Sovyetler Birliği’ni düşündüğümüzde ilk aklımıza gelenlerin özellikle mizahi bir yönü olduğunu söyleyemeyiz. Oysa, çeşitli çalışmaların gösterdiği gibi Sovyet toplumu gülüyor, hatta bol bol gülüyor. Yöneticiler de bu konuda istisna teşkil etmiyor. O bitmek bilmez toplantılarda katılımcıların birbirine uzattığı küçük notlarda, zapiski’lerde bunu görmek mümkün. Bunların arasında özel bir tür var: Stalin’in ve SSCB’nin yüksek kurullarında yer alan yöneticilerin dahil olduğu “Kremlin Çevresi”nin bazı üyeleri tarafından çizilen karikatürler. Bunlar eski Bolşevikler, profesyonel devrimciler. 1917 Şubat devrimi öncesinde partiye girmiş olan bu kadrolar tutuklanma ve sürgün gibi ortak deneyimler yaşamış. Bu karikatürlerin çoğu 1930-1935 yılları arasında çizilmiş, o yıllar henüz yoldaşlığın ve dostluğun baki olduğu vakitler. Devletin tepesinde kimi düzenlemeler yapılsa da insanların henüz hayatı için endişe edeceği yıllar değil. Parti-devletin üst organlarında az temsil edilen yahut hiç görevi olmayan kadınlar bu toplantılara katılmıyor. Buralarda bir “baş başa”, “erkek erkeğe” olma hali gelişiyor: Katılımcıları için bu toplantılar kişilerarası bağlar üzerinden şekillenen bir erkekliğin ifade ve iletişim alanını oluşturuyor. Toplumsal cinsiyet mizahla “kuruluyor”.
Bu karikatür çizme pratiği 1923’ten itibaren başlıyor ve 1937’de kesin biçimde sona eriyor, karikatüristlerin ‘Büyük Terör’e yakalanmasıyla birlikte. Fakat esas üretim dönemi 1930-1935 arası, ilk Moskova mahkemelerinden önce. Bu yıllarda Kremlin çevresinde nispeten istikrar mevcut. 1930’da “sağcılar” (Buharin, Rykov, Tomsky) Politbürodan uzaklaştırıldığına, “solcuların” (Troçki, Kamenev, Zinoviev…) aksine Kremlin’den dışlanmış olmuyorlardı. Daha alt düzey görevlerde de olsa siyasal meselelerin yönetimine katılmaya devam ediyorlardı. Öte yandan, eski Bolşeviklerden oluşmayan yeni yönetici kuşağı da henüz iktidarın üst kademelerine erişebilmiş değildi. Eski Bolşeviklerin bu “baş başa” kaldığı ortamda, çalışma ilişkilerinden farklı nitelikte bağlar da söz konusu. Gözden düşmüş olsalar de mesela Voroşilov, Buharin ve Tomsky’yle dostluk ilişkisini sürdürüyor, tıpkı Stalin’in Buharin’le sürdürdüğü gibi.
Dışa dönük olmayıp sadece Kremlin çevresinde dolaşıma giren bu zapiski’lerin içeriği değişebiliyor. Genelde toplantılarla yahut devlet işleriyle ilgili fikir alışverişinden oluşuyorlar. Bazen daha önemsiz konularla, mesela avcılık gibi uğraşılarla da ilgili olabiliyor. Kimi zaman da birileri eğlenmek ve yoldaşlarını eğlendirmek için çiziktiriyor.
Kremlin çevresindeki karikatüristlerden bazıları hayli yetenekli: Nikolay Buharin,[1] Valeriy Mejlauk[2] ve Yemelyan Yaroslavskiy[3] gibi. Buharin, doğa ve hayvanlar gibi daha soyut temalar kullanmakla birlikte ayrıntılara ve kişiliklere daha çok yöneliyor. Her daim dostları arasından seçilen “kurbanlarının” karakterini acımasızca irdelemesini sağlayan küçük satirik şiirler yazmaktan da çekinmiyor. Mejlauk ise kişiden ziyade onun bulunduğu mevkiyle ilgileniyor. Endüstriyel manzaraları tercih eden Mejlauk, mevcut siyasal sloganları devlet işlerinin seyrindeki özel bir durumu tasvir etmek için kullanmaktan da geri kalmıyor. Diğer ikisi kadar üretken olmayan Yaroslavskiy ise, esasen yol arkadaşlarının portrelerini çiziyor, ancak bunlar Buharin ve Mejlauk’taki hicivden yoksun.
Karikatürlerdeki “saldırılar” sempatik nitelikte kalarak taşlamaya konu olanların küçük kusurlarını, fiziğine yahut kişiliğine dair küçük zayıflıkları teşhir eder: stres bozukluğu, alkole biraz fazla meyilli olma yahut fazla yüksek sesle konuşma gibi. Çizerler sürekli olarak, kendisi hiçbir zaman grotesk halde çizilmeyen Stalin’i eğlendirme derdinde. Hedef alınanlar neredeyse hep erkekler. Karikatürlerde yalnızca iki kadın yer alıyor, Lenin’in eşi Nadya Krupskaya ve Klavdiya Nikolayeva, bir propaganda gazetecisi ve sendikacı. Bunlar Kremlin çevresinde hâlâ bir miktar nüfuzu olan son kadınlar. Bolşevik kadınlar, profesyonel devrimci olsalar dahi bu toplantılara katılmıyor. Bunun da üretilen mizah üzerinde etkisi oluyor.
Örnek olarak aldığımız karikatürlerden birinde (5 Nisan 1930, Mejlauk) Nikolay Briyuhanov[4] genital bölgelerinden bir makara sistemine bağlanmış olarak resmediliyor. Çizer şu yorumu eklemiş: “SSCB Maliye Halk Komiseri, çilesinin ikinci gününde”. Bu resimde Briyuhanov’un konumunun kırılganlığı gösteriliyor. Parti-devletin tepesindeki yönetici topluluğu yeniden birlik beraberliğe kavuşmuş, Birinci Beş Yıllık Plan tüm hızıyla sürüyor. 1929 yılının “Büyük Dönemeç”inin damgasını vurduğu bu politika kitlesel bir sanayileşmeye ve kırlarda kolektivizasyona yöneliyor. Rykov’un, dolayısıyla da “sağcıların” eski bir yakını olarak Briyuhanov bu türden şakalarda günah keçisi işlevi görüyor. Alışıldığı üzere Mejlauk, Briyuhanov'un kendisinden ziyade, işlevini hedef alıyor. Fark edileceği üzere Briyuhanov, tanınacak şekilde çizilmiş ancak adı anılmamış. Resim dolaşa dolaşa Stalin’in ellerine varıyor. Yaptığı yorumun alışılmadık uzunluğuna bakarsak, hoşuna gitmiş görünüyor:
“Politbüro üyelerine. Briyuhanov, gelmiş geçmiş tüm günahları için taşaklarından asılacak. Taşaklar tutarsa mahkeme tarafından beraatine hükmedilsin. Tutmazsa nehirde boğulsun. Y. St.”
“Briyuhanov’un Çilesi”, Mejlaouk, 5 Nisan 1930
Stalin, Kremlin çevresinin tüm üyeleri tarafından okunması amaçlanan yorumuna şakayla “resmî” bir dokunuş katarak kodlarla oynuyor. Eski bir ilahiyat öğrencisi olarak, dinî referanslarla yüklü bir kültürden nasiplenmiş Vojd’un [“Rehber”; Stalin kastediliyor] kullandığı bu Ortaçağ çilesi ve buna bağlı Tanrı yargısı metaforu şaşırtıcı değil. Bu gönderme her şeyden önce, Stalin’in kendisini topluluğun diğer üyeleri nezdinde bir yargıç, özellikle de Engizisyon'da olabileceği gibi sert ve uzlaşmaz bir yargıç olarak sunmasını sağlıyor. Otoritesini tesis etme sürecinin başlarında, 1930’da, Stalin hâlâ mizaha başvuruyor. Bu, bir yandan bir günah keçisi aracılığıyla topluluğun bütünlüğünü kurarken, diğer yandan da kadınları bu “gülme cemaati”nden de facto dışlayan kaba ve müstehcen bir mizah.
Bu unsur sonraki yılların karikatürlerinde bilhassa yer alacak ve Stalin'in Kremlin çevresinde iktidarı ele geçirmesinin işaretlerinden biri olacaktır. 1930’lar boyunca, bilhassa da toplumsal cinsiyet pratiklerini ve stereotiplerini sorgulamada en ileri noktaya varmış olan Buharin tarafından taşınan “romantik devrimci erkekliğe” üstün gelip onun yerini alacak olan muhafazakâr Bolşevik erkekliği teşvik edecektir.
İkinci örnekteyse Mejlauk ile Buharin arasında bir karikatür atışmasına tanık oluyoruz. 10 Şubat 1935’te Çalışma ve Savunma Konseyi’nin bir toplantısı sırasında Mejlauk, kurşun kalemle Buharin’i, elinde tuttuğu devasa penisiyle birlikte çizer ve şu yorumu ekler:
“N.I. Buharin’e. Izvestia’da yayınladığı SSCB Merkezi Yürütme Komitesi Prezidyumu’nun ve Halk Komiserleri Konseyi’nin karikatürleri karşısındaki minnettarlığımın ifadesi olarak çizdiğim portresi.”
Mejlauk sataşıyor, 10 Şubat 1935
Buharin yanıt veriyor. 10 Şubat 1935
Buharin ânında yanıt verir. Kırmızı kalemle çizdiği resimde o da Mejlauk’u çıplak ama bu kez ufacık bir penisle temsil eder. Üzerindeki notta şöyle yazar: “V.I. Mejlauk’a cevaben, N.B.” Bu karikatürler 1935 yılında çizilir, devletin tepesindeki Stalinist yöneticiler için son huzur ve güvenlik yılıdır bu. Buharin bir süredir Izvestia’nın yayın yönetmenidir. 10 Şubat tarihli karikatürde Mejlauk, 8 Şubat’ta Izvestia’da yayınlanan ve “karikatür” olarak nitelendirdiği fotoğraflar karşısındaki memnuniyetsizliğini ifade ediyor. Bu atışmada açığa çıkan, esasında iki adam arasındaki rekabettir. Her ikisi de, bilhassa iktisat alanında yetenekli kuramcılar olarak değerlendirilir. Ne var ki Buharin 1920’lerin sonunda NEP’i [Yeni Ekonomi Politikası] muhafaza etmeyi önerirken, Mejlauk kendisinden sonra da sürdürülecek planlama teorisini geliştirir. Velhasıl Şubat 1935’te Buharin’in durumu çok parlak değildir. O ki SSCB’nin kuruluşunda yer almış, Politbüro üyeliği yapmış, ülkenin ortak yöneticilerinden biri olmuş, şimdiyse kendini Merkez Komite (MK) aday-üyeliği mertebesinde bulmuştur. Mejlauk ise MK adayıyken üye statüsüne kavuşur; eski bir Menşevik için geç kalmış bir tanınmadır bu. Bu koşullar altında, bir nebze kötü niyet barındıracak şekilde rakibine sataşmakta beis görmez. Yanıt olaraksa, Buharin biraz beklenmedik bir tutum alır. Genelde neredeyse sadece sevdiği insanları, belirli karakteristik özelliklerini öne çıkaracak şekilde karikatürleştirirken, burada istisnai olarak resim biraz kuru kalır.
Bu iki örnek Kremlin’in homo-sosyal çevresindeki karikatürleri gayet iyi temsil ediyor ve Bolşevik erkekliğin imajını aktarıyor. Genel olarak bu karikatürler cinsel güç, disiplin, cesaret, kontrollü saldırganlık ve kuvvet gibi temel erdemlerin, hatta sağlam içilen bu ortamda alkol direnci gibi konuların çerçevesinde varyasyonlar sunuyor. Ve onları mizahla ihlal ederek aslında erkeklik normlarının inşasına dahil oluyor.
Les bolcheviques se dessinent. L’expression de la virilité dans le cercle du Kremlin başlıklı yazıdan kısaltılarak çevrildi; başlık değiştirildi.
[1] Nikolai İvanoviç Buharin (1888-1938), profesyonel devrimci, 1906'dan beri Parti üyesi. Özellikle ekonomi alanında tanınmış bir teorisyen. Troçki'nin devrilmesinden sonra iktidarı Stalin ile paylaşır ancak kendisi de daha sonraları Politbüro'dan atılır. Şubat 1937'de tutuklanıp Üçüncü Moskova Davasında sanık olur, Mart 1938'de idam edilir.
[2] Valeriy İvanoviç Mejlauk (1893-1938), 1907'de RSDIP'nin (Rus Sosyal Demokrati İşçi Partisi) Menşevik kanadına, Haziran 1917'de Bolşeviklere katılır. İç Savaş'tan itibaren, bir örgütleyici olarak yetenekleriyle dikkat çeker. Ekonomik planlamanın kuramcılarından biridir. Aralık 1937'de tutuklanıp, idama mahkum edilir ve kurşuna dizilir.
[3] Gerçek adı Mineï Goubelman olan Yemelyan Mihailoviç Yaroslavskiy (1878-1943), Partiye 1898'de katılır. Din karşıtı propagandadan sorumlu olarak, 1925'ten ölümüne kadar Ateist Militanlar Birliği'ne başkanlık eder. Stalin'in yakın işbirlikçisi olan Yaroslavskiy "kişilik kültünün" de ana kurucusudur. 4 Aralık 1943'te eceliyle ölür.
[4] Nikolay Pavloviç Briyukhanov (1878-1938), 1902'de Partiye katılan profesyonel bir devrimciydi. "Sağcılara" ve Rykov’a yakın, Ekim 1930'a kadar Maliye Halk Komiserliğini yürüttü, daha sonra alt görevlerde bulundu ve 1937'de emekli oldu. Şubat 1938'de tutuklanıp ölüm cezasına çarptırıldı ve idam edildi.