Hundertwasser, “Loose from Loos, Architecture-Boycott Manifesto”sunu (Loos’dan kaçış, Mimarlığı Boykot Manifestosu)” ilan ederken
Entelektüel bir söylem aracı olan mimarlığın, “düşünme ve eyleme dökme” aralığından yola çıkan bu çalışmada, mimarlığın bu düalistik yapısını açığa çıkaran ürünler olarak manifestolar incelenir. Mimari manifestolar, diğer mimarlık ürünleri ve yazınlarından farklı olarak sadece inşa etmekle ya da söz üretmekle kalmaz, söylemle eylemin sınırlarını eriten girift bir arakesit oluştururlar.
Bu noktada da manifestoları devinime geçiren araçlar olarak karşımıza “yapım ve yıkım” çıkar. Mimari manifestoların yapım ve yıkım kurguları, içinde bulundukları dönem ve ideolojik arayışlarına göre değişmiştir. Kendi sistemlerini kurmak üzere eski kentleri temizleyerek yıkmayı öneren manifestolar kadar, geçicilik ve sürekli devinimi temel alan, dolayısıyla, bunu mümkün kılan yapı-bozum ve yaratan-yıkımı kullanan mimari manifestolar da bulunur. Buna göre çalışmada farklı manifestolar yapım ve yıkım eylemleri üzerinden irdelenmiş ve bu iki aracın, manifestoların kurulumunda ve kaybolduğu süreçte oynadığı etkin rol açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.
Tez kapsamında manifestoların iz sürümünün yapılmasının yanında, yapımla birlikte yıkımın yeniyi üretme ve eskiyle girift ve sarmal ilişkiler kurma potansiyelinin keşfedilmesi hedeflenmektedir. Mimari manifestoların gözden yitme nedenlerinin anlaşılıp, manifesto tartışmalarının günümüz mimarlık platformuna dahil edilebilmesi için, onun yapıtaşlarını oluşturan bu radikal eylem-söylem araçlarının açılması önem taşımaktadır.[1]
Yazar: Ece Sıla Bora
Danışman: Prof. Dr. Ayşe Şentürer
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Anabilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2016