Foucault, Collège de France’ta verdiği derslerden birinde, bir noktada yeni bir iktidar-figürünün ya da hükümranlık türünün ortaya çıkabileceğine dikkat çekmişti: Müstehcen bir iktidar figürü...
Tutkuların (kişisel oldukları için) tanımları gereği “özel” ve apolitik oldukları fikrini geçersizleştirmekle işe başlamak gerekiyor. Hayır efendim, tutku özel değildir! Aşk denen tutku için bile böyledir bu...
Ne zaman bir sorunun –diyelim adaletsizliğin– nedenleri ve idamesi konusunda daha köklü bir sistemsel incelemeye ihtiyaç olduğu anlaşılsa, duyguların değerinin yükseltilmesi tam o noktada kendini gösteriyor...