Fernando Arrabal’in Asur’un Mimarı ve İmparatoru oyunundan. El Teatro Español, yönetmen: Corina Fiorillo. "El arquitecto y el emperador de Asiria"
Grotesk sözcüğü ilk kez Rönesans'ta en genel anlamıyla insan, hayvan, bitki ve mimari unsurların iç içe geçtiği süslemelere karşılık kullanıldı. Dramatik sanatlarda satir oyunları ve mevsimlik ritüel kutlamalarının, biçim ve normları ihlal eden yanlarıyla ortaya çıktı. Tragedya, komedya ve epik gibi dramatik türlerin içine sızarak, yapılarını bozan, yeni ve ara türler oluşmasına neden olan bir teknik olarak kullanıldı. Bu nedenle, kimi sanatların melezleşmesi sonucu ortaya çıkan trajikomedi, burlesk, karikatür gibi türlerle karıştırıldı. Antik Yunan'da trajik üçlemelerin peşi sıra oynanan Satir oyunlarında ve Roma Saturnalia şenliklerinde olduğu gibi, resmî kültürün ya da geçerli yazınsal formların içinde yer alamayan, bastırılan, hatta kimi zaman yok sayılan formların, ara türlerin ve grupların yaşama dahil edilmesine olanak sağladı. […]
Grotesk; Shakespeare, Büchner, Goethe, Wedekind, Pirandello, Brecht, Jarry,Beckett ve Ionesco gibi tiyatro tarihinin önemli yazarları tarafından etkili bir biçimde kullanılmıştır. Romantikler tarafından biçimle içerik arasında çatışma olarak görülmüştür. Yazınsal formları ve türleri ihlal etmenin yanında, metinlerde anlamı ve dilin yapısını da bozar. Verili olan bütün kuralları aşma çabası olarak görülebilir. Fernando Arrabal Tiyatrosu'nda grotesk, yirminci yüzyıl insanını kuşatan iktidar, din, devlet, aile gibi kurumların ve Antonin Artaud'nun belirttiği gibi gündelik olanın insanda yarattığı vahşeti göstermek için kullanılır. Oyun, parodi, abartı, biçim ve normların ihlali Arrabal tiyatrosunun temel özellikleridir. İlkel törenleri ve bilinen mitleri kullanarak, insanlık durumunu kahkaha ve oyunun çocuksu diliyle gözler önüne serer. Tabuları yerle bir eder. Pan imgesini kullanarak, yaşamda yitirildiğini düşündüğü bütünlüğün geri kazanılması ve yaratıcılığa yol açılması için yıkımı ve kaosu önerir.
Bu çalışmada, grotesk bastırılanın neşeyle ve korkuyla ortaya çıktığı, farklı olanların, biçim ya da normlarını kırarak, aşarak birbirine ulaştığı, yıkıcı ama yeniliğe açık, temsil ve hiyerarşik yapılanmaları bozan bir yöntem olarak ele alınmıştır. Fernando Arrabal'ın oyunları da bu çerçevede değerlendirilmiştir.
Yazar: Zerrin Yanıkkaya
Danışman: Doç Dr. Salda Öndül
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tiyatro Anabilim Dalı
Türü: Doktora
Yılı: 2003
Bu teze Ulusal Tez Merkezi sayfasından ulaşıldı; metin tezin sayfada yer alan Özet kısmından alındı. Görsel dergimiz tarafından eklendi.