İsyanın Dili

5/6/2013 / skopbülten

1968’in devrimci hareketleri gibi, yaşadığımız büyük direniş eylemleri de, duvar yazılarıyla kendine özgü bir sanat ve edebiyat yaratıyor. Yapıların mimarlığıyla; duvarların dokusu ve süslemeleriyle; çevredeki logolar, ilanlar, ve reklamlarla; vitrinlerin dekorasyonuyla iç içe geçen birkaç kelimelik özgürlük, öfke, meydan okuma, ve alay ‘manifestoları’ son derecede canlı bir işaret dili, bir estetik oluşturuyor. Bu estetik, graffitilerden çok daha hakiki, çünkü yazılar burada eylemle özdeş; sokakları özgürleştiriyor. Sürrealistlerin öykündüğü gibi “otomatik”. 31 Mayıs’tan sonra İstanbul’daki direniş bölgelerinde çekilen aşağıdaki fotoğraflar, ne yazık ki yüzlercesinin arasından sansür baskısıyla elemek zorunda kaldığımız sınırlı sayıdaki birkaç örnekten ibaret.

 

Fotoğraflar: Ali Rüzgar