/ Çağdaş Müzemani / Gucci Müzesi, Moda ve Sanat

1921’de Floransa’da deri eşyalar üreten bir aile işletmesi olarak mütevazı bir başlangıç yapan ve giderek lüks, moda, marka kavramlarının dev bir alametine dönüşen Gucci, kuruluşunun 90. yılında bir müze kurdu. Markanın tasarımlarına, ürünlerine ve tarihine adanmış Gucci Museo’nun içinde sergi salonlarının ve arşivin yanı sıra, bir çağdaş sanat galerisi, bir küçük video/sinema salonu, kitabevi, dükkân ve kafe var.

Gucci artık bir aile şirketi değil. 1999’dan bu yana, Fransız işadamı François Pinault’nun sahibi olduğu dev bir holdinge (PPR) ait bir şirketler grubu. Yves Saint Laurent, Alexander McQueen, Stella McCartney, Bottega Veneta, Balenciaga gibi başka lüks markaları da içinde barındırıyor. Gucci’yi satın almadan bir yıl önce, 1998’de, Christie’s müzayede evinin çoğunluk hisselerini de alan François Pinault aynı zamanda çağdaş sanatın dünyadaki en büyük koleksiyoncuları arasında.

Gucci Museo’nun binası, Floransa’da, Piazza della Signoria’nın üzerinde 14. yüzyılda inşa edilmiş olan Palazzo della Mercanzia. Hemen yanı başında kentin yüzyıllar boyunca yönetildiği yer, yine bir 14. yüzyıl yapısı olan Palazzo Vecchio var. 28 Eylül 2011’de Milano Moda Haftası’nın son gününe denk getirilen açılış için düzenlenen parti The Guardian’a göre, “Medicileri kıskandıracak kadar görkemli” idi.[1] Medici benzetmesi ‘yerinde’ çünkü davetliler müze ziyaretinin ardından Palazzo Vecchio’da, duvarları ve tavanı Vasari’nin freskleriyle kaplı olan Salone dei Cinquecento’da ağırlandı. Bu salon Cosimo de’ Medici’nin ikameti için sarayda 16. yüzyılda yapılan yenileme sırasında inşa edilen, Palazzo Vecchio’nun en ihtişamlı mekânı. Vasari dekorunda yenen yemeğin en çok konuşulan konusu, fresklerin altında yeni keşfedilen resmin Leonardo da Vinci’ye ait olup olmadığıydı.[2] Yemeğin ardından sarayın alt katında New Yorklu rock grubu Blondie’nin verdiği konsere geçildi. Güzellik, gösteriş, görkem, cazibe, renk, parıltı, ışıltı tam da Gucci dünyasının yansımaları.



Gucci Museo’nun açıldığı Floransa’daki saray, Pinault’nun İtalya’da satın aldığı ilk saray değil. Venedik’te Canale Grande üzerinde iki muhteşem tarihi yapısı daha var. Her ikisi de Tadao Ando tarafından yenilenen Palazzo Grassi ve La Dogana’da Pinault’nun çağdaş sanat koleksiyonu sergileniyor. Kimi eleştirmenlere göre koleksiyonundaki işler “Pinault stili sanat” diye nitelenecek kadar kendisini yansıtıyor. Ve bu eserler Venedik’teki müzelerinde sanki pahalı, seksi, lüks fetiş nesneleri gibi sergileniyor. Tıpkı Anselme Reyle’in parlak gümüş folyodan çizgilerle oluşturduğu ve Pinault koleksiyonuna girinceye kadar ilgi görmeyen, ama sonrasında değeri birden fırlayan resimleri gibi.[3] Pinault’nun saraylarının tarihsel dekorunda moda ile sanat, Floransa ve Venedik gibi efsanevi sanat merkezlerinin tarihiyle içi içe geçiyor.

Gucci Museo, “forever now”[4] (ebediyen şimdi) sloganını kullanarak, markayı geçmişe ve geleneğe bağlıyor. Müzenin bodrum katında Gucci’nin hazinesi denebilecek arşiv bulunuyor. Giriş katında ise “yolculuk” temalı tasarımlar sergileniyor – başta 1920’lerin valizleri, sandıkları. Ama kuşkusuz aralarında en çarpıcı olanı, koltukları Gucci elinden çıkma 1979 model bir Cadillac Seville. Yukarki katlarda markanın çift-G monogramıyla ‘logomania’ teması; 1950’lerin çantaları; 1970’lerin çiçek desenli eşarpları; onları giyen ünlülerin fotoğraflarıyla birlikte sergilenen harika elbiseler; derken Gucci tasarımı bisiklet, sörf tahtası, şnorkel ve paletler var. Bu ürünlerin bazılarının bulunup toplanmasına Christie’s yardımcı olmuş. Zaten Gucci’nin müşteri hizmetleri arasında bulunan Gucci Collector, Christie’s aracılığıyla ve Gucci arşivini kullanarak, tıpkı sanat eserleri gibi, isteyenlerin ellerindeki vintage Gucci ürünlerinin ekspertizini yapıyor; bu ürünleri satın alıyor ya da müzayedelerde satıyor.[5]


 

 

Müzenin Pinault Vakfı ile birlikte işletilecek olan çağdaş sanat galerisindeki ilk sergi, Pinault’nun koleksiyonundan Amerikalı video sanatçısı Bill Viola’ya ait Amore e Morte, tutkuya ve ölüme dair iki video enstalasyonu: Tristan ile Isolde’nin bu dünyaya sığmayan aşkları; eskiden şapel olan mekânın duvarlarına öteki dünyadan yansıyan alevler ve sular.

Sonunda 21. yüzyılın kurumsal şirket kültürü, Vasari’yle Viola’yı; freskle multimedyayı; Medici’yle Pinault’yu; golf sopasıyla nadide mücevheri; bambu saplı çantayla ilahi sanatı pürüzsüzce biraraya getirmeyi, Gucci’yi Floransa tarihi ve kültürüne eklemlemeyi başarıyor. Zaten Gucci imparatorluğunun şimdiki yöneticisi oğul François-Henri Pinault’ya göre, müzenin marka için önemi “yalnızca çantalara ve ayakkabılara değil, tarihe ve İtalya’ya ilişkin olması”.[6]

Gucci Museo’nun açılışının, Floransa’da başka bir sarayda, Palazzo Strozzi’de düzenlenen ve Rönesans dönemindeki iktidar, para ve sanat ilişkilerini ele alan, Money and Beauty: Bankers, Botticelli and the Bonfire of the Vanities sergisine denk gelmesi çarpıcı bir rastlantı. İki farklı zamanda benzer ilişkiler üzerine düşünme fırsatı sağlıyor. Bir başka raslantı, Gucci Museo’nun bulunduğu Piazza della Signoria’nın, 1497’de evlerden toplanan lüks, pahalı ve güzel ‘kibir’ nesneleri ile kimi sanat eserlerinin atıldığı törensel ateşin yakıldığı yer olması.[7] Pinault onları birarada yaşatmayı, hatta birbirine dönüştürmeyi biliyor. [NAA]

 

 



[1] Jess Cartner-Morley, “The Museo Gucci Left Me Wanting More”, The Guardian (29 Eylül 2011).

[2] Cartner-Morley, Op. cit. ve Suzy Menkes, “Gucci Feeds Its Florentine Roots”, New York Times (27 Eylül 2011).

[3] Birkaç yıl içinde resimlerin fiyatı 10 bin avrodan 373 bin avroya çıkıyor.  Niklas Maak, “Between Pinault and Pinchuk, The Network and Rituals of a New Transnational System of Collectors”, 20 Jahre Texte Zur Kunst (Eylül 2011), s. 46, 48. Makalenin Türkçesi için: Skop Bülten, http://www.e-skop.com/skopbulten/cagdas-muzemani-pinault-ile-pincuk-arasinda-yeni-ulusotesi-koleksiyoncular-agi-ve-rituelleri/446.

[4] Müze fikrini ortaya atan ve sloganı bulan, Gucci’nin şimdiki baş tasarımcısı Frida Giannini. Menkes, Op. cit. Bu aynı zamanda markanın “forever Gucci” sloganını çağrıştırıyor.

[6] Robin Givhan, “Night at the Gucci Museum”, www.thedailybeast.com/articles/2011/09/27/gucci-museo-fashion-brand-s-new-florence-museum-celebrates-90-years.html

[7] “Floransa'da bir sergi: Money and Beauty: Bankers, Botticelli and the Bonfire of the Vanities”,  Skop Bülten,  http://www.e-skop.com/skopbulten/floransada-bir-sergi-money-and-beauty-bankers-botticelli-and-the-bonfire-of-the-vanities/393

 

moda, çağdaş müzemani, müze