Aks, Ankara’daki kültür, sanat, mimarlık ve tasarım alanlarında faaliyet gösteren 22 üniversite topluluğunun temsilcilerinden oluşan bir sosyal girişimdir, kent için üretir. Aks adını Başkent Ankara’nın modern kurgusunu yansıtan Jansen Planı’ndaki gelişim aksından yani Atatürk Bulvarı’ndan alır. Şubat 2019 itibariyle faaliyetlerine başlayan Aks, kent üzerine proje ve faaliyetler gerçekleştirmeye devam etmektedir.
Aks'ın kurucu ekibinde; Genel Koordinatör olarak, Cemre Gökpınar (Sanat Tarihçisi), Mimari Direktör olarak Berkutay Ali Coşkun (Mimar), Sanat ve Medya Direktörü olarak Elif Dilan Nadir (Mimar), Uluslararası İlişkiler Koordinatörü olarak Merve Şanlı (Mimar), ve Yaratıcı Direktör olarak Zeynep Ünsal (Mimar) yer almaktadır. Aks IDEA ve Aks PROJECT adı verilen alt çalışma ekiplerinde sahaya yönelik projeler üretilmekte, proje bazlı çalışma grupları ile kolektif bir üretim zemini yaratılmaktadır.
AnkaraAks Nasıl Kuruldu?
Bir sosyal girişim olarak ortaya çıkan AnkaraAks’ın kuruluşunda, Ankara’nın mevcut genç potansiyelden kent ekseninde pek fazla yararlanamıyor oluşu ve kent ile ilişkili alanlarda gençlerin meydana getireceği bir forma ihtiyaç duyulması ön plana çıkıyordu. Kampüs sınırlarını aşarak kent için üretecek bir hareketin tam karşılığı AnkaraAks oldu.
“Tasarım alanında okuyan bir öğrenci neden sürekli İstanbul'a bağımlı bir lisans süreci yaşıyor, neden bienaller ya da birtakım faaliyetler için Ankara'dan yani başkentten İstanbul'a gitme gereksinimi duyuyor? “gibi ortak sorular da vardı. Ekibin ağırlıklı olarak bir Ankara geçmişinin olması, uzun yıllarını burada geçirmiş olması da yardımcı oldu ve Ankara'ya dair farklı bir yaklaşım üretilmesini sağladı. Bir araya gelmiş olmanın en etkili yanlarından biri de eğitim aldığımız alanlar ve ilgi alanlarımızın homojen olmaması. Ekip içerisinde yer alan herkesin ilgi duyduğu alanları kent ile ilişkilendirip bir söylem ve eylem üretmesini amaçlıyoruz. Bu çeşitliliğin, Aks‘ın fark yaratan niteliklerden biri olduğuna inanıyoruz.
İlk toplantılardan sonra bir fikir kutusu oluşturuldu. Gruptaki herkes fikirlerini kutuya atmaya başladı ve zaman içinde kutuda çeşitli fikir ve projeler birikti. İlk kuruluş aşamasından sonra Ankara’nın hemen hemen tüm kültür kurumlarıyla bir araya gelindi ve her masadan bir iş birliği doğmuş oldu. Bu görüşmeler kapsamında böylesi bir hareketin yola çıktığını ilk ağızdan duyurma şansı yakaladık. Görüşmeler ışığında, kurumlar ve genç kuşak arası bir ara forma ihtiyaç olduğu görüldü.
İlham aldığımız noktalar; Ankara'nın Başkent oluşundan sonraki gelişim sürecindeki reformlar ve modern kurguyla birlikte Şehir Plancısı Hermann Jansen’in Atatürk bulvarını bir gelişim aksı olarak planlaması ve böylece Atatürk Bulvarı’nın bir gelişim aksından öte tüm Cumhuriyet reformlarının bir panoramasını sunması oldu. Genç cumhuriyetin yenilik ve umut temelli genetik kodları, geçmişin izlerinden ilhamla geleceğe doğru filizlenen “Başkentin Genç Ruhu” söylemini oluşturdu.
“Topluluklar üstü bir formda kent için ne yapabiliriz?” sorusunun karşılığı olarak, İller Bankası binasının yıkılması, bizi harekete geçiren önemli gelişmelerden biriydi. Seyfi Arkan’ın İller Bankası bir gece ansızın yıkıldı. Bu yıkım bize bir şeyi hatırlattı: Genç jenerasyon olarak kültürel mirasa sahip çıkmalı, bir yapının neden var olduğunun ve neden önemli olduğunun, şehirle nasıl bir paylaşım ve etkileşim içinde bulunduğunun bilincinde olmalıydık. Bu duruma dikkat çekecek bir söylem ve eylem ortaya koymamız gerektiğine inandık. Bu düşünceyle, ilk etkinlik serilerimizden olan “1 Yapı 1 Değer” projesini faaliyete geçirdik. 19 Mayıs Stadyumunun yıkılması, yakınındaki Reha Ortaçlı yapısı Ankara Tenis Kulübü’nün de yıkılması söylentilerini beraberinde getirdi. Bu söylentilere cevaben Ankara Tenis Kulübü’nü “1 Yapı 1 Değer” serisinin faaliyet listesine aldık. Türkiye Büyük Millet Meclisi kompleksi içinde yer alan Behruz Çinici yapısı Halkla İlişkiler Binası yıkılınca, yine Behruz Çinici yapısı olan Meclis Camii’nin de yıkılması gündeme geldi. Bu sebeple Meclis Camii etkinlik serisinde odaklandığımız ikinci yapı oldu. Etkinlik serisinin üçüncü yapısını, yıkım kararı haberleri ile sürekli gündeme gelen Anafartalar Çarşısı olarak belirledik. Bu üç yapının derhal aksiyon alınması ve bizim jenerasyonumuzda bir farkındalık oluşturması gereken önemli yapılar olduğuna karar verdik ve harekete geçtik. Belirlenen yapılar üzerinde çalışmalar üretmiş akademisyen hocalar ve mimarlar ile yapılar canlandırıldı, kültürel hafızayı destekleyecek atölye çalışmaları yürütüldü. Bu etkinlik serisindeki ilk amaçlardan birisi yıkılma tehlikesi taşıyan yapıların neden var olması gerektiği ve geleceğe taşınması noktasına dair bir duruş sergilemek oldu. Bir diğer amaç ise, yıkılma tehlikesi olan yapıları tespit edip belgelemek ve şehirde yaşayanlarda farkındalık oluşturmaktı.
AnkaraAks doğrudan sahaya etki eden, akademiden ve kentten beslendiği ne varsa bunu daha geniş kitlelere yaymaya çalışan, kent kültürü ve kent tarihi alanında kitlesel bilinç oluşturmayı hedefleyen bir girişim. Başkent Ankara merkezli bir hareketten tüm Türkiye’ye yayılacak yenilikçi, dinamik ve genç bir kent hareketi ortaya koymayı hedefliyoruz. Kentin yeniden kimliğini kazanması üstüne bir söylem geliştiriyoruz. Bu bağlamda, hayata geçirdiğimiz projelerden bir diğeri de “Metro Künye Projesi” oldu. Ankara’nın Başkent oluşunun 97’nci yıl dönümünde, 24 farklı tarihi yapı ve heykelin bilgi kartları bir gecede metroların tutunma askılarına yerleştirildi. Tasarlanan künyeler ile; Ankara’nın kültürel miras değerlerini, yapılarını ve heykellerini halka rastlantısal olarak aktarmak hedeflendi. Böylece kamusal bir mekana iz bırakılmış ve kent kültürü taşınmış oldu.
Genç kuşaklara kentin değerlerini, hikayelerini ulaştırmak Aks’ ın çıkış noktalarından biriydi. Faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz 2 yılı aşkın süredir etkinliklerimize çok farklı alanlardan insanlar katılıyor. Bunlar yalnızca mimarlık, tasarım, ve sanat öğrencileri değil; tıp, fizyoterapi, hukuk, mühendislik gibi alanlardan da öğrenciler. Etkinlik kitlemiz kenti seven ya da ortak paydası kent olan herkes. Israrlı ve azimli bir biçimde devam ettikçe, bir şeyleri gerçeğe dönüştürdükçe yanımızda yürüyenlerin ve bize destek olanların arttığını da görüyoruz.
Gençlerin geleceğe dair bir söylem üretebileceğini, kentin geleceği üzerinde söz hakkına sahip olduğunu, hatta kalıcı ve somut dokunuşlar yaratabileceğini savunuyoruz. Amacımız, Ankara’yı kültür sanatın başkenti yapmaktan öte genç umudunun da başkenti haline getirmek. Çünkü inanıyoruz ki Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, umutların yeşerdiği yer. Biz bu şehirdeki kolektif ruha, üretme gücüne inanıyoruz. Süreç içerisinde çok şey öğrendik ve hayallerimiz için çabalamaktan hiçbir zaman vazgeçmedik. Ulaştığımız bu noktadan dönecek değiliz. Başkentin Genç Ruhu AnkaraAks gelecek için hazır…
https://www.instagram.com/ankaraaks/
Gerçekleştirdiğimiz diğer proje ve faaliyetler: https://www.ankaraaks.com/