Vehbi Koç Vakfı tarafından Berlin’de kurulan ve yöneticiliğini René Block’un üstlendiği Tanas Galeri’de 25 Mayıs’ta açılacak Agoraphobia sergisi, önümüzdeki İstanbul Bienali’nin ön basamağı ("prolog") olarak lanse ediliyor. Nitekim serginin küratörü de, Bige Örer’in yanı sıra Fulya Erdemci. 27 Temmuz 2013 tarihine kadar sürecek olan sergide Jimmie Durham, LaToya Ruby Frazier, Freee (Dave Beech, Andy Hewitt, Mel Jordan), Amal Kenawy, Mierle Laderman Ukeles, Lux Lindner, José Antonio Vega Macotela, Cinthia Marcelle, Şener Özmen, Proyecto Secundario Liliana Maresca, Christoph Schäfer’in işleri yer alıyor. Anlaşılan Erdemci, burada bir devlet sırrı gibi sakladığı yabancı bienal sanatçılarını da Berlin’deki Agoraphobia prologunda açık etmeyi uygun görmüş.
13. İstanbul Bienali, kamusallık/toplumsallık/siyasallık gibi modernliğin temel kavramlarının göz göre göre saptırılması, bienali protesto edenlerin "linç" ve "şiddet" uyguladığı iddiasıyla polise ihbar edilmesi gibi hadiselerle daha baştan itibarını ve inanılırlığını yitirmişti. Şimdi de, İstanbul’a özgü olması gereken bir olayın her nedense Berlin’de prolog yapması gibi tuhaf ve anlamlandırması zor bir girişimle kötü başlayan şöhretini sürdürmekte ısrar ediyor.
Daha önce sadece Türk sanatçılarının sergilendiği Tanas, bienal provası şerefine kapılarını Türk olmayanlara da açmış. Bir grup sanatçının temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp yeniden sergilendiği Berlin’deki bu ıssız galeri nereden bakılırsa bakılsın garip bir yer. Çünkü René Block’un galerisiyle iç içe. Mekânın bir yarısında Türk sanatına dair sergiler yapılırken, öbür yarısında Edition Block’un özgün baskıları, katalogları satılıyor.
Freee, "Protest is
Beautiful", 2007/2013, Postkarte, Foto: Ben Fitton
http://www.tanasberlin.de/index.php?nav=vorschau