Giacometti baştan beri gerçekliği görmeye, gerçekliği yakalamaya çalışıyor. Ama başaramıyor. Öyle ki ilk heykellerini bu uğurda yonta yonta, küçülte küçülte bitiriyor. Sonunda “gerçeküstü” nesnelerle uğraşmaya girişiyor ve bu alanda bir çığır açıyor. Ama kısa bir dönemden sonra, gene estetiğin en eski sorunsalına dönüyor ve sanatla gerçekliğin etkileşimini keşfetmeye çalışıyor. Bitmez tükenmez kopyalarla uğraşıyor. Beş yıl, her gün üzerinde uğraşmasına rağmen, bir türlü kardeşinin portresini ve büstünü bitiremiyor. “Bir baş yapmayı bile başaramadığını” söylüyor. Ama sonuçta, hapsolup kaldığı bu gerçeklik çıkmazından yarattığı benzersiz eserlerle, bir estetik, bir felsefe yaratıyor. Sürrealistler kadar, varoluşçuları da düşündürüyor.
4 Nisan 2015, 14:30
Pera Müzesi