Sanat Dünyasının Muktedirleri

1/1/2020 / skopbülten

Global Ultra Luxury Faction (GULF), Guggenheim Protestosu, 24 Mart 2014.

 

Art Review dergisi 2002’den beri her sene Kasım ayında uluslararası bir jürinin kararıyla sanat dünyasının en güçlü/etkili 100 ismini açıkladığı “Power 100” listesini yayınlıyor. Yıllar boyunca listenin üst sıralarını tahmin edilmesi zor olmayan figürler işgal etti: MoMA veya Tate gibi büyük kurumların yöneticileri, Gagosian gibi büyük galericiler, Bernard Arnault gibi büyük şirket sahibi özel koleksiyoncular, Carolyn Christov-Bakargiev gibi küratörler, Damien Hirst ya da Jeff Koons gibi milyarder şöhret sanatçılar…

2018 yılında ise Art Review bir ilke imza atarak Power 100 listesinde bir toplumsal harekete yer verdi: #MeToo hareketi, 2018 Power 100 listesinde 3. sırada yer aldı. Listede dikkat çeken bir diğer değişiklik de, Eyal Weizman (Forensic Architecture), Nan Goldin, Fred Moten gibi, geçmiş listedekilerle kıyaslandığında ayrıksı denebilecek isimlerin üst sıralarda yer almasıydı.

Bu yılki Power 100 listesinde de, Sackler hanedanının sanat kurumlarından kovulmasıyla sonuçlanan protestolara öncülük eden Nan Goldin 2. sıraya yükselmekle kalmamış; kültür-sanat kurumlarında sömürgeci uygulamaları protesto eden Decolonize This Place hareketi de listeye eklenmiş. Listeye 6. sıradan girmiş olan Bénédicte Savoy ile Felwine Sarr da (Batı ülkelerinin Afrika’dan yağmaladığı eserlerle ilgili bir inceleme kaleme almışlardı), Power 100 listesinin en üst sıraları için ayrıksı duran isimler.

Eskiden Power 100 listesine baktığınızda, renk katsın diye araya girdiği izlenimi veren istisnai sanatçı (örn. Hito Steyerl) ve teorisyenler (örn. Rancière) sayılmazsa sanat dünyasının muktedirlerini görürdünüz; örneğin 2011 yılında Ocuppy Wall Street’ten türeyerek bugünkü birçok kurum karşıtı harekete de önayak olan Ocuppy Museums hareketinin, yarattığı onca etkiye rağmen, Power 100 listesine girmesi düşünülemezdi, zaten girmemişti. Art Review dergisi, artık Gagosian veya Prada gibi isimler ile, tam da bu tür isimlerin iktidarını hedef alan kişi ya da hareketleri aynı listede biraraya getirerek, sahip oldukları iktidarı, gücü veya etkiyi (power kelimesi üç anlama da geliyor) eşitlemiş oluyor. Kararlı ve uzun soluklu bir mücadele sonucunda büyük kurumların yönetici kadrolarının, sponsorluk ilişkilerinin değişmesini sağlayan bir toplumsal hareket ile, yönetici ve sponsorları aynı “iktidar” hiyerarşisinde sıralıyor. Yerseniz… [DY]

Decolonize This Place, Occupy Museums