Ulusal Antropoloji Müzesi’nin Topyekûn İmhası

Aztek Güneş Taşı, Meksika Ulusal Antropoloji Müzesi

 

2012 yılında Meksika'da Kurumsal Devrimci Parti (PRI), Enrique Pena Nieto’nun başkanlığa seçilmesiyle beraber iktidarı yeniden ele geçirdi. 1929’dan 2000 yılına kadar fiilen tek parti yönetimiyle ülkede siyasete hâkim olan PRI, serbest girişimi ve piyasa temelli bir ekonomide özel yatırımların teşvikini savunmaktadır. PRI retoriğinde bu tipik neoliberal ideolojinin üzeri, aleni bir yerli ve millî hissiyata başvurarak örtülegelmiştir. Bu stratejinin en bariz örneklerinden biri, Parti’nin 1964’te Ulusal Antropoloji Müzesi’ni açması olmuştur. Dönemin devlet başkanı Adolfo López Mateo’nın girişimiyle kurulan Antropoloji Müzesi, Aztek mitolojileri üzerinde bariz bir vurguyla, Kolomb öncesi uygarlıklara ait eserleri biraraya getirir. Projenin mimarı, Meksika’nın en ünlü ulusal ve kurumsal iktidar ikonlarını da tasarlamış olan Pedro Ramírez Vázquez’dir.

Octavio Paz, “Piramidin Eleştirisi” (1968) başlıklı (biraz sorunlu) yazısında, devlet şiddetinin kültürel aygıtı işlevi gören bu müzeyi ele alır. Baskının böyle atavistik bir tarzda fetişleştirilmesini, Meksika modernleşmesinin karizmatik ve acımasız liderinin eşi görülmemiş iktidarına bağlar. Paz, Antropoloji Müzesi’nde somutlaşan bilgi yapısını ve fiziksel mimariyi şöyle tarif eder: “Aztek döneminin yüceltilmesi, Müze’nin görünüşte mahkûm ettiği şeyi onaylıyor ve meşrulaştırıyor: Çağdaş tarihimizde Aztek modeli tahakkümün hâlâ canlı ve güçlü oluşunu”.

Sanatçı Eduardo Abaroa’nın “Ulusal Antropoloji Müzesi’nin Topyekûn İmhası” başlıklı projesi, bu piramidal iktidar ve otoritarizm hiyerarşilerinin sembolik devamlılığını temel alıyor. İlk kez 2012’de, Mexico City’deki Kurimanzutto Gallery’de sergilenen projede Abaroa, Müze’nin, içindeki her şeyle birlikte imha edilmesini öneriyor: pre-Hispanik eserlerden oluşan etnografik koleksiyonlar, yadigârlar, hediyelik eşya mağazası, dioramalar, ve modernist yapının kendisi. Ancak Abaroa’nın önerisi terörist bir eylem değil, gayet sistemli biçimde hayata geçirilecek bir işlem; sanatçı, mimari şemalar ve teknik gösterimlerle yıkım sürecini detaylarıyla gösteriyor. Proje, sanatçının deyişiyle, yerli toplulukların ve pre-Hispanik eserlerin sembolik gücünü kendi çıkarlarına alet eden devletin, bir yandan da aynı toplulukların haklarını, geçim kaynaklarını ve doğal çevrelerini yok etmesine gösterilmiş rasyonel bir tepki.[1]

 

Aztek tanrısı Tlaloc. 1960’ların başında Başkan López Mateos, yerli toplulukların itirazlarına rağmen heykeli Coatlinchan kasabasındaki yerinden söküp Antropoloji Müzesi’ne getirtti.

 

Mexico City’de bulunan Ulusal Antropoloji Müzesi, Meksika’nın en önemli binalarından biri. 1960’ların başında Başkan Adolfo López Mateos, Eğitim Bakanı Jaime Torres Bodet ve mimar Pedro Ramírez Vazquez’in girişimleriyle yapımına başlanan Müze’nin inşaatı 1964’te tamamlandı. Müze’de, Meksika’nın bağımsızlığını kazanmasından sonra eski Ulusal Müze’de toplanmaya başlanan arkeolojik eserlerin sergilenmesi tasarlanmıştı. Antropoloji Müzesi, Orta Amerika’daki pre-Hispanik kültürlerin incelenmesinde en önemli kaynaklardan biri haline geldi. Müze’de ayrıca bir etnografi koleksiyonu, bir kütüphane ve bir antropoloji okulu bulunuyor. Burası her ne kadar bir tapınak olmasa da, Mexico’daki en kutsal yerlerden biri olduğuna kuşku yok; her ay binlerce öğrenci ve turist tarafından geziliyor. Ekonomi ve siyaset elitleri, arkeoloji veya antropolojiyle uzaktan yakından ilgisi olmasa da pek çok etkinlik için burayı kiralıyor.

“Ulusal Antropoloji Müzesi’nin Topyekûn İmhası”, ilk defa 2012’de Mexico City’deki Kurimanzutto galerisinde sergilediğim bir proje. Başta bir yerleştirmeden ibaret olan bu devam eden projeye sonradan heykel, video ve serigrafi çalışmaları eklendi. Son iki yılda da  fotoğraflar, çizimler ve rehberli Müze gezileri dahil oldu. Projenin ilk aşamasında, Müze’nin yıkılması için atılması gereken adımlar konusunda profesyonel bir yıkım uzmanına danışıldı; alınması gereken güvenlik önlemleri saptandı, ve yıkım makineleri, atık dönüşümü, nakliye vs. gibi öğeler optimize edildi. Projenin sıradan bir yıkım işleminden tek farkı, Müze’nin içindeki her şeyin de imha edilmesini önermem: pre-Hispanik parçalar, etnografik koleksiyonlar, müze gereçleri, hediyelik eşya mağazasındaki ürünler vs. Enstalasyon, önerilen imha sürecini bir dizi malzeme, eskiz ve video aracılığıyla canlandırıyor.

[...]

“Ulusal Antropoloji Müzesi’nin Topyekûn İmhası”, esasen, çağdaş Meksika toplumunun Maya, Aztek ve diğer pre-Hispanik kültürlerin soyundan gelen topluluklara yönelik tavrı üzerine bir tefekkür çabası. Ekonomik ve politik iktidarların, sembolleri ve müze geleneklerini ideolojik amaçlarına alet etmelerini konu ediniyor. İdollerin ve binaların temsilen imha edilmesi, halen yaşamakta olan bu kültürlerin gerçekten imha edilişi üzerine kafa yormaya davet ediyor. Kozmolojik tasavvurları, doğayla ilişkileri ve toplumsal örgütlenmeleriyle, günümüzün neoliberal dünyasındaki belki de en eleştirel kültürler bunlar ve Batı kültürünün onlardan öğreneceği çok şey var.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Eduardo Abaroa’nın “Notes to a Project: Total Destruction of the Anthropology Museum” başlıklı metninden seçilmiş bölümlerin çevirisidir. Metnin tamamı için bkz. Total Destruction of the Anthropology Museum.pdf



ikonoklazm, çağdaş sanat, kültüralizm