Doğan Kuban'ı Kaybettik

23/9/2021 / skopbülten

Mimarlık-kent tarihimize ve öğretimine hayati katkılarda bulunan, tarihçiliğinin yanı sıra son nefesine kadar mücadele eden bir aydın olan Doğan Kuban’ı kaybettik.

 

Doğan Kuban (1926-2021)

 

Zamanın derinliklerine indikçe, İstanbul tarihinin fiziksel bir gerçekten çok, bir efsane olduğu ortaya çıkar. Bizantion kenti yalnızca antik metinlerde yaşar; Megara kolonisiyle ilgili toplanan bilgiler birkaç sayfayı geçmez. Tarihini anlatmaya çalışırken belirsiz tanımlara dayanmak zorunda kalırız. Geç Roma, Roma sonrası ya da ilk-Bizans Konstantinopolis’i de epik bir destan ve bugünkü İstanbul’un altındaki temel duvarlarından oluşur, ama Roma çağının özelliği olan anıtsallık ve tasarım cesareti, kent surlarında ve Ayasofya’da kendini gösterir. Bu bağlamda, tarihçilerin en sadık yardımcısı, düş gücü gibi görünmektedir. Ortaçağ Konstantinopolis’ine ait veriler daha çoktur, ama burada da kentin fiziksel tarihinin büyük bölümü yoruma açıktır. Bundan ötürü, yazılı kaynaklar, somut tarihsel gerçeklerin yerini almak zorundadır. Türk dönemi daha çok bilgi, daha çok sanat ürünü ve daha çok imge sunar. Ancak önemli anıtların dışında, bir kentsel tarihçi için gerekli olan görsel malzemeden yoksundur. 16. ve 17. yüzyıl İstanbul’unu yeniden kurgulama olasılığı zayıftır. Gezgin Avrupalı ressamların desen ve tabloları sayesinde kenti somut olarak görselleştirebilmemize yardımcı olacak veriler, 17. yüzyılın ikinci yarısına ışık tutar.

Bugün tarihsel kentten yüz kat daha büyük, 10 milyon nüfuslu megapol içine hapsolan İstanbul’un anıtsal mirası, sayıca etkili boyutlarda olmakla birlikte çok sınırlı bir alanı kapsamaktadır. Dolayısıyla İstanbul’un kentsel tarihinden söz etmek, yorumun tehlikelerini de beraberinde getirir. Ancak kentsel tarihçinin görevi kentin tarihiyle uyum içinde gibi görünür; çünkü İstanbul gibi ünlü kentler, insanların belleklerinde gerçek olgulardan çok, imgeler olarak yaşarlar. Çağdaş İstanbullular için bile kent, fiziksel bir varlık olmaktan öte bir imgedir. Onun için bu kentte efsaneler ve imgeler, gerçekler kadar gerçektir.

 

Doğan Kuban, İstanbul-Bir Kent Tarihi-Bizantion, Konstantinopolis, İstanbul kitabı “Giriş" bölümü, 2012.