Emre Zeytinoğlu, Küreselleşme: Devlet-Sefalet-Şiddet sergisi, 1995.
Türkiye'nin siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamında oldukça hareketli bir döneme işaret eden 1980 sonrasında Türkiye güncel sanatı da kendisine bir zemin hazırlamıştır. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, 1983 yılında iktidara gelen Anavatan Partisi döneminde liberal ekonomi politikaları uygulanmaya başlanmış ve bu politikalar siyasal ve kültürel oluşumları temelli bir biçimde etkilemiştir. Arabesk burjuvazinin ve popüler kültürün yükselişe geçişi; bir sanat piyasasının oluşmaya başlaması; sponsorlar aracılığıyla toplu sergileme biçimlerinin geliştirilmesi; 1980'li yılları 1990'lı yıllara bağlayan en önemli gelişmeler arasındadır. 1980'li yılların ortalarında Türkiye'nin küreselleşme sürecine dahil olması da bu dönemin siyasal ve kültürel oluşumları açısından belirleyici olmuştur.
1990'lı yılların sonlarında Türkiye sanatının dışa açıldığı, küratörlü sergilerin yerleştiği, sanatın modern dönemle bir hesaplaşma içine girdiği görülür. 2000'li yıllar ise Türkiye sanat ortamına yeni kurumların (kâr amacı gütmeyen sanat merkezleri, özel müzeler gibi) katıldığı ve kurum karşıtı hareketlerin (sanatçı inisiyatifleri) görüldüğü yıllar olmasıyla dikkat çeker.[1]
Yazar: Burcu Pelvanoğlu
Danışman: Prof. Dr. Zeynep İnankur; Prof. Dr. Ali Akay
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Anabilim Dalı / Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı
Türü: Doktora
Yılı: 2009
[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.