İnsan sonrası, “sonra” ekini içine katmış her kavramsallaştırma gibi, kavramın krizine, insanın bu tarihsel anda bir açmazda bulunduğuna işaret ediyor. İnsanın yeryüzünde derin bir dönüşüme yol açacak bir jeolojik kuvvet olarak tanımlandığı Antroposen terimiyle özetlenen bir tarihsel an bu. Ve ancak insan olmayanı da kapsayan bir etikle, başka canlılarla birlikte dahil olduğumuz ortakyaşam ağındaki bağlantıların öne çıkarılmasıyla, bu bağlantılara uygun bir hukukun ve siyasetin oluşturulmasıyla aşılabilecek bir kriz. Krize yol açan dönüşümün ardındaki esas fail ister insan olsun, isterse sermaye, “ilerleme hırsı”, “araçsal akıl” ya da neoliberalizm “insan sonrası”, insan kavramının, hümanizmde tanımlanan haliyle insanlığın, düşünce, yorumlama, nesnellik süreçlerindeki merkezî konumundan alaşağı edildiği, insana dair kabullerin sorgulanmaya başladığı bir potansiyel teorik alanı niteliyor. İnsanın, daha doğrusu “erkek insan”ın [Man] her şeyin ölçüsü olduğu hümanist idealin ve insan istisnacılığının ve insanmerkezciliğin karşısına, insan olmayan, insan dışı aktörleri, yeryüzünü paylaştığımız canlı cansız varlıkları da kapsayan bir dolaşıklık düşüncesi çıkarılıyor.
İnsan sonrası durumda bilginin ve öznelliğin üretiminin kartografisini çıkararak hem olumlayıcı hem eleştirel bir insan sonrası teori ve etiğin imkanlarını sorgulayan Rosi Braidotti’nin “İnsan Sonrası, Pek İnsanca: Bir Posthümanistin Anıları ve Emelleri” başlıklı, iki bölümden oluşan dersiyle açıyoruz insan sonrası dosyasını. Hakan Yücefer’in, “İnsanlar Ölür Olaylar Ölmez: Deleuze’ün Öznesiz Etiği” başlıklı makalesi Deleuze’den beslenen ve “göçebe özne”, “birlikte oluş”, “içkinlik” gibi kavramlarını “serbestçe” kullanan bu eleştirel insan sonrası etiğin zayıf bir Deleuze okumasından kaynaklandığı savıyla açılıyor. Braidotti ve Haraway’ın birbirine zıt Deleuze yaklaşımlarının bir yandan da, Deleuze’ün metnine içkin gerilimlerden kaynaklandığını öne süren Yücefer’in “olay etiği”nin yakın okumasının sonunda görüyoruz ki, olayı değil, alternatif öznellikleri odağa alan insan sonrasından çok, bir “insan öncesine” ya da anti-hümanizme yakın duruyor Deleuze.
Ezgi Ece Çelik’in “Antroposen ve Posthuman İnsan Çağı’nda İnsan Sonrası Olmak” başlıklı makalesi, insan sonrası durumda posthümanizmin, transhümanizmin ve kendini bir posthümanist değil, kompostist olarak tanımlayan Donna Haraway’in insanın merkezî rolü konusundaki taban tabana zıt tutumlarının eleştirel bir okumasını sunuyor. 2015’te kaleme alınmış ve bu dosyada Türkçesini yayımladığımız Zenofeminizm Manifestosunu hazırlayan feminist çalışma grubu Laboria Cuboniks üyesi Helen Hester da “sapiens+ihtimam” makalesiyle Haraway’in kompostist yaklaşımına karşın rasyonellikle ihtimamın kaynaştığı bir insan sonrası siyasetin imkânlarını sorguluyor.
Karen Barad, “Meşakkatli Zaman/lar ve Hiçlik Ekolojileri” başlıklı makalesinde askeri sınai kompleksin “ilerlemeci” uygulamalarının meyvesi olan atom çağının temelindeki kuantum fiziğinin doğrusal zaman anlayışını altüst eden, evrensel zaman ve mekân emperyalizminde kırınıma yol açan zamansallığının, siyasal tahayyülleri ve bilgi pratiklerini dönüştürücü içerimlerini, Kyoko Hayashi’nin From Trinity to Trinity romanının anlatıcısının yas ve tekrar hatırlama çalışması üzerinden okuyor. Bu yas emeğinde “tekrar dönme, çürüme, kompostlama, humusu karıştırıp altüst etme, insan istisnacılığının zehirli toprağı üzerine kurulu insan nosyonunu feshetme” işlemleri, başka türlü yaşama ve ölme olanaklarının sonsuz zenginliğinin toprağını besler.
Ruth A. Miller’ın The Biopolitics of Embryos and Alphabets: A Reproductive History of the Posthuman adlı kitabının “Alfabeler” başlıklı makalesinin başkahramanları ise, 1928’deki Harf Devrimiyle atıl hale gelen eski alfabe ve yeni alfabe. Miller, bir bellek operasyonu olarak adlandırdığı Harf Devriminde yeni Cumhuriyetin kurucu niteliklerine daha uygun görülen bir yenisiyle değiştirildikten sonra eski, “ölü” alfabetik sistemin, yeniden üreyen, düşünen ve nostaljik bir terkip [assemblage] olarak yaşamına devam ettiğini ve siyasal bir nitelik kazandığını savunuyor.
Merve Şen, Ezgi Hamzaçebi ve Sezen Kutup’un 2016’da bir panel olarak başlayıp 2019’da uluslararası bir konferansa dönüşen (ve maalesef bir sonraki oturumu belirsiz bir gelecek tarihe ertelenen) “Disiplinlerarası Ekolojik-Etik Karşılaşmalar” konferansına dair tanıklıkları, Türkiye’de insanmerkezci düşünmeyle insan sonrası teoriyi tartışmaya açan bir birlikte düşünme, tartışma ve dönüşme deneyimini aktarması bakımından kıymetli.
Dosyanın “insan sonrası sanat” odağında Ezgi Hamzaçebi’nin Ekin Kano’yla, sanatçının “İçim Şişiyor, Varoluş üzerine Çeşitlemeler” sergisi üzerine gerçekleştirdiği söyleşiyle Nazlı Ökten’in İstanbul Bienali özelinde sanatçının bedeni ve teniyle ilişkisinden çevreye ve yerküreye, oradan da yapay zekâyla yapılan sanata uzanarak insan sonrası sanatın izini sürdüğü makalesi var.
İlksen Mavituna’nın Hayvanların Tarihi kitabının yazarı Oxana Timofeeva’yla gerçekleştirdiği söyleşinin ana figürü ise insanın, sınırlarını ihlal edip kendinden farklılaşarak, hayvanla, doğayla, başka canlılarla ilişkisinde radikal bir dönüşüm gerçekleştirme potansiyeli. Timofeeva insanlığın başka varlıklarla ilişkisini gözden geçirip adil ve eşitlikçi bir ortakyaşama adım atacağı bir geleceğe ya da “mucizelere”, radikal dönüşüme olan inancını, hümanizmin insan tasavvuruyla, insandan sayılmayanlar ve insan olmayanlar arasındaki diyalektik okumasında temellendiriyor.
Deniz Gündoğan İbrişim, “Kozmopolitikanın İzinde: Özneler, Eko-Kozmopolitanizm, İmkânlar ve Duvarlar” başlıklı yazısında Antik Yunan düşünce dünyasından Kant’a, oradan Latour, Stengers ve Heise’nin kavramsallaştırmalarına uzanarak insanın ulus-devlet sınırlarının ötesinde dünyada ikamet etme ve ahlaki eyleme ethos’unu belirleyen kozmopolitanizm kavramının geçirdiği dönüşümlerin izini sürüyor ve 1963 yapımı Duvar filmini kozmopolitanizmin bir eko-kozmopolitan varoluşa ve insanla insan olmayanın birbirine dolaştığı bir eko-etik alana genişleme imkânının anlatısı olarak okuyor.
Deniz Kırkalı “Bağırsağıma Bir Aşk Mektubu: Ekolojik Biraradalık Olasılıkları İçin Bir Önerme” başlıklı makalesi bağırsak metaforu üzerinden bedenin maddeselliğini ve sınırlarını inceliyor. Bedenselliği ön plana alan bu feminist okuma, ekolojik söylemler ışığında çevre ve bedenin dolaşık failliklerinin yeni düşünce alanları açma potansiyelini göz önüne seriyor. Sezen Kutup, “Sevim Burak’ın Ford Mach I’inde İnsan Olmayanların Yolculuğu” başlıklı makalesinde, Burak’ın insan-olmayan, insan-dışı varlıkları anlatıcı ve başkarakter konumuna oturttuğu “açık metni”ni insan-olmayanın dile gelişinin imkânları ve sınırlarına odaklanarak okuyor. Bu okumada insanmerkezci yaklaşımdan uzaklaşmanın imkânları Deleuze ve Guattari’nin öbekleşme / terkip [assemblage] kavramsallaştırması, Latour’un fail-ağ teorisi ve Barad’ın dolaşıklık tartışmaları üzerinden araştırılıyor.
Şeyda Öztürk
ykykultur.com.tr
İÇİNDEKİLER:
Tıpkıbasım
Erich Auerbach: Machiavelli’ye Dair
Erich Auerbach: Monarşilerinin; Fransız Demokrasisinde ve Son Alman Felâketindeki Tesirleri
Yeni Perspektifler
Ali Rıza Taşkale: Süregiden Bir Distopya Olarak Kapitalizm: Blade Runner 2049’un Eleştirisi
Lal Hitay: Teessür - Medea’nın Bastırılamayan Çığlığı
Halil İbrahim Türkdoğan: Nietzsche, Stirner’in “Plagiyatör”ü mü?
Dosya: İnsan Sonrası
Rosi Braidotti: İnsan Sonrası, Pek İnsanca: Bir Posthümanistin Anıları ve Emelleri
Hakan Yücefer: İnsanlar Ölür Olaylar Ölmez: Deleuze’ün Öznesiz Etiği
Ezgi Ece Çelik: Antroposen ve Posthuman İnsan Çağı’nda İnsan Sonrası Olmak
Karen Barad: Meşakkatli Zaman/lar ve Hiçlik Ekolojileri: Tekrar-Dönme, Tekrar-Hatırlama ve Hesaplanamazla Yüzleşme
Ruth A. Miller: Alfabeler
Merve Şen - Ezgi Hamzaçebi - S. Sezen Kutup: Disiplinlerarası Ekolojik-Etik Karşılaşmalar: Çoğalan ve Yayılan Bir Aradalıklar
Oxana Timofeeva - İlksen Mavituna: “Çok-çok-ama-çok-sıkılmak” ve Mucizeler Arasında İnsan Sonrası - Oxana Timofeeva ile Söyleşi
Deniz Gündoğan İbrişim: Kozmopolitikanın İzinde: Özneler, Eko-kozmopolitanizm, İmkânlar ve Duvarlar
Deniz Kırkalı: Bağırsağıma Bir Aşk Mektubu: Ekolojik Biraradalık Olasılıkları İçin Bir Önerme
Selver Sezen Kutup: Sevim Burak’ın Ford Mach I’inde İnsan Olmayanların Yolculuğu
Ezgi Hamzaçebi - Ekin Kano: Ekin Kano ile “İçim Şişiyor, Varoluş Üzerine Çeşitlemeler”
Nazlı Ökten: İnsan Sonrası Sanat: “Ne En Eski Ne En Sabit Problem”
Laboria Cuboniks: Zenofeminizm - Bir Yabancılaşma Politikası
Helen Hester: Sapiens + İhtimam - İnsan Sonrası Siyasette Akıl ve Sorumluluk
Kitap Eleştiri
Murat Erşen: Ben ve Ten’de Direniş Etiği
Ferit Burak Aydar: Robinson Crusoe 300 Yaşında
Geçen Sayıdakiler
Laiklikten Sonra