Berlin’de Dada Dergileri

Nur Altınyıldız Artun (9 Nisan 1955–9 Nisan 2019)

 

Berlin’de, kimisi tek sayılık, kimisi uzun bir döneme yayılan, çok sayıda Dada dergisi yayınlandı. Çoğu, o sıralarda baskın olan sansürü alt etme arayışlarının ürünüydü. Wieland Herzfelde, John Heartfield ve George Grosz, Neue Jugend’le başlayan yayıncılık serüvenlerini, inatla, kendileri bir yayınevi kurarak sürdürdüler. Jedermann sein eigner Fussball ve Die Pleite bu grubun sonradan çıkardığı öteki dergilerdi. Berlin Dada’nın demirbaşları arasında sayılacak Raoul Hausmann ve Johannes Baader ise Die freie Strasse adlı dergiyi çıkarıyorlardı. Dada’yı Zürih’ten Berlin’e getiren Richard Huelsenbeck’in şiirleri ve yazıları ise, o daha Berlin’e gelmeden, her iki grubun dergilerinde, hem Neue Jugend’de hem de Die freie Strasse’de yayınlanıyordu.

 

Neue Jugend

İki öğrenci 1914’te Berlin’de Neue Jugend (Yeni Gençlik) adlı savaş yanlısı ekspresyonist bir dergi çıkarmaya başladılar. Savaş çıkınca yayınına ara verdikleri bu dergi, beklenmedik bir biçimde Dada’nın Berlin’e taşınmasında önemli bir rol üstlendi. Savaş karşıtı görüşlerini yayacak bir yayın arayışında olan ve o sıralarda Almanya’da uygulanan sıkı sansür dolayısıyla yeni bir dergi çıkarmaları engellenen Wieland Herzfelde, John Heartfield ve Franz Jung, gayet ustaca bir manevrayla 1916 Mayıs’ında Neue Jugend’i devraldılar. 200 mark ödedikleri editörün adını koruyarak ve yayına 7. sayıdan başlayarak derginin eskinin devamı olduğu yanılsamasını yarattılar. Aralık 1914 tarihinde yayınlanmış olan son sayısı hararetle savaşı desteklediği için, Herzfelde’nin yönetiminde yeniden çıkan dergi sansürcülerin dikkatini çekmedi ve bu sayede grubun, bir süre için de olsa, Alman başkentinde savaş yıllarında savaşa karşı bir yayını sürdürmeleri mümkün oldu.

Neue Jugend ilk sayısından başlayarak Zürih’teki Dada hareketine yer verdi; Richard Huelsenbeck’in “Phantasie” başlıklı bir şiirini yayınladı. Sayfa düzeni Zürihli dadacıların dergilerinden esinlenmişti. Huelsenbeck Berlin’e gittiğinde Neue Jugend’e katkıda bulunmaya, toplantılarına katılmaya başladı. Hatta 1917 Şubat’ındaki bir buluşmalarını bir Dada gösterisine çevirmeyi başardı. George Grosz’un da aralarına katıldığı bu grup, Berlin’de Dada’nın çekirdeğini oluşturdu.

Bu arada Neue Jugend sansürcülerin dikkatini çekmiş, yayını yasaklanmıştı. Bunun üzerine Herzfelde sansürün hep bir adım önünde olacak kendi yayınevleri Malik Verlag’ı kurdu. “Mutfak masasında” hazırlanan ve Mayıs ve Haziran’da yasadışı olarak basılan Neue Jugend’in son iki sayısı sahte adresler kullanan Malik Verlag tarafından gazete formatında haftalık olarak yayınlandı. Jung’un anlattığına göre dergi bayilere dağıtıldığında polis bir saat içinde toplatıyordu. O yüzden, donanmaya ait zarfların içinde gizlenerek postayla dağıtıldı. Derginin 23 Mayıs 1917 sayısında Huelsenbeck’in “Yeni İnsan” başlıklı yazısı yayınlandı. ‘Dada’ sözcüğünün hiç geçmediği, anlaşılması güç, ironik bir şiirsel metindi bu. Zürih’teki dadacıların ‘yeni hayat’, ‘yeni sanat’, ‘yeni insan’ vurgularından apayrı bir telden çalıyordu. Adeta Huelsenbeck’in Zürih’te yayınladıklarına benzer bir “fantastik dua” idi:

 

Yeni insan, ruhunun kanatlarını açabildiği kadar açar, iç kulağını gelecekte olacaklara çevirir, dizleri ise nasılsa önünde çömelecek bir sunak bulur. Curcunayı kendi içinde taşır [...] yeni insan yenidir – ânın Tanrısı, kutsal heyecanların ihtişamı, çelişkinin anka kuşudur [...] Yeni insan ölümden korkmanın ebedi hayatı kavramak olduğunu bilir, çünkü kendi tinselliğine adanmış bir anıt arzu eder [...] Her şey varlığını bir şekilde sürdürecek ama bitmesi gereken bir şey var – kasaba sakini, fazla besili kültür yoksunu, fazla besili domuz, tüm ıstırapların çobanı olan entelektüel domuzu.

 

Derginin son iki sayısı İngiliz ve Amerikan gazetelerinin büyük formatında, Alman gazetelerinde kullanılagelen Fraktur yazı karakteri yerine yine İngiliz ve Amerikan gazetelerinde kullanılan Roman harfleriyle dizilerek yayınlanmıştı. Bu tutum basında “Almanca yazmalıyız” sloganıyla yerildi. Neue Jugend’in son sayısında Malik Verlag’ın başka yayınları da duyuruldu. Herzfelde’nin yönetiminde hep Marksizme bağlı kalan bu uzun soluklu yayınevi önceleri savaşa karşı kitapçıklar basıyordu. Giderek editörlerinin savaştan sorumlu tuttukları Alman kültürünün eleştirilerine ağırlık vermeye başladı. 1917’de yayınladıkları Grosz’un iki litografi dizisinden biri büyük kentte tecavüz, cinayet, saldırı ve cinnet sahneleri içeriyordu; Gott mit uns (Tanrı Bizimle) başlıklı ikincisi ise askeriyeyi hicvediyordu. Malik Verlag 1921’de Herzfelde’nin Gesellschaft, Künstler und Kommunismus (Toplum, Sanatçılar ve Komünizm) başlıklı kitabını bastı.

 

 

Sol: Neue Jugend’in son sayısı. Ön sayfasında bir New York gökdeleninin fotoğrafı vardı, tam da ABD’nin Almanya’ya savaş ilan etmesinin ertesinde. Sağ: Arka sayfada Grosz’un litografi dizisi için Heartfield’ın tasarladığı çarpıcı ilan.

 

Die freie Strasse

Franz Jung’un yanı sıra, Raoul Hausmann ve Johannes Baader ise başka bir derginin, Die freie Strasse’nin yazarları arasındaydı. Düzensiz aralıklarla 1915’ten 1918 sonuna kadar yayınlanan dergiye katkıda bulunan radikal yazarlar, tıpkı Hugo Ball’la Leybold’un Münih’te çıkarttıkları Revolution gibi, anarşizm ile ekspresyonizm arasında bağ kuruyorlardı. Karmaşık görünen ahlaki meselelere girerek savaşa karşı eleştirilerinin üzerini örtüyorlardı ki askerlerin sansüründen kaçınabilsinler. Die freie Strasse’nin 22 Ocak 1918 tarihli sayısı Huelsenbeck’in “Almanya’daki ilk Dada konuşması”na yer verdi. Derken Nisan’da dergi Club Dada sayısı olarak yayınlandı. Hausmann derginin kapağını tasarlarken Heartfield’ın Neue Jugend’de geliştirdiği vurucu tipografi stilinden ve sayfa düzeninden etkilenmişti. Die freie Strasse ekspresyonizmden Dada’ya geçmiş, Berlinli dadacılara Hausmann ve Baader de katılmıştı. Aralık’ta yayınlanan son sayının editörü Baader dergiyi Dada eylemlerinden birisini yaymak için kullanmış, “kralların ahmak, ahmakların kral olduğu” düzende kendi başkanlığını ilan etmişti. Bundan altı ay kadar sonra Hausmann ve Baader Der Dada dergisini çıkarmak için öteki Berlinli dadacılarla işbirliği yapacaklardı.

 

Jedermann sein eigner Fussball ve Die Pleite

Dadacılar Berlin’de sansüre takıldığı için, çoğu yalnızca bir ya da iki sayı yayınlanan bir dizi muhalif dergi çıkardılar. Kimisi yasal, kimisi yasadışı yaratıcı yöntemlerle, çoğu Malik Verlag tarafından yayınlandı. Wieland Herzfelde ve John Heartfield’ın editörlüğünde çıkan Jedermann sein eigner Fussball (Herkese Kendi Futbol Topu), Neue Jugend ve Die freie Strasse’ye göre daha politik içerikliydi. Kapağında Berlinli dadacıların ürettikleri ilk fotomontajlar vardı. Bir yelpazenin üzerine siyasetçilerin ve askerlerin portreleri monte edilmişti. Üstte “Ödüllü Soru! En Güzel Kim?” yazıyordu; altta ise “Alman Erkek Güzelliği”. Weimar Cumhuriyeti’nin liderlerinin erkeksiliğiyle alay ediyorlardı. İçinde sahte bir ilan vardı; “Yurttaşların Dikkatine! Wilhelm’in Dönüşü başlıklı bir pantomim-film için hemen 2000 civarında güçlü kuvvetli adama ihtiyaç var; tercihan madalyalı (madalyalarınızı yanınızda getirin!) Ebert Film Şti., Kafe Vatan.” Dergi, ilk sayısı 7500 adet sattıktan sonra yeni SPD hükümeti tarafından yasaklandı.

 

 

Sol: Neue Jugend’in son iki sayısı gibi büyük gazete formatında basılan Die freie Strasse’nin “Mülkiyete Karşı!” başlıklı Kasım 1918 sayısı. Sağ: Tek sayılık Dada dergilerinden birisi: Jedermann sein eigner Fussball.

 

Bir ay sonra, 1919 Mart’ında Die Pleite (Züğürt) çıktı. Yine Herzfelde ve Heartfield kardeşler ile Grosz’un editörlüğünü üstlendiği, Malik Verlag’ın bastığı Die Pleite, Berlin’deki Dada dergilerinin en uzun ömürlüsü olacaktı. Toplam on sayısı çıkan derginin birkaç sayısı yasaklandı, 1920 başında da yayını son buldu. Die Pleite’nin 1919’da yayınlanan ilk sayısının kapağındaki Grosz’un deseni, SPD’nin yeni şansölyesi Friedrich Ebert’i bir kapitalist ve bir imparator olarak tasvir ediyordu: başında taç, gözünde monokl, elinde puro, ayağının altında yastık, bir askerin getirdiği koca şampanya kadehini beklerken.

Die Pleite, Jedermann’a göre daha aleni olarak komünizmden yana tavır alıyordu. Grosz’un kışkırtıcı desenleri, dadacıların yazılarıyla çıkıyordu ama altıncı sayısında bir de fotoğraf yayınlandı. Bu fotoğraf, savaşta ölenlerin cesetlerini gösteriyordu ve altında da “Hindenburg’un Kahvaltısı” yazıyordu. Hindenburg, Almanya’nın savaş politikasını yönlendiren komutan ve siyaset adamıydı. Aynı sayıda Kayser II. Wilhelm, Şansölye Ebert ve Papa XV. Benedict gibi kişilerin sahte telgrafları da yer almıştı. Kayser Wilhelm’inki ‘Willy’ imzalıydı ve ‘Kulüp Dada Berlin’e hitaben yazılmıştı: Kayser dadacılardan kendisini “Avrupa Halklarının Başındaki Dünya Proletaryasının Diktatörü” olarak betimleyen çizimler talep ediyordu. Cevap şöyleydi: “Kulüp Dada her şeyin altından kalkabilir, ama II. Wilhelm’le iletişime katlanması mümkün değil.” Dolayısıyla Kulüp Dada’yı lağvetmeye karar veriyorlardı! Die Pleite, sonraları Der Gegner: Blätter zur Kritik der Zeit (Hasım: Zamana Dair Eleştirel Notlar) adlı başka bir Dada dergisinin mizah bölümü olarak yeniden ortaya çıktı. Gene Malik Verlag tarafından yayınlanıyor ve editörlüğünü Heartfield yapıyordu.

 

  

Sol: Die Pleite’nin Ocak 1919 tarihli ilk sayısının kapağında yer alan George Grosz’un deseni. Sağ: Nisan’da çıkan üçüncü sayının kapağında yine Grosz: Prost Noske! – das Proletariat ist entwaffnet! (Şerefe Noske! – Proletarya Silahsızlandırıldı!). 1919’da devrimci ayaklanmaları kanlı bir biçimde bastıran SPD’nin Savunma Bakanı Gustav Noske’nin emirlerini yerine getiren asker, bir elinde kılıç, ona kadeh kaldırıyor. Noske, genel greve giden komünistlerin üzerine 40 bin kişilik milis kuvvetiyle saldırmış, elinde silahı olan herkes için vur emri vermişti. Katliam sonunda ölü sayısı 1000’in üzerindeydi.

 

Der blutige Ernst ve Diğerleri

Der blutige Ernst (Kanlı Ciddiyet), tıpkı Neue Jugend gibi, dadacıların devraldıkları dergilerden biriydi. 1919’da altı sayısı yayınlanan Der blutige Ernst’i Dada’yla yakın ilişkileri olan ekspresyonist şair ve ressam John Höxer çıkarıyordu. Üçüncü sayıdan başlayarak editörlüğü Grosz ve Carl Einstein üstlendiler. Katkıda bulunanlar giderek yalnızca dadacılardan oluştu ama bu dergi de Die Pleite gibi Dada hareketinden ziyade siyasal ve toplumsal yergiye yüklendi.

Berlin’in Dada dergileri bunlardan ibaret değildi. Başkaları da vardı: ein klossetdeckel (klozet kapağı), Die Pille (Hap), Das Bordell (Kerhane), ve tabii asıl Der Dada. Berlinli dadacıları aynı dergi etrafında toplayacak Der Dada...

 

Nur Altınyıldız Artun, Ali Artun, Dada Kılavuz, 1913-1923 Münih, Zürih, Berlin, Paris içinde (İletişim Yayınları SanatHayat dizisi, 2018) s. 301-308.

Der Dada dergisi için bkz. e-skop, Dada Kültür Yoksunlarına Karşı