Bugün bir sürü insan, içinde yaşadığımız toplumu reddediyor. Bu insanların sayısı her geçen gün artıyor. Kimileri bunun iyi bir şey olduğunu düşünebilir, ama bence bu, giderek büyüyen çevre krizine bir çözüm değil. Uygar toplumdan el etek çeken bu insanlar, medeniyet dediğimiz bu ölesiye yarışa katılanlardan bir gömlek yukarda olabilirler, ama çoğu, hepimizi öldürmekte olan bu makineyi parçalamak için hiçbir şey yapmıyor. Bence, tüketim toplumundan kaçan ama onunla savaşmayan insanlar, korkaklar. Savaşmak derken, tüketimcilikten uzak durmayı kastetmiyorum, bütün yaşam formlarını tehdit eden ve yok eden lanet olası şirketleri yerle bir etmeyi kastediyorum. Doğru, alternatif yaşam yollarını yeniden öğrenmemiz gerekiyor, ama doğayla iç içe yaşamayı yeniden öğrenmek bu denklemin sadece bir tarafı, çünkü doğayla istediğiniz kadar barışık yaşayın, her şey ölürse siz de ölürsünüz. İşte bu yüzden o şirketlere durmadan, acımadan saldırmanız gerekiyor, çünkü onlar ekosistemlerimize tam da bunu yapıyorlar. Havamız, suyumuz, toprağımız saf zehirden ibaret olduğunda o küçük eko-köylerimiz bir boka yaramaz. Tüketim zihniyetini yok etmeliyiz, ama daha da önemlisi, tüketimciliği yaratan ve sürdüren kurumları yok etmeliyiz. İnsanlar, uyanık oldukları saatlerin çoğunu çalışarak ve onlara zaman ve enerji kazandıran eşyaları satın alarak rahata ve güvenliğe kavuşacaklarına inandırılıyor. Bunun saçmalığını gören tek kişi ben miyim? Neyse ki hayır. Ama bu saçmalığı görenlerin, bu çalış/tüket/geber kültürüne katılmaktan vazgeçseler bile ona katılan başkalarının bizi zehirlemeye devam edeceğini görmeleri gerekiyor. En etkili taktik, bu kanserli toplumu var eden fabrikaları, enerji tesislerini ve laboratuvarları yıkarak tüketimi daha üretim noktasındayken yok etmektir. Sanayi toplumunu yıkmaya harcanmayan her saniye, kendimizle birlikte tüm diğer canlıların yok edilmesine göz yummak demektir.
Craig Marshall (anarşist tutsak)
SEPPUKU
Zifiri karanlığı ve Bushido’yu, hayal kurmayı ve sabotajı, kaosu ve uyumsuzluğu; nihilizmin coşkusunu takdir edenler için...
Kadıköy 26/A Kafe ve Kadıköy Mefisto’da...
Hazırlayan: Uyumsuz İsyan
Grafik tasarım: Erman Akçay
Derginin interaktif PDF kopyası için: SEPPUKU