Aşağıdaki metin, Bruno Taut’un Mimarlık Öğretisi adlı kitabının Sunuş’udur. Aykut Köksal’a ve Arketon Yayınları’na teşekkür ederiz.
Bruno Taut'un Architekturlehre başlıklı kitabının yayın serüveni, pek çok açıdan benzeri olmayan bir öykü. Kitap önce Türkçe çevirisiyle yayımlanıyor, ardından bunu Japonca yayını izliyor, yazıldıktan tam kırk yıl sonra kendi dilinde, yani Almanca ilk yayını gerçekleşiyor. Bu serüvenin Türkçe yayın ile başlamasının nedeni ise, kitabın yazılma sürecinde Taut'un Türkiye'de, Güzel Sanatlar Akademisi'nde çalışmaya başlaması.[1] Çalıştığı kuruma karşı yükümlülükleri arasında bir kitap yazma görevinin olup olmadığını bilmiyoruz. Bruno Taut'un, Milli Eğitim Bakanlığı –o zamanki adıyla Kültür Bakanlığı– ile yaptığı 17 Kasım 1936 tarihli sözleşmede[2] yükümlülüğü iki maddede belirtilmiş: İlki, Güzel Sanatlar Akademisi'nde "mimari bölümü şefi" ve "mimari profesörü" olarak çalışmak, ikincisi ise "kendisine Kültür Bakanlığı tarafından verilecek devlet binalarının programları mucibince projelerini" yapmak.[3] Bu sözleşmede bir kitap yazma yükümlülüğünden söz edilmiyor. Kültür Bakanlığı'na yazılmış, "Güzel Sanatlar Akademisi Direktörü" imzalı, 25 Nisan 1938 tarihli bir belgede ise, Taut'un, kitabı Akademi'de vermekte olduğu "Mimarlık Bilgisi" dersi için yazmış olduğu belirtiliyor.[4] Ne var ki bu yazıdan, kitap yayınının Akademi'nin bir talebi mi, yoksa Taut'un kendi arzusu mu olduğu anlaşılmıyor.
Taut'un kendi el yazısından çıkma bir "kapak taslağı" var; bu taslağa Taut, kitabın başlığını ve –Türkçe basımda kullanılmayan– altbaşlığını[5] yazmış, en alta da metnin yazılış serüvenini özetleyen bir not düşmüş. Usta mimar, bu notta, metnin Akademi'deki derslerine yönelik olduğunu belirttikten sonra, 1935-36'da Japonya'da içerik üzerine çalıştığını, kitabı hazırlamaya 1936 sonunda İstanbul'da başladığını, Ağustos 1937 sonunda bitirdiğini belirtmiş.[6] Taut kitabın sonuna da, bitiriş yer ve tarihini belirten bir not yazmış: Ortaköy, 27 Ağustos 1937.[7]
Yukarıda sözünü ettiğim 25 Nisan 1938 tarihli belge, kitabın çeviri serüveninin nasıl başladığını anlatıyor.[8] Yazıda, Taut'un yazmış olduğu kitabın okul yönetimine tesliminin ardından, Kültür Bakanlığı'nın emriyle çevirisine girişildiği ve çeviri işinin, Bakanlık'ın bilgisi içinde Sadi Irmak'a verildiği belirtiliyor. Berlin'de tıp ve biyoloji eğitimi görmüş olan Irmak'ın –yetkin Almanca bilgisine karşın– mimarlık disiplinine uzak olmasının, daha en başta Akademi yönetimini endişelendirdiğini, Taut'a "muavin olarak tayin olunan" Şinasi Lügal'ın,[9] aynı zamanda çeviri çalışmasını izleme işiyle görevlendirildiğini bu yazıdan anlıyoruz. Ne var ki, yazıda, Lügal'ın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, Irmak'ın teslim ettiği çeviride, daha ilk sayfalardan başlayarak "ifade düşüklüğü" görüldüğü, "mütercimin iyi Almanca bilmesine ve azami gayreti göstermesine rağmen mimari terimler dolayisiyle eseri Türkçeye muvafık şekilde tercüme edemediği" belirtiliyor. Yine aynı yazıdan, bu durumun Taut'a anlatıldığını, Şinasi Lügal'a "tercümeyi tashih etmek ve basılabilecek bir hale getirmek" görevinin verildiğini, ne var ki altı ay geçmesine karşın Lügal'ın çeviriyle ilgilenmediğini öğreniyoruz.[10]
Böylece Irmak'ın çevirisinden umut kesilmiş olmalı. Nitekim, basılan çeviri "Tercüme eden: Adnan Kolatan" ibaresini taşıyor. Adnan Kolatan, mimarlık literatürünü izleyenlerin yabancısı olmadığı bir kişi. Arkitekt dergisinde yayımlanmış çok sayıda çevirisi var.[11] Bu kitabın yayını için çalışmaya başladığımızda, ilk işimiz, Irmak'tan sonra çeviri çalışmalarının nasıl yol aldığını araştırmak oldu. Bir vefat ilanından, Adnan Kolatan'ın 11 Aralık 1968'de bu dünyadan ayrıldığını, Metin Kolatan adında bir oğlu olduğunu öğrendik. Küçük bir araştırma, Metin Kolatan'ın Almanya'da yaşadığını ve mimar olduğunu gösterdi. İşte, gerek Adnan Kolatan'ın kimliği, gerekse de Taut'un metninin çevirisinin ona verilişi üzerine ilk elden bilgileri aktaran da Metin Kolatan oldu. Artık aramızda olmayan Metin Kolatan, 7 Temmuz 2017 tarihli e- postada şunları yazıyordu: "Babam Ahmet Adnan Kolatan (1903 doğumlu) İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Almanya'da Münih'te ekonomi tahsilinin son senesinde ailevi kayıp dolayisiyle Turkiye'ye dönmüş, İstanbul Üniversitesi'nde Ticaret ve Ekonomi Bölümünde son senesini tamamlamış ve mezun olmuştur. İş hayatında Alman ve İsviçre firmalarının Türkiye temsilcisi olarak çalışmıştır. Bu arada çeşitli Almanca ve Türkçe tercümeleri basılmıştır. Babam 80 sene evvel Abidin ve Zeki isimlerinde, o zamanki Türkçe tek mimari mecmuayı çıkaran (Arkitekt) iki mimar arkadaşının ısrarı ile Bruno Taut'un 'Mimarî Bilgisi' adlı kitabını tercüme etmişti."
Irmak çevirisinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, Akademi yönetiminin mimari metinlerin Almanca'dan çevirisinde deneyimli bir kişiyi aramaya başladığını, bunun üzerine Arkitekt dergisinin kurucuları olan Abidin Mortaş ve Zeki Sayar'ın, dergilerine çeviri yapmış olan Adnan Kolatan'ı önerdiklerini, Metin Kolatan'ın verdiği bilgilerden anlıyoruz.[12]
Adnan Kolatan üstlendiği görevi başarıyla tamamlıyor, kitap 1938 sonunda basıma hazır hale geliyor ve Aralık 1938'de basıma giriyor. Kültür Bakanı'nın kitabın başında yer alan kısa yazısının altında 9 Aralık 1938 tarihi var. 24 Aralık 1938'de bu dünyadan ayrılan Taut, kitabın basılı halini göremiyor. Ne var ki, yaşam arkadaşı Erica'nın tanıklığından, Taut'un prova baskıları gördüğünü ve çok memnun kaldığını öğreniyoruz.[13] Kitapta fotoğraf ve çizimlerin önemli bir yeri var. Sayısı 112'yi bulan görsellerin bir bölümü Taut'un kendi çektiği fotoğraflardan, L'Architecture d'aujourd'hui, Arkitekt gibi dergilerden ve usta mimarın kendi yayınlarından alınmış görsellerden oluşuyor. Kitapta önemli bir yer tutan Katsura Sarayı ve Japon mimarlığı üzerine görseller, Taut'un Japonya'da kaleme aldığı ve ilk kez 1937'de Tokyo'da basılan Houses and Poeple of Japan[14] adlı kitaptan taşınmış.[15]
Kitabın özgün adının Architekturlehre olduğunu belirtmiştim. Bu adın doğru çevirisinin "Mimarlık Öğretisi" olması gerekirdi; Mimari Bilgisi adıyla yayımlanmasını, kitabın, Taut'un Akademi'deki "Mimarlık Bilgisi" dersi için basılmasına bağlayabiliriz. "Ders kitabı" hedefinin birincil önemde olduğunu, Bakanlık'a gönderilen, daha önce sözünü ettiğim yazıdan öğreniyoruz. Bu yazıda, Şinasi Lügal'in çalışmaması eleştirilirken, bölümlerin teksir makinesinde çoğaltılarak öğrencilere dağıtılamamış olması da yakınma konusu oluyor.[16]
Türkçe çevirinin basılmasından on yıl sonra, Architekturlehre Japonca yayımlanır.[17] Bu kitapta Türkçe basımdan ne ölçüde yararlanıldığını, görseller konusunun nasıl çözüldüğünü bilmiyoruz.
Kitabın Alman okuruna ulaşması ise ancak 1977'de gerçekleşir. Tilmann Heinisch ve Goerd Peschken'in editörlüklerinde gerçekleşen bu basım, pek çok sorun taşımasına karşın, Taut'un metnini eksiksiz ve özgün haliyle okura ulaştırdığı için önemli bir yayın olur.[18] Nitekim bizim de Almanca kaynak metne ulaşmamız bu kitap sayesinde oldu. Ne var ki, bu basımın son derece özensiz hazırlandığını, editörlerin yazdığı giriş yazısının bilgi yanlışlarıyla dolu olduğunu belirtmeliyim. Kitabın kapağındaki "sosyalist bir mimarın bakış açısından" altbaşlığı da, büyük bir olasılıkla editörlerin eklediği bir söz olmalı. Ancak bu durum belirtilmediği için, okur yanlış bir bilgiyle karşı karşıya kalıyor. Editörler, 1938 basımındaki görsellerden yalnızca üçüne yer vermişler, ancak tüm görsellerin altyazılarını Almancaya çevirerek, sıra numarasıyla kitabın sonuna eklemişler. Giriş yazısında farklı gerekçeler ileri sürmüş olsalar da, görsellere yer vermemelerinin asıl nedeni, 1938 basımının röprodüksiyona olanak vermeyen baskı niteliği olsa gerek.
1977’de henüz Taut kitaplarının telif hakları public domain kapsamında değildi, bu yüzden Architekturlehre'nin basımı için izin alınması gerekiyordu. Kitabın künyesinden, bu iznin, Architekturlehre'yi Japonca yayımlayan Iwanami Yayınevi aracılığıyla, Hideo Shinoda'dan alındığı anlaşılıyor. Almanca metin de yine Shinoda'dan elde ediliyor. Erica Taut, eşinin ölümünden birkaç ay sonra Bruno Taut'un tüm yazılarıyla birlikte Türkiye'den ayrılmış, Eylül 1939'da Japonya'ya ulaşmıştı; yanında götürdüğü elyazmalarını, yayın haklarıyla birlikte Shinoda'ya vermiş olmalı.[19]
Architekturlehre'nin özenli bir çalışmayla özgün dilinde yayımlanması ancak 2009'da gerçekleşecektir. Manfred Speidel'in editörlüğünde gerçekleşen bu yayın Arch+ dergisinin 194. sayısında yer alır. Arch+ bu yayını 2017 sonunda –Taut'un 80. ölüm yıldönümü olan 2018'i vesile ederek– özel bir sayıya dönüştürür.[20] Speidel oldukça titiz bir çalışmayla, kitabın 1938 basımındaki tüm görsellerin izini sürer, kaynakları belirler,[21] bir bölümü için bu kaynaklara giderek yeni röprodüksiyonlar elde eder, bir bölümünü de daha nitelikli eşdeğerleriyle değiştirir. Ancak görsellerde bir güncelleme çalışmasını hedeflemez, sadece yayının biraz daha nitelikli görsellerle yapılmasını amaçlar. Kaynağına ulaşamadığı görselleri ise çok küçük kullanarak ikinci plana atar.
Architekturlehre'nin Almanca basımı özenli yayınlarla okura ulaşırken, artık kolayca ulaşılamayan Türkçe basımın da yeniden ele alınması gerekiyordu. İşte bu amaçla yola çıktık. İlk saptamamız 1938 basımının güncellenmesi zorunluluğuydu. Önce Kolatan çevirisinin güncellenmesini hedefledik, bu amaçla –daha önce değindiğim gibi– Metin Kolatan'la ilişkiye geçtik. Ne var ki 1977 basımı elimize ulaştığında ve Türkçe metinle karşılaştırıldığında, sorunun sadece bir dil güncellemesi olmadığı, Kolatan çevirisini de unutmadan yeni bir çeviri yapma gerekliliği ortaya çıktı. Bunun üzerine, Arketon'a Almanca'dan önemli çeviriler kazandıran Hüseyin Tüzün'den Taut metninin Türkçe'ye çevrilmesini istedik. Tüzün uzun ve titiz bir çalışmayla çeviriyi tamamladı. Tam bu aşamada, yıllardır Taut üzerine çalışan Zeynep Kuban çalışmaya dahil oldu ve yine titiz ve uzun bir çalışmayla editoryal okumayı gerçekleştirdi. Artık metin yayına hazırdı.
Peki, Almanca yayınlarda da sorun olmuş görseller konusunu nasıl çözecektik... Yine metinde izlediğimiz yolu izledik, yani röprodüksiyonu niteliksiz sonuç verecek tüm görselleri "güncelledik". Kuşkusuz bu işlem büyük bir sorumluluk gerektiriyordu; sorumluluğu ben üstlendim ve güncellenen kitabın "görsel" editörlüğünü yüklendim. Kitapta 112 görsel olduğunu belirtmiştim; bunlardan korunması zorunlu olan 36'sı –bir bölümünün daha temiz görselleri elde edilerek– aynen tekrarlandı; 56'sı bina ya da tema korunarak yenilendi/güncellendi; 20'si, Taut'un yorumları izlenerek tümüyle yenilendi. Bu görsellerin hangileri olduğu ise kitabın sonunda listelenerek belirtildi.
Güncellemenin son adımı ise, kitabın, özgün adı olan “Mimarlık Öğretisi”ne kavuşması oldu. Kitabın bu son biçimiyle, Taut okurlarına yeni ve taze sözler söylemeyi sürdüreceğini umuyorum.
[1] Bruno Taut (1880-1938), 1933'te gittiği Japonya'da üç yıl kaldıktan sonra, Güzel Sanatlar Akademisi'nde çalışmak üzere 1936'da Türkiye'ye geliyor. Taut'un Akademi'de hocalık yaptığı döneme ilişkin bkz. Ataman Demir, Güzel Sanatlar Akademisi'nde Yabancı Hocalar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul 2008, s. 48-81.
[2] Güzel Sanatlar Akademisi, 1969 reformuna dek Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir okul statüsündeydi; bu yüzden, Akademi'de görevlendirilen yabancı hocalarla sözleşmeyi Bakanlık yapardı.
[3] Demir, s. 231 (Taut/B01-2).
[4] Demir, s. 397 (Lügal/B05-2).
[5] Bu altbaşlığın Türkçesi şöyle: "Temel Esaslar, Kuram ve Eleştiri, Diğer Sanatlar ve Toplumla İlişkiler"
[6] Arch+, Bruno Taut, Architekturlehre Architekturüberlegungen [özel sayı, 2017], s. 9 (Kitabın hazırlanma sürecinde, Arch+'ın, Architekturlehre'nin metnini içeren bu özel sayısını çalışmaya dahil eden Zeynep Kuban'a teşekkür ediyorum.)
[7] Arch+, s. 119. Yer ve tarih içeren bu son not Türkçe basımda yer almıyor.
[9] Şinasi Lügal için bkz. Demir, s. 39-41.
[10] Demir, s. 397. Akademi müdürünün Kültür Bakanlığı'na yazdığı bu yazıda, baştan sona, Şinasi Lügal'ın görevlerini yapmadığı anlatılıyor; Taut'a başka bir "muavin" verilmesi gerektiği, hatta aldığı ücretin de indirilmesinin "icab" ettiği belirtiliyor. Çevirinin gecikmesinin Taut'u da rahatsız ettiğini, bu yüzden Bakanlık'a karşı güç durumda kalan Akademi yönetiminin tüm sorumluluğu Şinasi Lügal'a yüklemek istediğini düşünmek yanlış olmasa gerek.
[11] Arkitekt dergisinde, Adnan Kolatan'ın 1937-1949 arasında yayımlanmış 36 çevirisi yer alıyor. Bkz. Mimarlar Odası Arkitekt Veritabanı: http://dergi.mo.org.tr/
[12] Kolatan'ın, Taut çevirisine başlamadan önce yaptığı, Arkitekt dergisinde yayımlanmış bir çevirisi var: Martin Wagner, "İnşa Etmeyen Bir Millet Yaşamıyor Demektir", Arkitekt, 1937-10-11 (82-83), s. 276-278. Martin Wagner de Akademi'nin Alman uyruklu hocalarından; Taut'tan kısa bir süre sonra, 21 Aralık 1936'da göreve başlayan Wagner, Akademi'den ayrıldığı 30 Ekim 1937'ye dek "Mimari ve Teknik Şehircilik" dersleri vermiş (Martin Wagner için bkz. Demir, s. 82-89). Wagner çevirisi, Kolatan'ın Akademi çevresiyle ilişki içinde olduğunu gösteriyor. Bruno Taut, Kolatan'ın çeviriyi üstlenmesinden önce dostu Wagner'e de danışmış olabilir.
[13] Zeynep Kuban'ın, 18 Eylül 2020 tarihli yazışmamızda aktardığı bilgi. Kuban, bu bilgiyi, Taut kitaplarının editörlüğünü gerçekleştirmiş olan Manfred Speidel'den elde ettiğini, Speidel'in, Erica Taut'un 1 Şubat 1939 tarihli bir mektubunu kaynak gösterdiğini söylüyor.
[14] Bu kitabın Almanca basımı için bkz. Bruno Taut, Das Japanische Haus und sein Leben, Gebr. Mann Verlag, Berlin 1997.
[15] Görsellerin kaynaklarına ilişkin ayrıntılı bir döküm için bkz. Arch+, s. 181.
[17] Bruno Taut, Kenchiku geijutsuron, Iwanami Yayınevi, Tokyo 1948.
[18] Bruno Taut, Architekturlehre - Grundlagen, Theorie und Kritik aus der Sicht eines sozialistischen Architekten, VSA, Hamburg/Batı Berlin 1977.
[19] Zeynep Kuban'ın, 30 Eylül 2020 tarihli yazışmamızda aktardığı bilgi. Kuban, yayın haklarının Shihoda'ya devri konusunun "muğlak" kaldığını, Taut üzerine çalışmalar yapan Manfred Speidel'in, hakları devreden bir belge görmemiş olduğunu söylüyor. Hiç kuşkusuz, Speidel'in görmemiş olması bir devir sözleşmesinin olmadığı anlamına gelmez. Kuban -yine Speidel'den naklederek- Bruno Taut'un oğlu Heinrich Taut'un, 1977 yılında, Shinoda'dan bazı yayın haklarını almış olduğunu ifade ediyor.
[20] Bu özel sayıda yer alan Architekturlehre metni için bkz. Arch+, s. 9-119.