Modern kentler, İşgal [Occupy] hareketleri başlamadan çok önce de, toplumsal ve siyasal değişimlerle su yüzüne çıkan devrimci politikaların beşiği olmuştu. İşte tam da bu nedenle kentler, ütopik düşüncenin de hep öznesi olageldiler. Fakat kentler aynı zamanda, hem sermaye birikiminin, hem de kentsel kaynaklara ulaşımı kimin denetlediğine ve gündelik hayatın niteliğini ve düzenlenişini kimin belirlediğine dair yaşanan tartışmaların da merkezi oldu hep: kontrol kimin elinde, halkın mı yoksa sermayedar ve müteahhitlerin mi?
Johannesburg’den Bombay’a ve New York’tan São Paulo’ya kadar pek çok farklı bölgeyi inceleyen Rebel Cities, kenti hem sermayenin, hem de sınıf çatışmalarının tam kalbine yerleştiriyor. Harvey, Wall Street İşgali ve Londra İsyanları’nın yanı sıra Paris Komünü’ne de işaret ederek, toplumsal adaleti ve ekolojik dengeleri gözeten yeni bir kentsel düzenlenişin yöntemlerini sorguluyor – ve kentleri, anti-kapitalist direnişin odağı haline getirmenin yolları üzerine düşünüyor. [NÖ]
Verso Books, Nisan 2012
Kitabın PDF’si için bkz:
http://abahlali.org/files/Harvey_Rebel_cities.pdf
http://www.versobooks.com/books/1116-rebel-cities