Mimarlık tarihinde, yapıtında bir dönüşüm sürecinin izlenebildiği mimarların başında Otto Wagner gelir. Wagner'in ilk çalışmaları, 19. yüzyıl seçmeciliğinin Oryantalizme dek uzanan örnekleri arasındadır. Bu dönemi Art Nouveau hareketinin Avusturya versiyonu olan Secession çizgisinde yapıtlar izler. Bu erken modernist hareket Wagner'in üretiminde belirleyici bir ağırlık taşır. Ne var ki, usta mimar bu ara durakta da çok zaman yitirmeyecek, hızla Modernizme doğru yol alacaktır. Bu bağlamda 1895'te verdiği konferanslar bir kırılma noktası oluşturur. 1896'da yayımladığı Modern Mimarlık, bu dönüşümün ilk yazılı ürünü olur. Modern Mimarlık paradigma kurucu bir metindir; neredeyse bir manifesto olarak da tanımlanabilir. Wagner 19. yüzyılın tarihselci eğilimlerini toptan mahkûm eder, Modernizmin temel ilkelerini ortaya koyar. Modern Mimarlık yayımlandıktan sonra, tarihselciliğin savunucuları yoğun bir eleştiri salvosuna girişir. Bunun üzerine Wagner, Secession'a kesin katılımını duyurur ve Viyana'nın bir dönemini temsil eden çevrelerle ilişkisini tümüyle keser.
Wagner'in düşünceden üretime uzanan bu dönüşümünü anlamlandırmak için, o yılların Viyanası'na daha yakından bakmak, farklı disiplinlerde görülen değişimi izlemek ilginç olacaktır. 20. yüzyılın başlarında, Viyana'da, mimarlıktan müziğe, plastik sanatlardan felsefeye, yeni bir çağı haber veren, düşünceleriyle, üretimleriyle yeni yüzyılda belirleyici olmuş aktörler öne çıkar. Bu kişilerin üretimleri, Otto Wagner'in üretimiyle birlikte okunduğunda şaşırtıcı bir eşzamanlılık görülecektir.
Son olarak, Modern Mimarlık'ın, mimarlık yazınının temel metinlerinden biri olduğu, daha sonra yazılan metinleri de derinden etkilediği, bunun en bilinen örneklerinden birinin Bruno Taut'un Mimarlık Öğretisi adlı kitabı olduğu belirtilmeli. [Aykut Köksal, “Sunuş” yazısından]
Otto Wagner, Modern Mimarlık, çev. Hüseyin Tüzün (Arketon, 2021).
yemkitabevi.com