Ulusal Kimlik: Bir Hata ve Bir Suç

Aşağıdaki metin, 1 Haziran Cumartesi günü, 88 yaşında ölen filozof Michel Serres’in, 2009’da Libération’un “Ulusal Kimlik” dosyası için yazdığı Faute başlıklı editör sunuşudur.

 

 

  

Serres yazıyor kimlik belgemde. Dağlardan gelen bir isim bu, tıpkı İspanyolcadaki Sierra veya Portekizcedeki Serra gibi; en az üç ülkede 1000 kişide vardır bu soyadı. Michel ismini ise, daha da kalabalık bir nüfus taşıyor. Bir sürü Michel Serres tanıyorum: Ben de bu topluluğa aidim, tıpkı Lot-et-Garonne’da doğmuş kişiler grubuna dahil olduğum gibi. Kısacası, kimlik belgemde kimliğime değil, aidiyetlerime dair bilgiler yer alıyor. İki başka aidiyetim daha mevcut bu belgede: 1,80 boyundaki kişiler ve Fransa vatandaşı olanlar.

Kimlik ile aidiyeti karıştırmak matematikçiler tarafından düzeltilmiş bir mantık hatasıdır. Ya A A’dır, ben ben’imdir dersiniz, alın size kimlik/özdeşlik;[1] ya da A şu bütüne dahildir dersiniz, bu da aidiyettir. Bu hata saçma sapan bir şey söyleme tehlikesine yol açar. Fakat aynı zamanda bir siyasal suç teşkil eder: ırkçılık. Şu ya da bu kişi siyahtır, yahut Yahudidir, veya kadındır demek ırkçı bir cümle kurmaktır, çünkü aidiyet ile kimliği karıştırmaya denk düşer. Ben Fransız veya Gaskonyalı değilim: Ceplerinde benimkiyle aynı dilde düzenlenmiş bir belge taşıyan ve zaman zaman Oksitan[2] dilinde rüya gören insanlar topluluğuna dahilim.

Bir insanı aidiyetlerinden yalnızca birine indirgemek onu baskı görmeye mahkûm edebilir. Oysa dinî, kültürel, ulusal vs. kimlikten her bahsedişimizde bu hatayı işliyor, bu hakareti ediyoruz. Hayır, burada aidiyetler söz konusu. Peki o halde ben kimim? Ben ben’im, bu kadar; aynı zamanda aidiyetlerimin toplamıyım, ki bunların tamamına ancak ölümümde vâkıf olabilirim çünkü her gelişme yeni bir topluluğa girmeye dayanır: Türkçe öğrendiğim takdirde Türkçe konuşanlar grubuna ait olmam, veya mobilet tamir etmesini ya da yumurta pişirmesini bilenler topluluğuna dahil olmam gibi. Ulusal kimlik: bir hata ve bir suç.



[1] Identité/identity hem kimlik hem özdeşlik olarak tercüme edilebilir. Türkçede farklı terimlerle ifade edilen bu iki kavram eşanlamlıdır – ç.n.

[2] Fransa’nın güneybatısında (tarihî adıyla) Gaskonya bölgesinde konuşulan bir dil – ç.n.

kimlik