Jean Tinguely’nin New York Modern Sanat Müzesi bahçesinde çalıştırıldıktan sonra kendi kendini imha eden heykeli Homage to New York: A Self-Constructing and Self-Destroying Work of Art (New York’a Hürmetlerle: Kendi Kendini İmal ve İmha Eden Bir Sanat Eseri), 1960.
İroni kavramı felsefi ve edebi bir kategori olarak retorik sanatlar içerisinde değerlendirilmektedir. Bir çeşit söz oyunu olarak nitelenen kavram, Sokrates’in ironi tanımlamaları doğrultusunda Antik Yunan’a kadar geri götürülmektedir. Tarihsel süreç içerisinde ironi, Sokrates’in diyaloglarındaki ironi alımlayışından farklılıklar göstererek değişir. Sanat özerk bir yapı olmasına rağmen bir yandan da toplumunun önemli bir parçasıdır. Dolayısıyla toplumla, toplumsal hareketler ve dönüşümlerle doğrudan ilişkilidir. Bu durum, sanatçının toplumsal, siyasal ve ekonomik değişimleri sanatın içsel ve hakiki öğeleri olarak görmesini gerektirmiştir. Yaşamdaki ironi, muhatabı olan zekâyla ilişkilendirilerek sanatsal ironi ustalığına dönüşmüştür. İroninin içeriği çoğunlukla söylenen ile kastedilen ya da imge ile dil arasındaki çelişki aracılığıyla ve gerçekliğin bir başka görüntü üzerinden eleştirilerek gösterilmesi yoluyla oluşmaktadır.
“Sanatın İronik Boyutları” başlıklı bu tez, eserin biçimsel ögelerinin birlikteliğine işaret eden yapıyı temel alan anlayışın ötesinde, sanat eserine bakışı eserin ironik katmanlarına yöneltmektedir. Postmodern süreçle birlikte, sanatçı mevcut durumu değiller; bir bakıma durumun tam tersini gösterir. Bunun yanı sıra, ironik yapının ikilemler ve çıkmazlar dahilinde kendini tekrarlaması sonucu açmaza düşen yapısı da örneklerde görülmüştür. İktidar mekanizmalarına karşı direnç neticesinde bedenin politik bir araçsallık içerisinde varlık bulması da güncel sanat pratikleri içerisinde ironik bir dilde anlam bulmuştur. Çoğunlukla, edebi ve felsefi bir alanda incelenen ironi kavramının, özellikle avangard dönem sonrası resim sanatına yansımalarının analizi tezin ana yapısını oluşturmaktadır. Tezin birinci bölümünde, özellikle Søren Kierkegaard’ın ironi üzerine düşünceleri ışığında ironinin tanımı yapılmış, kavram olarak benzeyen terimler ve kavramın tarihsel açıdan alımlanışı incelenmiştir. İkinci ve üçüncü bölümlerde, tarihsel zeminde ironik bulunabilecek örnekler aranmıştır. Dördüncü bölümde ise avangardın dünyasıyla birlikte, dada hareketi içerisinde ironik ifadelere yer verilmiş, postmodern sürecin bir söylemi olarak ironik dil, sanat hareketleri ve örnekler üzerinden günümüz sanatına dair eserler incelenmiştir.[1]
Yazar: Hatice Kübra Ergin Halhallı
Danışman: Doç. Rıdvan Coşkun
Yer Bilgisi: Anadolu Üniversitesi / Güzel Sanatlar Enstitüsü / Resim Anasanat Dalı
Türü: Sanatta Yeterlik
Yılı: 2013