KP Brehmer: Büyük Resim

21/1/2021 / skopduyuru

KP Brehmer, “Görevlerine Göre Kamu Çalışanları (Gelir Seviyeleri Dikkate Alınarak)”, 1976/77

 

Sanat pratiğine savaş sonrası dönemde, küresel kapitalizmin doğuşuna tanıklık eden 1960’ların ilk yıllarında Batı Almanya’da başlayan, yapıtlarında dönemin sosyopolitik bağlamıyla yakından ilişki kuran Brehmer, toplumsal yaşama etki eden, eleştirel bilginin ve özgürleştirici bilincin üretimine katkı sunarak gerçekliğe müdahale eden bir sanat üretimini savunur. İçinde yaşadığımız zamana eleştirel bir mesafeden yaklaşmanın ve sanatsal araçlar yoluyla “gerçekliği temellük etmenin” sanatsal-politik bir öncelik olması gerektiğini vurgulayan sanatçı, yapıtlarında Nazi rejimi sonrası Almanya’da devam eden faşist eğilimler, Doğu ile Batı arasındaki ideolojik çatışma gibi güncel politik meseleleri ele alır. Klaus Peter Brehmer, 1956’dan itibaren yasaklı olan ve hiçbir zaman üyesi olmadığı Almanya Komünist Partisi’ne [Kommunistische Partei Deutschlands, KPD] atıfla, 1967’de  “KP Brehmer” mahlasını benimser.

Brehmer’in eğitici bir nitelik taşımasına rağmen didaktik olmaktan kaçınan yaklaşımı, burjuva sanat anlayışını karşısına alarak sanatın toplumdaki rolünü yeniden düşünmeyi amaçlar. Brehmer kapitalist aygıtların görünmez ama yayılmacı yöntemlerini “görselleştirmenin”, diğer bir deyişle görünür kılmanın yanı sıra kapitalizmin toplumu metalaştırma biçimlerini göstermenin de yollarını araştırır. Pop Art sanatçıları ve Kapitalist Gerçekçi çağdaşlarıyla (Sigmar Polke, Wolf Vostell, Gerhard Richter, Konrad Lueg ve K. H. Hödicke) benzer stratejiler kullanan Brehmer, sistemin imge ve enformasyon üretimi araçlarına başvurup bu araçları altüst ederek sistemi kendi içinden eleştirir. Gravür, çizim ve resim gibi çeşitli mecralar aracılığıyla yeniden ürettiği buluntu imgeler, sloganlar ve verilerle çalışan Brehmer, kendi sanatsal yöntemini görsel ve “ideolojik kleptomani” olarak tarif eder. 1960’larda, Sıradan Baskılar başlıklı serisinde, tüketim kültürünün imgelerini ve reklamcılığın libidinal renklerini temellük eder. Aynı yıllarda farklı ölçek ve boyutlarda yeniden ürettiği posta pullarıyla ulusal sembolleri sorgular. 1970’lerde, somut emek ilişkilerine, politik eğilimlere, ekonomik ilişkilere, inşa edilmiş toplumsal kategorilere odaklandığı yapıtlarında istatistiğin görsel grafik dilini (çizelgeler, diyagramlar, haritalar, bayraklar, tablolar, renk skalaları) kullanmaya başlar. Brehmer, medya manipülasyonunu ve anaakım medyanın (televizyon, gazeteler, dergiler) yaydığı kültürel klişeleri vurgulamak için çoğaltım teknolojilerinin sunduğu olanaklardan da yararlanır. Veri yönetimi ve görselleştirme teknolojilerindeki güncel gelişmeleri takip eden sanatçı, Termografiler başlıklı son resim serisinde, yüz tanıma teknolojilerini ve tıp sektöründe halen geçerli bir görüntüleme tekniği olan termografiyi kullanır.

Pop Art ve Fluxus sanatçılarının etkisiyle 1960’ların ortasında yaygınlaşan bir mecra olan baskı sanatı, Brehmer’e süregiden standartlaşma meselelerine sanat yapıtının çoğaltılabilen maddeselliğinden yararlanarak işaret etme imkânı sunar. Sanatçı, kullandığı mecraları yapıtlarında sorunsallaştırır. İmgenin her şeyden önce bir medya ürünü olarak, dolayısıyla özgünlükten tamamen yoksun bir şekilde sunulduğunun bilinciyle üretimini gerçekleştiren Brehmer, kitlesel çoğaltım ve kitlesel tüketim çağında eser sahipliği ve orijinalliğin imkânlarını estetik bir düzeyde sorgular. Bu bakımdan, sanatçının aynı yapıtın farklı baskılarında ya da tek edisyonlu yapıtlarında yeniden ürettiği motifler, tekrarları ve varyasyonlarıyla anlam kazanır.

Arter’in 3. ve 4. kattaki galeri mekânlarında yer alan KP Brehmer: Büyük Resim sergisi, sanatçının üretimini ve estetik bağlamında ortaya koyduğu düşünceleri kronolojik olmayan bir güzergâhı takip ederek katediyor. Farklı bölümlerden oluşan sergi, Brehmer’in yapıtlarını ve yapıt gruplarını, gündelik yaşamın kayıt altına alınması, ulusal semboller ve değerler, propaganda, veri yönetimi, renk sembolizmi, tüketim kültürü, medya manipülasyonu ve basmakalıp temsiller, sanatta soyutlama gibi sanatçının üretiminde öne çıkan kavramlar, temalar ve düşünceler etrafında bir araya getiriyor. Serginin başlığı, kitlesel çoğaltım ve tüketim çağında bir imge üreticisi olarak sanatçının sosyopolitik rolünü öne çıkarmayı amaçlıyor. Bir yandan da Brehmer’in görselleştirme pratiğine, sahiplendiği sanatsal araçların “görme biçimlerinin kışkırtılması” için kullanılması düşüncesine atıfta bulunuyor. Bireylerin toplumsal ve kültürel süreçleri daha geniş bir açıdan görebilmeleri ve eleştirel düşünme imkânını yeniden elde edebilmeleri için mesafelenmenin gerekliliğine işaret eden bu düşünce, Brehmer’e göre ideolojilerin beslediği kolektif körlüğün de farkına varılması anlamına geliyor.

 

Selen Ansen’in küratörlüğünü üstlendiği KP Brehmer: Büyük Resim sergisi, 28 Mart 2021 tarihine kadar Arter’de görülebilir.

 

Büyük Resim sergi rehberi

Arter Sergiler