IŞİD, Binlerce Yıllık Asur ve Akad Eserlerini Paramparça Etti

28/2/2015 / skopbülten

Dünya kamuoyu, 26 Şubat günü IŞİD’in ‘resmî’ kanallarından yayınlanan bir videoyla sarsıldı. Beş dakikalık videoda, Musul müzesinde bulunan tarihî eserleri parçalayan IŞİD militanları görülüyor. Parçalanan eserler arasında, bir başka örneği Louvre’da bulunan, Asur dönemine ait ünlü kanatlı boğa rölyefi de (MÖ 7. yüzyıl) bulunuyor. 2003 yılında ABD öncülüğündeki Koalisyon güçlerinin Irak’ı işgali sırasında yağmalanan Müze’nin, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden açılması planlanıyordu.

Yayınlanan yıkım görüntülerinde, IŞİD militanlarından biri parçaladıkları eserlerin ait olduğu Asur ve Akad uygarlıklarının “çoktanrılı” olduklarını söyleyerek Muhammed’in de Mekke’deki ‘putları’ yıkmış olduğunu söylüyor. “Allah’ın yıkılmasını emrettiği bu heykeller ve putlar, milyarlarca dolar etse de bizim için değersizdir,” diye ekliyor. Oysa IŞİD’in, kontrolü ele geçirdiği yerlerden yağmalanan eserlerin Lübnan ve Türkiye üzerinden Almanya, Britanya, Dubai ve Katar’a satılmasıyla ciddi gelir elde ettiği biliniyor.[1]

Bu arada, ABD öncülüğündeki uluslararası topluluk, IŞİD ve benzeri örgütlerin yıkımları karşısında hamasi ‘uygarlık’ demeçleri vermeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçtiğimiz Eylül ayında Metropolitan Müzesi’nde düzenlenen bir etkinlikte “kaostan beslenen güçler uygarlığımızın beşiğini talan ederken hiçbir şey yapmasak tarihî bir utanca imza atmış olurduk,” diyordu.[2] Oysa uygarlığın beşiği Mezopotamya’nın bizzat ABD öncülüğündeki güçler tarafından yağmalandığı da biliniyor:

 

Bağdat Müzesi’ndeki Sümer, Asur ve Babil uygarlıklarına ait 15.000 eser, Irak’ı işgal eden ABD ve İngiliz güçlerinin başını çektiği Koalisyon orduları gözetiminde, 10-13 Nisan 2003 günleri arasında, gayet planlı bir şekilde müzeden soyulup kaçırılmıştır. Bu faciayla aynı zamanlarda, Irak Ulusal Kütüphanesi ve Basra Üniversitesi ateşe verilmiş, Musul Müzesi, El Evkaf, Beyt El-Hikma kütüphaneleri ve birçok üniversite kütüphanesi de talan edilmiştir. Sayısı 500 bin ile bir milyon arasında tahmin edilen arkeolojik sitten resmen onaylanan on bini mahvedilmiş, Nippur, Umma, Nimrud gibi Asur ve Sümer kentleri ve Babil’e ait kalıntılar tahrip edilmiştir… 2004 Haziran’ında İstanbul’da toplanan ve facianın tanıkları olan Iraklı müzeci ve arkeologlar ile kimi Batılı meslektaşları, kültürel yıkımın bilançosunu kestirememektedir. Eğer sayılar bir şey ifade ediyorsa; aralarında Bin Bir Gece Masalları dışında Ömer Hayyam, İbn Sina ve İbn Rüşd’ün eserlerinin de bulunduğu bir milyon kitap; 15 bin Osmanlı elyazmasının da bulunduğu 10 milyon belge, ve sayısız arkeolojik eser… Sayılar bir yana bırakılırsa, Irak Savaşı’yla birlikte asıl karanlıklara boğulan, Batı kültürünün köklerini keşfettiği neolitik uygarlıklara ait harikalar ve ‘tarihini başlattığı’ ilk yazılardır: Uygarlığın temelindeki ‘şeyler ve kelimeler’, müzeler ve kütüphaneler.[3]

 

theguardian.com

bbc.com

 



[3] Ali Artun, Müze ve Modernlik (İstanbul: İletişim-SanatHayat)

savaş sanatları