Kurmacanın Kıyıları

21/2/2019 / skopduyuru

 

Sosyal bilimlerde kuramların polisiye kurmacalarla bir ilişkisi var mı? Nasıl bir ilişkidir bu? Karl Marx Kapital’de neden komedya yerine tragedyayı tercih etmiştir? Gazete haberlerinde saf gerçekliği mi okuyoruz? Peki “gerçekçi” denen anlatılarda kurmacanın rolü ne? Ya anlatılardaki pencereler nereye açılır? Geleneksel olarak kurmacanın dışında bırakılan insanlar romana ve öyküye nasıl dahil edildiler?

Filozof Jacques Rancière uzun yıllardır siyasetin yanı sıra estetik, özellikle de edebiyat üstüne çalışıyor. Bu kitabında da bir yandan Honoré de Balzac, Edgar A. Poe, Rainer Maria Rilke, Marcel Proust, Joseph Conrad, William Faulkner ve W. G. Sebald gibi yazarların eserlerinden hareketle kurmacanın kıyılarını keşfe çıkıyor; bir yandan da Georg Lukács ve Erich Auerbach gibi güçlü yorumcularla diyaloğa giriyor. Kurmacanın Kıyıları’nı edebiyat, eleştiri ve felsefeye ilgi duyan okurlarımızın zevkle okuyacağına inanıyoruz. [tanıtım bülteninden]

 

İÇİNDEKİLER

Giriş

Kapılar ve Pencereler

Pencerelerin Ardında

Yoksulların Gözleri

Dikizcilerin Gördükleri

Sokağa Bakan Pencere

Bilimsel Eşik

Metanın Sırrı

Nedenselliğin Serüvenleri

Gerçeğin Kıyıları

Akla Hayale Gelmeyen

Kâğıttan Manzaralar

Hiçbir Şeyin ve Her Şeyin Kıyısı

Rasgele An

Yoksullar Hakkında İki Hikâye

Dilsizin Sözü

Hudutsuz An

 

Jacques Rancière, Kurmacanın Kıyıları, çev. Yunus Çetin (İstanbul: Metis, 2019)

www.metiskitap.com