Ücretsiz halk günü[1] uygulamasının geri getirilmesini ve müze hakkındaki kurumsal bilginin şeffaf bir şekilde ilan edilmesini talep ediyoruz.
İstanbul Modern Müzesi[2] haftada bir gün ücretsiz olan halk günü uygulamasını, yeni düzenleme ile 10:00-14:00 olarak kısıtlamıştır.
İstanbul Modern Müzesi ücretsiz halk gününü ücretsiz ziyaret saatlerine hiçbir gerekçe sunulmadan indirgeyerek, halkın maddi sosyal durumu açısından kültürel yaşama katılma hakkına[3] müdahale eden keyfi bir karara imza atmıştır.
Halihazırda üzerinde yer aldığı tahsisli arsanın kamuya ait olması ve bağlı olduğu İstanbul Modern Sanat Vakfı’nın 2011 yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından vergiden muaf tutulan vakıf statüsüne alınması nedeniyle kurum, doğrudan halka karşı sorumlu bulunmaktadır.
Halka karşı doğrudan –ve “İstanbul” ismini bir marka olarak kullanmasıyla şehrin tüm nüfusuna karşı dolaylı– sorumluluğuna rağmen şeffaflıktan uzak bir yapı sergilemekte olan İstanbul Modern Müzesi, kendi internet sitesinde kurumsal tanımını muğlak bırakmıştır.
Bahse konu kısıtlamanın kaldırılıp, müzenin uygun göreceği tüm gün için halka ücretsiz olarak kapılarını açmasını ve müze hakkındaki kurumsal bilginin vergi veren tüm vatandaşlar nezdinde olabilecek en açık şekilde ilan edilmesini talep ediyoruz.
Kampanyayı başlatanlar: Açık Masa, Katılımcı Sanat Topluluğu Türkiye (PACT), Kamusal Sanat Laboratuvarı
Kampanyaya katılmak için: https://www.change.org/HalkGunuIstanbulModern
[1] ‘Ücretsiz Halk Günü’ uygulaması, 1969 yılında New York’ta faaliyete geçen sanatçı inisiyatifi ‘Sanat Emekçileri Koalisyonu’ nun dünyadaki müzelerin ruhsuz işleyişine karşı geliştirdiği bir dizi eylemin sonucu kazanılmıştır. Uygulama, koalisyonu oluşturan sanatçılardan Seth Siegelaub’un ve Robert Projansky’nin kaleme aldığı sanatçı sözleşmesinde yer almakta ve bu sözleşme 1970 tarihinde New York müzelerinde yürürlüğe girmiştir. Bugün Türkiye dahil birçok ülkedeki müzelerde ücretsiz halk günü uygulanmaktadır.
[2] Müze terimi bugün; kâr gayesi gütmeyen, kalıcı, topluma ve toplumun gelişimine hizmet eden, halka açık, “soyut” ve “somut” insanlık mirasını ve çevresini eğitim, çalışma ve eğlenme amacı için edinen, koruyan, araştıran, ileten ve sergileyen kurum olarak nitelendirilmektedir (ICOM, 2007a: madde 3.1).
[3] İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 27. Maddesi’ne göre: “Herkes, topluluğun kültürel yaşamına özgürce katılma, sanattan yararlanma ve bilimsel gelişmeye katılarak onun yararlarını paylaşma hakkına sahiptir.”