Emek Sineması Direnişi
Bu çalışma sanatın kolektiviteyle ilişkisi bağlamında eylemsel pratiklerin estetik olduğu önermesini ileri sürmektedir. Avangard olgusunun sanat-hayat ilişkisi bağlamından hareketle, sanatın bir deneyim yaratma aracı olarak siyasal olduğu; “eylemsel oluşun” da siyasal vurgusu yanında kolektif bir deneyim yaratma yoluyla yeni hayat olanakları ortaya koyduğu ve dolayısıyla estetik olduğu ileri sürülmektedir. Çalışma, özellikle 2000’li yıllarda sıklıkla görülmeye başlanan neoliberal politikalara karşı kamusal alanı kullanma saikiyle düzenlenen sivil itaatsizlik eylemlerinin, estetik ile ilişkisini kuramsal bir temel üzerine yerleştirmeye odaklanmıştır. Çalışmanın çerçevesini Terry Eagleton, Jacques Ranciére, Gilles Deleuze, Felix Guattari gibi düşünürlerin kuramsal önerileri ve “sensorium”, “rhizome”, “minörite-majorite” ve çokluk gibi kavramları oluşturmaktadır.[1]
Yazar: Gökçe Erel
Danışman: Prof. Dr. Halil Akdeniz
Yer Bilgisi: Işık Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Kuramı ve Eleştiri Anabilim Dalı
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2015