Anni Albers, Wall Hanging, 1925, 1984.
Bu çalışma, zanaat odaklı çağdaş sanat pratiklerinde, zanaatın öz-benliğini ve disipliner sınırlarını aşan, kavramsal potansiyeline odaklanır. "Neo-Zanaat" ya da "Postzanaat" olarak da nitelendirilen, geleneksel zanaat malzeme ve tekniklerinin, sosyal, kültürel ve estetik imkânlarını araştıran kavramsal zanaat uygulamalarını, post-disipliner bir yaklaşımla ele alır. Zanaatın, sadece nesneleri kapsadığı inancını reddederek, yeni bir kavranışını ve edinebileceği yeni anlamları, yeni materyalizm perspektifinden değerlendirir. Çalışma, kavramsal zanaat odaklı sanat uygulamalarında, son 15-20 sene içinde öne çıkan, ayırt edici ifade biçimlerinin, yaklaşımların ve üretim modellerinin bir haritasını çıkarır. Söz konusu eğilimlerin, kavramsal çerçevelerini anlamak için, disipliner tarihçeler yerine post-disipliner tarihçelere odaklanan bir bağlam yaratır. Çalışmanın kendisini de yaratıcı bir üretim sürecine dönüştürmek için, statik paradigmaları ve yerleşik kategorileri reddeden; kuramların birden fazla yön izleyebileceği prensibine dayanan; akışkan bir araştırma yöntemi benimser. Çalışmanın yeni materyalist bakış açısı, zanaatın ikincil konumunu benimseyen düalist geleneği reddeder. Hem modernist hem post-modernist kültürel teorilerin düalist eğilimlerinin, zanaatın kavramsal potansiyelini göz ardı ettiğini savunur. Kavramsal zanaatı, entelektüel ve pratik bilginin dengeli iş birliği olarak tanımlar. Dinamik, akışkan, ilişkisel, eylemci, değişen ve dönüşen melez uygulamalar, ifadeler ve durumlar bütünü olarak kabul eder. Çalışma, iki ana bölümden oluşur. İlk bölüm, zanaat odaklı çağdaş sanat pratiklerini tarihsel bir bağlama oturtmaya odaklanır. İncelenen alanın çok katmanlı yapısı, bütüncül bir tarihsel bakışı, dolayısıyla birçok farklı parçayı birbiriyle uyum içinde bir araya getirmeyi gerektirir. Tarihte, zanaat ve sanatın birbirlerine yakın durdukları, birbirlerinin sınırlarını aştıkları ya da iç içe geçtiği, çapraz düşünce ve üretimlerin izlerini sürer. Aynı zamanda, yerleşik disipliner okumaların ötesine geçen ve zanaat ögelerini yeniden konumlandıran bir bakış önerir. İkinci bölüm ise, öznesi zanaat olan çağdaş sanat uygulamalarını, araştırmanın öne çıkan iki kavramsal üretim modeli bağlamında, tarihsel bağlantıları ile ele alır. Bunlardan ilki, zanaatı sosyokültürel olgular ile ilişkili bir eylem alanı olarak kavrayan pratiklerdir. Çalışma, 2000'lerin başından beri, farklı disiplinlerden kadın, erkek ve queer sanatçıların, tarihsel olarak değeri küçümsenen, işlevsel, dekoratif ve amatör olarak işaretlenen zanaat ögelerini, özellikle iğne işlerini politik, sosyal, kültürel ve bireysel söylem yaratmak için yeniden konumlandıran, radikal pratiklere odaklanır. Çalışmanın incelediği diğer kavramsal bağlam ise, zanaat malzeme ve tekniklerinin imkânlarını, estetik ifade yaratmak için kullanan, özgün sanat yapıtı ile işlevsel zanaat ürünü kategorileri arasında konumlanan, hibrit üretimlerdir. Bu formlar insanın nesneyle kurduğu, işlevsellik üzerinden şekillenen ilişkininin, yeni bir kavranışının peşine düşer. Dolayısıyla zıtlıkların prensibine dayalı estetik yargıyı reddeden, materyalist bir perspektiften beslenir. Nesnenin birincil anlamının dışındaki potansiyelini, malzeme ve formun, insan bedeniyle doğrudan ilişkisine dayanan, estetik duyu deneyimi bağlamında araştırır.
Yazar: Selen Sarıoğlu Özakhun
Danışman: Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı / Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı
Türü: Doktora
Yılı: 2023
Bu teze Ulusal Tez Merkezi sayfasından ulaşıldı. Metin tezin Özet bölümünden alındı.