Sarah Thornton: "Sanat Dünyasında Yedi Gün"

25/6/2012 / skopduyuru

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Sanat Dünyasında Yedi Gün, çağdaş sanat dünyasının işleyişi üzerine, katılımcı gözlem ve söyleşilere dayanan kapsamlı bir araştırma sunuyor. 2004 ile 2007 yılları arasında, altı farklı şehirde geçirilmiş yedi günü anlatan kitap, yedi bölümden oluşuyor: “Müzayede”, “Eleştiri Dersi”, “Fuar”, “Ödül”, “Dergi”, “Atölye Ziyareti” ve “Bienal”.

 

 

Kitabın ilk bölümünde anlatılan müzayedede satılan “Jule-die Vrou” adlı tablo                                                                          (Marlene Dumas, 1985). Kitabın yazıldığı tarihte, Dumas bu satışla eseri 1 milyon                                                                    doların üzerinde satış yapabilen, yaşayan üç kadından biri oldu.


Christie’s’in New York’ta Rockefeller Center’da gerçekleştirdiği bir akşam müzayedesinin ayrıntılı anlatımıyla başlayan kitap, ikinci bölümde California Institute of Arts’ta Michael Asher’ın 1974’ten beri düzenlediği eleştiri dersindeki dinamiklerin incelenmesiyle devam ediyor. “Müzayede salonundaki hız ve zenginlikle sanat okulundaki düşünceli, düşük bütçeli hayat zıt uçlarda ama her ikisi de sanat dünyasının nasıl işlediğini anlamak için gerekli.” Üçüncü bölüm, İsviçre’de, Basel Sanat Fuarı’nın açılış gününde geçiyor. Sanat simsarları, sanat danışmanları ve koleksiyonerlerle söyleşilerle geçen bu gün, çağdaş sanat dünyasının ticaret ve prestij odaklı yansımalarını sunuyor. Thornton, dördüncü bölümde İngiltere’de verilen Turner ödülünü ve bu ödülü alma ihtimali olan sanatçılar arasındaki rekabeti inceliyor. Sanatçıların aldıkları nişanın kariyerlerindeki işlevi ve medya ile müzeler arasındaki ilişkiyi araştırıyor. “Dergi”de ise, sanat eleştirisinin işlevi ve bütünlüğüne dair farklı perspektifler sunuluyor. Sanat dünyasının ticari dergisi Artforum International’ın editörleri, New York Times’ın nüfuzlu eleştirmeni Roberta Smith bu bölümde söyleşi yapılan kişiler arasında. Yazar bu bölümde ayrıca sanat tarihçilerinin bir kongresine katılıp onların görüşlerini de inceliyor. “Atölye Ziyareti”, çağdaş sanat dünyasının en parıltılı ismi Takashi Murakami’nin Japonya’daki üç çalışma mekânında ve bir dökümhanede geçiyor. Son bölüm ise “küratörlere bir saygı niteliği taşıyor” ve 2007 Venedik Bienali’nden kesitler sunuyor.

Thornton’un araştırmasında vardığı bazı sonuçlar şöyle: “Sanat dünyasının içindekiler altı farklı rolden birini oynamaya meyilliler: Sanatçı, sanat simsarı, küratör, eleştirmen, koleksiyoner ya da müzayede evi eksperi”. “En zorlu mevki inanılır ya da başarılı sanatçı olmak. Fakat en merkezi rol sanat simsarlarında; çünkü onlar, diğer bütün oyuncuların gücünü kanalize ediyor ve yönlendiriyorlar.” […] “Büyük eserler kendiliklerinden ortaya çıkmazlar, yapılırlar; sadece sanatçılar ve onların asistanları tarafından değil, aynı zamanda sanat simsarları, küratörler, eleştirmenler ve koleksiyonerlerin “desteğiyle” ortaya çıkarlar.”[1] [ZB]

Yapı Kredi Yayınları, Mayıs 2012. Çeviri: Mine Haydaroğlu. 277 sayfa.

Yazarın makalelerine, www.sarah-thornton.com sitesinden de ulaşılabilir.

 



[1] Alıntılar kitabın “Giriş” bölümünden derlenmiştir.