/ Tezler / Modern Çağda Kolaj, Asamblaj, Montaj Gibi Teknik ve Anlayışların Heykel Sanatına Etkileri

17/7/2016 / skopbülten

18. yüzyılda Aydınlanma filozoflarının nesnel bilim, evrensel bir ahlak ve yasalarla özerk bir sanat geliştirme düşünceleri, modernliğin biçimlenmesi açısından büyük önem taşımıştır. 19. yüzyılda sanayi ve endüstrideki atılımlarla da modernlik artık somut bir hale gelmiş, üretimdeki artış yaşam biçimlerini değiştirerek yeni düşünce biçimleri geliştirmiştir. Bu yüzyıl aynı zamanda teknolojik gelişmelerin yaşanmaya başlandığı ve “kaos” gibi bir kavramın doğup büyüdüğü bir yüzyıl olarak da değerlendirilebilir.

 

 

Charlotte Moorman, Nam June Paik’in TV Cello için bestelediği parçayı icra ederken, 1971.

 

20. yüzyıl ise teknoloji gibi bir silahı eline alarak, kendisine geçen yüzyıldan miras kalan kaos ortamını sanatla netleştirmeye, görünür kılmaya çalışan bir yüzyıl olarak değerlendirilebilir. İlk olarak kübizm doğal nesnenin hacmini parçalayarak yaşanan bu karmaşaya ayna tutmaya çalışmıştır. Bu, aynı zamanda yüzyıllardır yoğrularak ve yontularak yapılan heykelin tarihsel süreçte hiç olmadığı kadar dönüşmesine yol açmıştır. Heykel böylelikle parçalanarak, hemen ardından birleştirilerek yapılmaya başlanmıştır. Kolaj, asamblaj ve montaj gibi teknikler kullanılarak oluşturulan bu heykellerin ilham kaynağı ise, modern toplumun montaj yapısı ve kalabalıkların içinde yer alıp, kalabalıktan biri olamayan bireylerin oluşturduğu görüntü olmuştur.

1960’lı yıllarla birlikte heykel, yeni bir dönüşüm sürecine girmiştir. O tarihlerde bir araya getirme tekniklerinin kullanımının yanı sıra, “minimalist sanat”ın etkileri ortaya çıkmıştır. Heykelin tanımını iyice muğlaklaştıran minimalizm, o zamana kadar geliştirilen önermelerden yalnızca teknik ve malzeme açısından değil, yapıtın anlamı, yapılış tarzı ve mekân kavrayışı açısından da bir farklılık göstermiştir.

Kullanımına ilk olarak kübizmde rastladığımız kolaj, asamblaj ve montaj gibi teknikler, daha sonraları gelişen her akımla (dadaizm, konstrüktivizm, sürrealizm, pop-art) kendini bir şekilde var etmeyi bilmiştir. Son olarak video sanatında karşımıza çıkan bu teknikler, en ileri düzeyde teknolojilerle uyumlu bir şekilde kullanılabilmesi ve içinde bulunduğumuz karmaşayı en iyi bir biçimde ifade etmesi açısından günümüz sanatı için vazgeçilmez bir anlatım biçimi olmuştur.[1]

 

Yazar: Mehmet Hakan Bitmez

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Melih Apa

Yer bilgisi: Mustafa Kemal Üniversitesi/ Sosyal Bilimler Enstitüsü/ Heykel Anasanat Dalı

Türü: Yüksek Lisans

Yılı: 2008

 

 



[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır. Tezin tamamına, http://www.yok.gov.tr sayfasından ulaşabilirsiniz.