İtalyan Aktivistler Venedik Bienali'ndeki Türkiye Pavyonunu İşgal Etti

16/6/2013 / skopbülten

1 Haziran - 24 Kasım 2013 tarihleri arasında, TC Dışişleri Bakanlığı ile TC Kültür ve Tu­rizm Bakanlığı himayesi ve TC Başbakanlık Tanıtma Fonu Ku­rulu desteğiyle gerçekleştirilen 55. Uluslararası Venedik Bienali resmi Türkiye Pavyonu, önce­ki gün işgal edildi. İstanbul Ge­zi Parkı'ndan ülkeye ve dünya­ya yayılan direniş, demokrasi, insan hakları ve özgürlük talep­lerinden "uluslararası" bir des­tek daha aldı.

Olay 13 Haziran'da, etkinliğin yapıldığı Arsenale'nin Artigliere (eski silahhane) binasında yaşan­dı. Küratör Emre Baykal'ın sa­natçı Ali Kazma ile ortaya koy­duğu "Rezistans / Direniş" ad­lı video düzenleme çalışmaları, bir grup İtalyan aktivist tarafın­dan işgal edildi. Kazma, "Re­zistans" adlı eserinde, bedenin bilimsel, kültürel ve toplumsal araçlar yoluyla nasıl şekillendirildiğine ve bir icra alanı olarak nasıl tekrar tekrar yeniden üre­tildiğine odaklanıyordu.

Pavyonu işgal eden ve S.a.L.E.-Docks isimli bir kolektifin ön­derliğinde bir araya gelen grup ise Venedik bölgesinde yaşayan sanatçı, küratör ve öğrenciler­den oluşuyordu. Aktivistler kısa bir süreliğine işgal ettikleri Tür­kiye Pavyonu'nda, İstanbul'da #occupygezi olaylarında çekil­miş ve çoğunluğu polis şidde­ti içerikli fotoğrafları duvarlara asıp, hazırladıkları basın bildiri­sini okuyup, pavyona zarar ver­meden dağıldı.

 

SaLE-Docks Aktivistlerinin Türkiye’ye Mesajı:

"15 gündür süren işgalin ardından Gezi Parkı canlılığını korumaya devam ediyor. Parkın yıkılıp yerini tonlar­ca betonun alması olasılığına karşı ilk gösteriler 28 Mayısta başlamıştı. O günden bu yana protestolar bütün Türkiye'ye yayıldı ve antidemokratik yollarla toplumu zorla islamlaştırmak ve kişisel hakları önemli ölçüde kısıtlamakla suçlanan Erdoğan hükümetine karşı kitlesel bir karşı çıkışa dönüştü. Tıpkı İspanya'daki Indignados hareketi, Mısır da Tahrir Meydanı ve ABD'deki Occupy hareketinde olduğu gibi. Türkiye'de binlerce insan başkaldırıyor.Türkiye'deki bu hareket, tüm Avrupa'nın da artık konuştuğu bir dili, yerleşik düzenle mücadelenin evrensel dilini konuşuyor. Örneğin halkı yoksullaştıran ve tüm bir kuşağın geleceğini görmezden gelen tasarruf politikaları karşısında Frankfurt'ta göstericilerin Central European Bank gökdelenini kuşatmalarını hatırlayalım (31 Mart -1 Haziran). Türkiye'deki başkaldırı bizimle aynı talepleri dile getiriyor: Müşterekler, haklar, özgürlük ve demokrasi. Bu talepler burada, Venedik'te de karşılık buluyorlar: Venedik'te lagün'e girerek çevreyi tehdit eden dev turist gemilerine karşı bizim de 9 Haziranda limanı organize bir şekilde ablukaya aldığımız eylem­de olduğu gibi. Biz her yerdeyiz. Baskı politikaları ve polis şiddeti bizi durduramayacak. Bağımsız medya ve sosyal ağlar Türkiye'de olanları dünyaya gösteriyor: Erdoğan gitmeli! Hâlâ hüküm süren tüm ekonomik neoliberal oligarşilerden kurtulmalıyız. Geliyoruz ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak."

Autonomous Social Centers of North-East (Italy) www.globalproject.info twitter: @global project

 

Kaynak: Evrim Altuğ’un 15 Haziran 2013 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haberi