Londra Sokaklarında Olimpiyat "Temizliği": Emniyet Güçlerinden Sokak Sanatına Operasyon

24/7/2012 / skopbülten

2012 Londra Olimpiyatlarının açılışına günler kala emniyet güçleri kentin yoğun turist akınına uğrayacağı günlerde “nizamı bozmalarından” endişe edilen graffiti sanatçılarına yönelik operasyon başlattı.

Haberin yer aldığı “London Vandal” adlı siteye göre,[1] 17 Temmuz akşamı 30’dan fazla graffiti sanatçısının evine baskın düzenlendi; bilgisayarlarına ve cep telefonlarına el konan sanatçılar, ifadeleri alındıktan sonra, Kasım ayına kadar “Londra sınırları içinde metro başta olmak üzere toplu taşıma araçlarını kullanmamaları”, “üzerlerinde sprey boya bulundurmamaları” ve “Olimpiyat alanına 1,5 kilometreden fazla yaklaşmamaları” koşuluyla, kefaletle serbest bırakıldılar.

London Vandal sitesi, haberin kaynağının kendileriyle temasa geçen tutuklanan sanatçılardan biri olduğunu bildiriyor. Kaynağın verdiği bilgilere göre, tutuklanan sanatçılar ya yıllar önce graffitiyi bırakmış, ya da halihazırda legal olarak, şirketler için sipariş üzerine çalışan sanatçılar. Operasyonların, Olimpiyatlar öncesinde, illegal çalışan sokak sanatçılarına gözdağı verme amacıyla düzenlendiği iddia ediliyor. Ayrıca Olimpiyatlar öncesinde Londra sokaklarındaki pek çok graffiti eserinin yok edildiği söyleniyor. Emniyet güçleri ise sokak sanatçılarına yönelik kapsamlı bir operasyon yapıldığı iddiasını reddediyor ve sadece 4 kişiyi tutukladıklarını iddia ediyorlar. Tutuklanan sanatçılara dayatılan akıl almaz ve hukukdışı salıverilme koşullarını ise, "Olimpiyat Oyunlarının bütünlüğünü koruma" amacıyla açıklıyorlar.[2]

9,3 milyar sterlinlik dev bir kamu bütçesinin tahsis edildiği Londra Olimpiyatları, Olimpiyat oyunlarının hükümetin ve şirketlerin halkla ilişkiler, pazarlama ve kentsel dönüşüm stratejilerine alet edilmesinden ötürü protestolarla karşılanıyor.[3] Olimpiyatların gerçekten de bu tür hedeflerle kotarılan en büyük küresel gösterilerden biri olduğuna kuşku yok. Şirketler oyunlara sponsor olabilmek için birbirleriyle yarışıyor, zira kültür-sanat etkinliklerinden sonra sponsorluğun “toplumsal sorumluluk” adı altında bir PR stratejisi olarak kullanıldığı diğer alan da spor (nitekim Londra olimpiyatlarının ana sponsorlarından biri, İngiltere’deki en büyük sanat kurumlarının sponsorluğunu da üstlenen petrol şirketi BP)[4]. Hükümetler ülkelerinin bu oyunlara ev sahipliği edebilmesi için yoğun lobi faaliyetleri yürütüyor, Olimpiyat Komitesi’nce adaylıkları kabul edilen ülkelerde ise hummalı bir “hazırlık” (yani kentsel dönüşüm ve PR) faaliyeti başlıyor. Ve bu tür küresel gösterilerin tümünde olduğu gibi, gösteriye sahne olacak şehir, söz konusu ülkenin “imajını bozma” ve bir marka olarak pazarlanabilirliğine halel getirme riski taşıyan "kayıt ve nizam dışı" her şeyden hızla arındırılıyor: Evsizler, dilenciler, seyyar satıcılar, gecekondular, evsiz kedi ve köpekler… ve en son örneği Londra’da görüldüğü üzere, sokak sanatı. İngiltere'nin meşhur graffiti sanatçısı Banksy ise bugün web sitesinde Olimpiyatlarla ilgili Londra'da yaptığı iki yeni duvar resmini yayınladı (http://www.banksy.co.uk). Eserleri müzayedelerde milyonları gören Banksy'nin resimlerinin emniyet güçleri tarafından silinip silinmeyeceği merak konusu. [EG]

 

 

Mau-Mau, Olympic Take-away

 



[4] Sponsor listesinin tamamı ve ödenen meblağların listesi için bkz. http://www.guardian.co.uk/sport/datablog/2012/jul/19/london-2012-olympic-sponsors-list

 

Banksy, sokak sanatı, sansür