/ Sanat-Özgürlük / Kral ve Ayaktakımı

Aşağıdaki pasaj, Sitüasyonist Enternasyonal'in İngiliz kanadının devamı niteliğindeki King Mob'un kurucularından David Wise’ın kaleme aldığı A Critical Hidden History of King Mob adlı metnin “The Late 1960s and King Mob” başlıklı kısmından alınmıştır.

 


King Mob Echo dergisinin ilk sayısının kapağı

 

King Mob, orta sınıftan ve işçi sınıfından bozguncu gençlerin kendiliğinden biraraya gelmesiyle ortaya çıkmıştı – çoğu, bitmek bilmeyen bir saçmalık teranesinden ibaret olduğunu gördükleri üniversite eğitiminden de nasibini almıştı. Bu tecrübelerini arkalarında bırakarak, geçmişlerinden getirdikleri her tür hazır bilgiyi sırtlarından atmaya çalışıyorlardı. Bir süre için –çok kısa bir süre için– aralarında kayda değer bir ortaklık oluştu; o zaman tarihteki ilk topyekûn devrimci eleştiri olduğunu düşündüğümüz şeyin oluşumunu ifade etme yönündeki acil ihtiyaç içinde, sınıf kini pek görülür değildi. Madem ki hepimiz, paradan (değişim yasasının artan istilasından) ve meta üretimine dayalı toplumsal ilişkilerden azade bir yaşam kurma arzusuyla yanıp tutuşuyorduk, sınıfın ne önemi olabilirdi? Önemli olan neyi reddettiğimiz ve neyi istediğimizdi – yeni bir dünya.

Ama sonradan bakılınca görülüyor ki, sınıf son derece önemli – özellikle, devrimci ânın geçip gittiği bir zamanda, düzene yönelik gelecek saldırılarda daha sağlam bir temel kurmak için nerede hata yaptığımızı daha iyi tespit etmek ve o dönemin tarihini daha doğru bir biçimde ortaya koyup bizden sonrakilere yol gösterecek yanlışları gün yüzüne çıkarmak için. Oysa o zamanlar tek bir arzumuz vardı: sahici bir hayat sürmek, Rimbaud’nun dediği gibi “Yeryüzünde Noel’i ilk yaşayanlar” olmak.


sitüasyonizm, King Mob, sanat/özgürlük