Moskova Defteri

23/3/2016 / skopduyuru

Atilla İlkyaz’ın desenleri ile Bahar Aslan’ın öykülerinden oluşan “Moskova Defteri: Komünistler Moskova’ya” başlıklı kitapla (Can Yayınları, 2015) ilgili sergi, 23 Mart-3 Nisan tarihleri arasında Ankara Galeri Kara’da görülebilir. Mimar olarak çalıştığı Bakü'de uzun yıllar yaşamış olan Aslan’ın öyküleri, Rusya'daki Türk yerleşimleriyle, işçilerin sert çalışma koşullarıyla ilgili gözlemlerine dayanıyor. “Moskova Defteri” sergisi, Atilla İlkyaz’ın kitaptaki dokuz öykü için yaptığı resimleri biraraya getiriyor.

 

 

 

Kargaların Çığlıkları

...

Ve sonra

gözleri kuzgunlar tarafından oyulmuş bir darağacı mahkûmunun perişan hayali ortalarda bir yerlerde belirip kayboldu.

 

Kargalar hatırlıyorlar mıydı acaba?

Bir zaman önce bu meydanda kurulan darağaçlarını?

Yahut, ölü askerlerin kafalarından yoldukları saçlarla yuvalarını kurduklarını?

 

Ve içlerinden kargaların en yaşlısı, kanatlarını gererek, Paveletskaya’ya doğru uçup mavi kubbenin bir kenarına, beş yüz yıllık bir karaltı gibi, beş yüzyıldır silinemeyen bir karaltı gibi geri kondu. Haberi almıştı sanki, vakit gelmişti. Kara kanatlarını açıp kapadı ve başladı ötmeye. Ve bir an içinde hepsi birden ötmeye koyuldu. Ötmek değil, çığlık atmak demek daha doğru olurdu buna.

 

Kargaların çığlıkları Vasili’nin kubbelerinden dalga dalga yayılıyordu.

 

Neden çığlık çığlığaydılar?

Hissetmiş gibi bir felaketi,

Almış gibi kan kokusunu, bir yerlerde bir bombanın patladığını, bir şeylerin darmadağın olduğunu, başların gövdelerinden ayrıldığını, dünyanın yüzüne bir sebepten dağılmış birkaç fani insancığın daha zamanının dolduğunu hissetmiş gibi...

 

Bu hayatta sebebini bilmediğimiz ne çok şey...

İşte kargaların çığlıkları gibi...