Çiğdem Menteşoğlu, "Deniz Manzarası", tuval üzerine yağlıboya
Bu rapor, kartografi disiplininin sanattaki yerini araştırır ve bu ilişkinin günümüz sanat yapıtlarındaki yansımasını ortaya koymaya çalışır. Bu düşünceyle tarihsel süreçte kartografinin sanat ile ilişkisi incelenmiş, kartografinin günümüz sanatındaki değeri, sanata kattığı açılımlar ele alınmıştır.[1]
Sanatta kartografinin kullanımı, 1960’lı yıllardan sonra giderek yoğunlaşmıştır. Küreselleşmenin getirdiği etkilere ve postmodern durumlara bağlı olarak giderek sanatsal bir ifade yoluna dönüşmüştür. Günümüzün sorunsallarına değinen bu sanatsal ifade yolu, ana problem olarak insan-yer ilişkisi üzerinden aidiyet, yerleşim kavramlarını ele alır ve mekânın yeniden üretimi fikrini önerir.
Sanatta kartografik yaklaşımlar altında değerlendirilen yapıtların kavramsal altyapısı, “mekânın yeniden üretimi” düşüncesi temellinde şekillendirilmiştir. Mekânın yeniden üretimi”, Fransız düşünürlerinin tanımladıkları üç kavram üzerinden yapılandırılır. Bunlar, Lefebvre’in “mekânın üretimi”, Delueze ve Guattari’nin “yersiz-yurtsuzlaşma” ve Foucault’nun “heterotopya” kavramlarıdır.
Bu kavramsal altyapı, çalışmaların plastik dilini ve yöntemini de zenginleştirmiştir. Bu teorik çerçeve içinde yer alan yapıtlar; resim sanatından yerleştirmeye, fotoğraftan yere-özgü yerleştirmeye (site-specific installation) kadar birçok farklı teknik ve sunumları içermektedir. Bu uygulamalar, sanat yapıtı ile izleyici arasında yeni ilişkiler yaratmış, iletişimi etkin kılmıştır.
Yazar: Çiğdem Menteşoğlu
Danışman: Prof. Hüsnü Dokak
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
Türü: Sanatta Yeterlik
Yılı: 2013
[1] Tez özeti için yazara teşekkür ederiz – e..n