27 Mayıs’ta Taksim Gezi Parkı’nda bir ağacın sökülmesi ve nöbet çadırlarının yakılmasıyla başlayan ve Türkiye, hatta dünya çapında bir eyleme evrilen direniş hareketi hepimize eşsiz bir dayanışma örneği gösterdi. Dürüstlük, açıklık ve farklı (hatta belki karşıt) görüş ve pratiklerin birlikteliğini öngören ve hayata geçiren bu barışçıl genç hareket hepimize daha önce hayal bile edemeyeceğimiz dönüştürücü bir deneyim kazandırdı. Bu tecrübeden çok şey öğrendik, öğrenmekteyiz
10 Mayıs’ta 13. İstanbul Bienali “Kamusal Simya” programında gerçekleşen protesto olayları sırasında ve akabinde gerçekleşen olaylar için üzgünüz. Bu olayın yalnızca bir kınama ve özür düzeyinde kalmaması adına olayla ilgili bazı noktaların açıklığa kavuşturulmasını önemli buluyoruz:
1) 22 Mart tarihinde İTÜ Maçka kampüsünde “Kamusal Simya” programında gerçekleşmesi planlanan Eren Erdem ve Adbusters’ın konuşmalarının (hatta üniversitedeki ders ve sınavların) engellendiği protesto olayının olumsuz tecrübesiyle üçüncü etkinliğimizde hatalı bir tavır sergiledik, üzgünüz.
2) 10 Mayıs’ta gerçekleşen protesto eylemi Katleen Vermeir ve Ronny Heiremans’ın sunum-performansları esnasında gerçekleştiği için sanat ve sermaye arasındaki katmanlı nüansları ortaya koyarak eleştiren performanslarının izleyici tarafından deneyimlenmesi engellenmiştir. Protesto eylemcilerinin dışarıya çıkarılması bu iki sanatçının performans aracılığıyla iletmeye çalıştıkları sözlerinin duyulması adına yapılmıştır.
3) Olayın karakola yansıması kişisel bir tahrik ve taciz olayından kaynaklanmıştır ve her iki taraf da karşılıklı olarak birbirinden şikâyetçi olmuştur. Protesto olayından ve protestoculardan şikayetçi olunmamıştır. Sözü edilen video kaydı performans ya da bu esnada gerçekleşen protesto eylemlerini değil, bir saat on beş dakika süresince Fulya Erdemci’ye doğrultulan kamera aracılığıyla kesintisiz olarak Erdemci’nin görüntülerinin çekilmesinden ibarettir. Şikâyet olayı ise bu kayıtların Erdemci’nin izni olmaksızın bir video işinde kullanılacağının bildirilmesi üzerine gerçekleşmiştir. Olayın diğer muhatabı ise Erdemci’den iki ayrı konuda şikâyetçi olmuştur.
Bu olaylara tepki veren sanat dünyasının bazı üyelerinin gösterdiği haklı hassasiyeti anlıyoruz. Bu olayın eylem ve tepki sürecinden düşünce ve tartışma alanına aktarılması için üzerimize düşen sorumluluğu alarak, konuya hassasiyet gösteren herkesi barışçıl bir tartışma platformuna davet ediyoruz. Bu ve diğer başka acil konuları hep birlikte düşünmek, konuşmak ve tartışmak için en kısa zamanda Gezi Parkı Demokrasi Atölyeleri’nde buluşmak dileğiyle…
Fulya Erdemci
9 Haziran 2013