Jordan gibi isimlerin bulunduğu 171 imzacının katıldığı bir bildiri yayınlanır.[6] Performansta litrelerce pekmez, petrol sızıntısı benzetmesi ile Tate Britain’ın girişine dökülür; ayrıca başka bir performansla, galeri mekanının içine “petrol sızdırılır”. Liberate Tate’ten Kevin Smith’e göre bu performans, uluslararası medyanın gözü önünde gerçekleştiği için Liberate Tate’in mücadelesini dünyaya duyurmasını sağlamış ve bu nedenle dönüm noktası olmuştur.[7]

Liberate Tate 2010 yılının Eylül ayında, Tate mütevellilerinin toplantısından bir gün önce; kurulun, sponsorluk ilişkisini yeniden gözden geçirmesini sağlamak amacıyla yeni bir enstalasyon-performans ile Tate’in karşısına çıkar. Sunflower-Crude/Ayçiçeği-Ham isimli performans sonucunda ortaya çıkan “kuvvetli güneş ışığı” efekti, BP’nin çevreye duyarlı bir imaj yaratmak ve güneş enerjisine yatırımlarını vurgulamak amacıyla değiştirdiği ironik ayçiçeği logosuna gönderme taşımaktadır.[8]

 

 

Sunflower-Crude, 2010

 

20 Nisan 2011’de Tate Britain’da bulunan  Duveen Gallery, Liberate Tate’in oldukça çarpıcı bir performansına sahne olur. Performans için seçilen mekân, “galericilik tarihinin en çok para yapan”, “en kötü şöhretli” ve “zamanımızdaki pazarlamaya odaklanmış pek çok sanat simsarının üstadı” olarak nitelendirilen[9] ve Tate’e sermaye sağlamış Lord Duveen’in adını taşımaktadır. Performansın yapıldığı sırada, “insan bedenine adanmış” olan Single Form sergisi, “BP British Art Displays”in bir bölümü olarak bu galeride sergilenmektedir. Meksika Körfezi dehşetinin 1. yıldönümüne atfen gerçekleşen performansta, yüzü örtülü iki kolektif üyesi, yerde çırılçıplak cenin pozisyonunda yatan bir diğer üyenin üzerine, BP etiketli bidonlardan petrol benzeri bir madde döker ve figürü “petrol”e bular. Human Cost/İnsani Bedel isimli bu ortam odaklı çalışma, sızıntının devam ettiği gün sayısına atfen 87 dakika sürer.

 

 

Human Cost, 2011

 

Aynı tarihlerde BP, Mübarek rejimini destekleyen demeçleri ve Kanada ile Arktik Okyanusu’ndaki yeni petrol planlarıyla gündemdedir. Naomi Klein, Brian Holmes, Lucy Lippard gibi isimlerin bulunduğu bir grup yazar ve sanatçı, Tate’e “sürdürülebilir bir gelecek için BP sponsorluğunu bitirmesi yönünde” çağrıda bulunan bir imza kampanyası başlatırlar.[10] Ancak aynı yılın sonunda, çevre eylemcilerinin ve sanatçıların muhalefetine rağmen, British Museum, National Portrait Gallery, Royal Opera House ve Tate, BP’den gelecek toplam 10 milyon sterlin karşılığında, sponsorluk anlaşmalarını 2017 yılına kadar yenilediklerini duyururlar. Tate direktörü Nicholas Serota, yaşanan çevre felaketinin “sanatın büyük destekçisi BP” ile yollarını ayırmaları anlamına gelmeyeceği yönünde açıklamalarda bulunurken, Liberate Tate ve Platform’dan Kevin Smith, bu kurumların BP ile işbirliği yaparak, şirketin Kanada, Arktik ve Meksika Körfezi bölgelerindeki yerli topluluklar üzerinde yarattığı tahribatı meşrulaştırdıklarını söyler.[11]

Ocak 2012’ de, Arktik’ten getirtilen 55 kiloluk dev bir buz kütlesi, yüzleri örtülü 4 üye tarafından Tate Modern’deki Turbine Hall’a taşınır ve bu mekânda erimeye bırakılır. Performans, eriyen buz kütlelerinin, BP gibi şirketler için yeni sondalama alanları anlamına geldiği gerçeğine atıfta bulunur. Tate, bir sanat kuruluşu olarak yansıttığı kamusal algıyla, BP’nin “pozitif kamu imajı” yaratmasına destek olmaktadır.

Performanslarının çoğunda baştan aşağı siyah giyinen ve yüzlerini de siyah bir örtüyle kapatan kolektif, bu “gizlenme” durumunu hem matemin, hem de anonimlik vurgusuna çabanın bir aracı olarak açıklamıştır. Bu sayede performans boyunca bir kolektif olarak birlik duygusunun hissedilmesi hedeflenmiştir. Deepwater Horizon felaketinin bölgede yaşayan canlıların hayatını sonsuza dek değiştirdiği gerçeği, bu performansların çıkış noktasını oluşturmaktadır. Performanslarda göze çarpan, matem ve hastalık durumunun kullanılması aracılığıyla, BP’nin çevresel yıkımına gönderme yapılır. Müdahalelerin sakin ve ağır hareketlerle gerçekleştiriliyor olması, herhangi bir engelle karşılaşılması durumunda performansa devam edebilme gücünü bulabilmek amaçlıdır.[12]

Liberate Tate’in, 2012 yazında gerçekleştirdiği The Gift/Armağan isimli enstalasyon-performansında, 16,5 metre uzunluğunda ve 1,5 ton ağırlığında bir rüzgâr türbininin pervane kanatlarından biri, Turbine Hall’a parçalar halinde elde taşınır ve burada tekrar birleştirilir. Kanadın, hem tarihî referansı olan –eskiden elektrik santrali olarak kullanılmıştır– hem de BP ile ortaklığı nedeniyle gündemde yer alan bu mekâna yerleştirilmesi, Tate’e fosil yakıtların kullanılmayacağı bir gelecek önerme amacı taşır. 100’ü aşkın üyenin katılımıyla gerçekleşen performansın ardından kanat, aynı isimle, müzenin koleksiyonuna armağan edilir.

Liberate Tate’in aktivist performatif müdahaleleri sırasında ciddi bir engellemeyle karşılaşmamış olması dikkati çekicidir. Belki de Tate yönetimi, kolektife sert bir yaptırımla cevap vermesi halinde performansların daha fazla dikkat çekmesinden endişe etmiştir. Ayrıca bir sanat kurumu olarak, nihayetinde galeri mekânında gerçekleşen sanat performanslarına engel olmak öncelikle kurum için hoş gözükmeyecek bir durum yaratacaktır.[13]

Tate Britain’daki ulusal İngiliz sanatı koleksiyonu, “BP Walk Through British Art” ismini alarak 2013’te yeniden ziyarete açılır. Kamusal bir müze olan Tate’in galerilerinden birine ismini vererek sembolik olarak bu mekâna sahip olan BP böylelikle reklam faaliyetlerine devam ederken, küresel ısınmanın birincil sebebi olan karbondioksit oranlarının 400ppm’e (milyon başına parçacık oranı) ulaşması insanlık tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçer.

 

 

Parts Per Million, 2013

 

Liberate Tate, Kasım 2013’te Parts Per Million/Milyon Başına Parçacık isimli performansını gerçekleştirir; bu müdahale, Tate’in BP’yle ortaklığının kamu algısındaki rolünü sorgulamayı hedefler. Performansta, 10 yıllık zaman dilimlerine ayrılarak düzenlenmiş odalardan oluşan “BP Walk Through British Art” galerileri boydan boya yürünür ve her odanın temsil ettiği yıl aralığında atmosferde tespit edilmiş karbondioksit oranı hep bir ağızdan haykırılır. Kolektiften 50 üyenin katılımıyla gerçekleşen performansta, Sanayi Devrimi’nin emisyon oranlarına etkisine ithafen “1840” odası başlangıç noktası olarak seçilmiştir.

2014 Eylül’ünde gerçekleştirilen Hidden Figures/Gizlenmiş Rakamlar isimli performansta ise, Tate’in BP ile yaptığı sponsorluk anlaşmasının detaylarını kamuoyundan gizlemesine göndermede bulunulur. Tate’in devlet bütçesinden aldığı bir miktar fon dolayısıyla kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Birleşik Krallık Enformasyon Komisyonu’nun (ICO) aldığı karar neticesinde, bütün toplantı tutanaklarının yayınlanması şart koşulsa da, yayınlanan tutanaklarda talep edilen detaylar yerine bir dizi “siyah kare” ile karşı karşıya kalınmıştır. Tate’in bu sır dolu tutumunu değiştirmeyi reddetmesi üzerine komisyon, bu durumu “bilgi edinme kanunun ihlali” olarak yorumlar ve Tate’e dava açılır. Duruşmadan bir gün önce gerçekleşen performansta 100’ü aşkın kolektif üyesi Turbine Hall’da 64m²’lik dev bir siyah kumaş  açar ve altında rakamlara denk gelen figürler oluşturur.

 

 

Hidden Figures, 2014

 

Performansın gerçekleştirildiği gün Turbine Hall’da bulunan ziyaretçilerin performansa katılmaları –özellikle çocuklar “oyunu kaparak” dahil olmuşlardır– verilmek istenen etkinin galeri boyunca yayılarak ilerlemesini sağlar. Böylece Tate, sadece eylem kolektifi tarafından değil, ziyaretçiler tarafından da protesto edilmiş olur.[14] Tate’in sakladığı sponsorluk detaylarına kelime oyunuyla referans veren bu performansla, aynı dönem Tate Modern’de sergilenen Kazimir Maleviç’in “Siyah Kare”sine dramatik bir göndermede bulunulmuştur.[15]

Tate, mahkeme kararı sonrası sponsorlukla ilgili belgeleri açıklamak durumunda kalınca, 1990-2006 yıllarını kapsayan süreçte BP’den yıllık 170.000-330.000 (bir yıl için ortalama 224.000) sterlin arasında değişen miktarlarda maddi destek aldığı ortaya çıkar. 114.000 Tate üyesinin yalnızca 2013-2014 yıllarında yaptığı bağışların toplamı ise (8,4 milyon sterlin) BP’nin verdiği desteğin neredeyse 10 katıdır. Bu gelişmelere atfen, Tate Britain’da düzenlenen The Reveal/İfşaat isimli performansta, Occupy Design tarafından özel olarak tasarlanmış toplam 240.000 sterlin tutarındaki BP/Tate banknotları, üyelere ayrılmış salondan BP Walk Through British Art galerilerinin ana girişine doğru, aşağı fırlatılır.[16] Bir yüzünde Tate direktörü Nicholas Serota’nın, diğer yüzünde Tate mütevelli heyeti üyesi ve BP'nin eski CEO’su John Browne’un portresinin yer aldığı bu banknotların sahte oluşu –tıpkı sahte paranın herhangi bir değerinin olmaması gibi– bu sponsorluğun da bir “aldatmaca” olmasına dikkat çekiyor olmalıdır.

 

 

The Reveal, 2015

 

 

 

Bu sahte paraların tasarımında kullanılan görsel malzemeler arasında, bir bayrak niyetine kullanılan BP logosu, “licence to spill” (sızıntı lisansı) sloganıyla çerçevelenmiş bir arma ve Deepwater Horizon felaketi ile Tate Modern binasının resimleri bulunmaktadır. Yasal banknotların yerine getirdiği ideolojik meşrulaştırma işlevine göndermeyle, sahte banknotun üzerine şu satırlar yazılmıştır: “Tate, petrol şirketi BP’nin, faaliyetlerini ebediyen devam ettirmesi için ihtiyaç duyduğu sosyal lisansı koruyup sürdüreceğini taahhüt eder.”

Liberate Tate, BP sponsorluğunun, Aralık 2015’te gerçekleşecek Paris İklim Zirvesi öncesinde bitirilmesi için, Turbine Hall’da yeni bir izinsiz performans düzenler. Siyahlar içindeki 75 üyenin katılımıyla gerçekleşen ve 25 saat süren Time Piece/Zamanlama İşi isimli bu performansla kolektif, ilk defa kapanış saatinde müzeyi terk etmeyerek Tate’i adeta “işgal” eder. Tate Modern’in hemen yanına konumlandığı Thames Nehri’nin med-cezir süresinde, saat 11:53 ile ertesi gün 12:55 arasında gerçekleşen bu “metinsel müdahale”de, Chin-Tao Wu’nun Kültürün Özelleştirilmesi, Felix Guattari’nin Üç Ekoloji, Vandana Shiva’nın Yeryüzü Demokrasisi, Naomi Klein’ın İşte Bu Her Şeyi Değiştirir, Margaret Atwood’un Oryx and Crake kitabından pasajlar ve 2014 İklim Raporu gibi seçilmiş metinler kullanılır.[17] Sanat, politik eylem, iklim değişikliği ve petrol endüstrisi konularını ele alan kurgusal ve gerçeklere dayalı bu metinlerden bölümler Turbine Hall’un zeminine, metaforik anlamda mekânı yükselten med-cezir dalgaları şeklinde yazılmışlardır.[18]

 

 

Time Piece, 2015


Galeri mekânının zeminini med-cezir gibi yenilenebilir bir enerji kaynağından ilham alarak “med-cezir dalgaları şeklinde” metinlerle kaplama fikri, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak bu doğa olayının yok edici tehlikesine de dikkat çekmektedir. Küresel ısınma sebebiyle; basınç seviyelerinde değişimler yaşanmakta, hava olayları değişmekte, okyanuslar ısınmakta, buzullar erimekte ve deniz seviyelerinde yükselmeler meydana gelmektedir. Eğer iklim çağrılarına kulak verilmezse, med-cezirin sebep olacağı çok ciddi su taşkınları yaşanacak ve bazı kara parçaları sulara gömülerek yaşanmaz hale gelecektir. Tüm bunlar, atmosfer değerlerinin insan eliyle değiştirilmesinin sonucudur. Bunda da en önemli rolü, fosil yakıt kullanımı oynamaktadır. Liberate Tate, Thames Nehri’nin –yani, “med-cezir”in– hemen yanı başında duran bu sanat kurumuna, hem tehlikeyi, hem de çözümü işaret etmektedir. İnsan haklarını ve iklim değişikliği sözleşmelerini çıkarları uğruna hiçe sayan BP, galeri mekânından çekilmelidir çünkü artık zaman kalmamıştır.

 

Bu performans, ay zamanını, med-cezir zamanını, ekolojik zamanı, jeolojik zamanı ve başından sonuna kadar zamanın tükendiği her alanı inceliyor: iklim değişikliğinden galerinin açık olduğu saatlere; antroposenden petrol sponsorluğunun sanatta son bulmasının başlangıcına...[19]

 

Liberate Tate, 5th Assessment/5. Değerlendirme isimli “süreçsel” performansını, BP’den fon almaya devam eden Tate Britain, National Portrait Gallery, Royal Opera House ve British Museum’da gerçekleştirir. Bu mekânlarda, uçmakta olan göçmen kuşlar gibi “V” şeklinde konumlanarak, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 5. Değerlendirme Sentez Raporu’nu okurlar.

 

 

5th Assessment, 2015

 

Okuma sırası sona eren her üye/göçmen kuş, sırasını bir sonraki üyeye verir. Raporda, sera etkisi sonucu küresel ısınmanın olağanüstü boyutlara ulaşması, sebep-sonuç ilişkisi ile detaylandırılmış, tamamen insan kaynaklı olarak gösterilen iklim değişikliği konusunda harekete geçilmesi gerektiği çağrısı ısrarla vurgulanmıştır.[20] Liberate Tate’in “V” şeklindeki konumlanışı göçmen kuşların uçuş stratejileriyle bağlantılı olmalıdır. Göçmen kuşların sürü halinde uçmaları saldırılara karşı caydırıcılık sağlarken aynı zamanda aldıkları V şeklindeki konum, uçuşta enerji tasarrufu yapmalarını da sağlamaktadır. Tıpkı Liberate Tate üyelerinin yer değiştirmesi gibi, göçmen kuşlar da sürekli yer değiştirir; bu da liderlik konusunda bütün üyelere eşitlik sağlar.[21] Bu anlamda Liberate Tate, kapitalizmin eşitsizliği üzerinden ekolojik riskler konusunda geleceği planlamanın, uyum ve birlik içinde önlem alma gerekliliğinin altını çizerken, bu kurumları iklim değişikliğine karşı harekete geçmeye çağırmaktadır:

 

Bu dökümana (sanat kurumlarında) hayat vermekle, bu yılın sonunda Paris’te yapılacak BM iklim müzakereleri için, kayda değer kültürel alanlar üzerinden harekete geçmiş olacağız. Onları, bu kilit metnin çatısı altında birleştireceğiz.

Kelimelerimiz aynı petrol gibi bu alanın içine yayılacak. (…)

2016’da bu sponsorluk anlaşmalarının sürelerinin dolması sebebiyle performe bedenlerimiz; distopik bir saat gibi, dönüşümlü olarak yer değiştirerek, karar almanın ve anlaşma bozmanın bürokrasisini yansıtıyor.[22]

 

Liberate Tate’in, BP sponsorluğunun sona ermesinden önceki son performansı Birthmark/Doğum Lekesi ismiyle 2015’te Tate Britain’da gerçekleştirilir. Daha önceki Parts Per Million isimli performanslarının devamı niteliğinde olan bu müdahalede kolektif, 1840’lar galerisini performans mekânı olarak seçerek burada dövme yapar. 1840’lar galerisinin bu performans için seçilmesinin sebebi, Sanayi Devrimi döneminden pek çok yağlıboya resme ev sahipliği yapıyor olmasıdır.[23]

 

 

 

 

Birthmark, 2015

 

Bir “doğum lekesi” gibi kalıcı ve kişiye özel olarak düşünülmüş bu dövmeler, kişinin doğduğu tarihte atmosferde bulunan karbondioksit miktarının ppm şeklindeki ifadesi olarak yapılmıştır. Örneğin, 1962’de doğan bir kişi için bu miktar 318ppm’e karşılık gelirken, 1993’te doğan bir kişi için 357 ppm’e karşılık gelmektedir. Bu performans, dünyanın dört bir yanından katılıma açıktır. Her yıla denk gelen karbondioksit oranları, belirlenmiş ortak bir font ile Liberate Tate’in sitesinde ilan edilir. Paris BM iklim değişikliği konuşmalarından birkaç gün önce gerçekleştirilen bu performansla,  BP’nin çevresel yıkımlarıyla dünya üzerinde bıraktığı kalıcı ize, ve Tate’in BP’yle sponsorluk ilişkisini sürdürerek bu yıkımlara ortak olmasına göndermede bulunulur. “Hasarın gezegene kaydolmasına” ve iklim değişikliğinin kalıcı olmasına atfen dövmeler de kalıcı olarak bedenlere kazınır.[24]

Tate ile BP’nin sponsorluk ilişkisinin 2017’de bitirileceğinin açıklanmasının ardından Liberate Tate, bu başarıyı hem galeri, hem toplum, hem sanatçılar hem de ekoloji adına kutlamak istemiş, yine 64m²’lik siyah bir örtü ve siyah konfetiler eşliğinde Tate Modern’de kutlama niteliğinde bir performans gerçekleştirmiştir.

BP sözcüsü, sponsorluğu bitirme kararının aktivistlerden gelen baskılarla ilgisi olmadığını, “ticari” bir karardan kaynaklandığını açıklar. Liberate Tate’ten Yasmin De Silva ise şu açıklamayı yapar:

 

[…] Bundan yaklaşık 30 yıl önce tütün şirketlerinin [sanat] sponsorluğu konusunda yaşananlar, şimdi petrol endüstrisinde yaşanıyor. Elbette Tate, bu kararın iklim değişikliği konusunda yükselen kamu kaygısının ve çok sayıda sayıda sanatçı, üye ve galeri müdaviminin tartışmalı anlaşma aleyhinde yaptıkları konuşmaların bir sonucu olduğunu onaylayarak bunları BP’nin yüzüne vurmayacaktır.[25]

 

BP, Tate üzerinden “sanatın büyük destekçisi” oyununu oynarken, sanatı bir reklam unsuru olarak metalaştırmıştır. Bu anlamda Tate, BP’nin iletişim aracı olarak kullanılırken, Tate’in kamu nezdindeki itibarı da BP’nin kurumsal imajına aktarılmaya çalışılmıştır. Tate, BP’nin yarattığı pozitif algı üzerinden bilinçaltı çalışmalarına destek olurken, BP’ye toplumsal meşruiyet kazandırmıştır. Liberate Tate, iklim değişikliğini dramatize eden gerilla tarzı performanslarıyla bu “hayırseverlik” çelişkisine karşı koymuştur.

Tate-BP anlaşmasının bitmesinin ardından çevre aktivistleri ve sanatçılar petrol şirketlerinden fon almaya devam eden diğer sanat kurumlarına yöneldiler.  Örneğin aralarında Margaret Atwood, Mark Ruffalo, Mark Rylance, Tom Kibble, Naomi Klein, Emma Thompson ve Vivienne Westwood gibi isimlerin de bulunduğu yaklaşık 100 kişilik bir grup, Nisan’da Guardian’da yayınlanan açık mektupla British Museum’un direktörü Hartwig Fischer’dan, BP’yle olan sponsorluk anlaşmasını yenilememesini ve Tate’in öncülüğünü yaptığı tavrı devam ettirmesini talep etti.[26]Ancak bu çağrı karşılığını bulamadı, ve geçtiğimiz Temmuz ayında, National Portrait Gallery, Royal Opera House, British Museum ve Royal Shakespeare Company, BP ile anlaşmalarını beş yıllığına (2018-2023) yenilediklerini duyurdu. Bunun üzerine aralarında Mark Rylance, Conrad Atkinson, Naomi Klein ve Liberate Tate’in Fifth Assesment performansında yer alan Ezra Miller’ın da bulunduğu 200’den fazla isim, Times’da yayınlanan imza metniyle, yapılan anlaşmaları geri çekmeleri için bu kurumlara çağrıda bulundu.[27]

Liberate Tate, BP-Tate ortaklığının bitmesinin ardından, sanatı petrolden kurtarma mücadelesini daha geniş bir yelpazede sürdürmeye devam etmektedir. Daha önce Tate Britain’da gerçekleştirdikleri Birthmark isimli performansı, National Portrait Gallery’de tekrarlayarak Portre Ödülleri’nin BP sponsorluğuna karşı çıkmışlardır. 

Paris Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi sürerken, aralarında Liberate Tate’in de bulunduğu Art Not Oil, BP or Not BP, G.U.L.F., Not An Alternative, Occupy Museums, Platform London, Science Unstained, Shell Out Sounds gibi kolektifler, çevreciler ve sanatçılar, Louvre Müzesi’nin Total ve Eni ile petrol sponsorluğunu protesto etmek için toplanmış ve ortak bir performans gerçekleştirmişlerdir. Paris’teki terör saldırıları sonrasında ilan edilen olağanüstü hal çerçevesinde getirilen “gösteri” yasağına rağmen “Fossil Free Culture” (Fosilsiz Kültür) sloganıyla gerçekleşen protestoda gözaltı ve tutuklamalar yaşanmıştır.[28]

Bugün yüz yüze kaldığımız ekolojik krize rağmen doğayı paraya ve kâra indirgeyerek küresel anlamda sömürüye ve felakete sebep olan BP gibi şirketler, kaynağı oldukları insani ve ekolojik sorunların üzerini örterek lobi faaliyetleri düzenlemeye devam etmektedirler. İçinde bulunduğumuz antroposen çağının en büyük sorumlusu da bu oyunun başkahramanları olan kapitalist devletler ve sanatı stratejilerinin aracı olarak kullanmaya devam eden çokuluslu şirketlerdir.

Liberate Tate gibi aktivist sanat kolektifleri; kurumsal eleştiri üzerinden kolektif bir ifade ve eylem aracı olarak gerçekleştirdikleri performanslarıyla, mevcut düzenin çarpıklığına dikkat çekmekte, ulusal ve uluslararası kamuoyu baskısını da arkalarına alarak toplumsal başkaldırı adına tetikleyici bir rol üstlenmektedirler.

 

 



[1] Chin-tao Wu, Kültürün Özelleştirilmesi, çev. Esin Soğancılar (İstanbul: İletişim Yayınları SanatHayat dizisi, 2014) s. 86-87.

[4] Derrick Chong, “Institutions Trust Institutions Critiques by Artists of the BP/Tate Partnership”, Journal Of Macromarketing, 33(2), 2013. Scopus, doi: 10. 1177/ 0276146712470458, s. 106.

[8]  “Tate Painting”, Art Monthly, 340, 2010, s. 21. Academic OneFile, ISSN: 0142-6702/ edsgcl.268405271

[15] “Named and Shamed”, Art Monthly, 373, 2014, s. 17. Academic OneFile, ISSN: 0142-6702/ edsgcl.359130513

skopdergi10