/ Dadanın 100. Yılı / Dada Köln'de

21/8/2016 / skopbülten

1918 Kasım'ında devrim hareketleri Almanya'yı kasıp kavururken, Ren bölgesi müttefik kuvvetler tarafından işgal edilmişti. Köln, İngilizlerin denetimindeydi ve 1926'ya kadar öyle kalacaktı. İlk sekiz ay süren abluka boyunca kentin Alman nüfusu açlığın sınırına gelip salgın hastalıklardan kırılmıştı. 55,000 İngiliz askerinin bulunduğu kentin bazı bölgeleri Almanlara kapalıydı; sıkıyönetim, sokağa çıkma yasağı ve sansür uygulanıyordu. Saatler bile geriye alınıp Greenwich'e uydurulmuştu. Buna rağmen halkın bir bölümü –özellikle yerli sanayiciler ve iş adamları– İngiliz işgalini devrim kargaşasına yeğliyorlar, Almanya'nın başka yerlerinde yayılan Bolşevik 'kızıl veba'ya karşı panzehir olarak kabul ediyorlardı.[1] Berlin'den çok farklı bu ortamda Dada Köln'e geldi. Askeri işgalin kısıtlamalarının yanı sıra, ataerkil ve Katolik geleneklere bağlılığın hüküm sürdüğü kentte Max Ernst ve Johannes T.  Baargeld, muhalif yayınlar ve kışkırtıcı sergilerle kısa süren bir başkaldırı hareketi oluşturdular.

Köln'ün boğucu havasını canlandıran ilk girişim, 1919 Şubat'ında bir gündelik gazetenin eğlence eki kisvesi altında çıkan Der Ventilator adlı yayındı. Ön sayfasında bir uyarı vardı:

 

Kimseye güvenmeyin! Görünüşe aldanmayın. Aranızda gizli örgütler var kendinize bile güvenmeyin. Kuşku uyandırıcı düşünce –ve duygu– salgınları yayılmakta. Kimse güvende değil! En başta kendinizden korkun.[2]

 

Toplumdaki kaygıları hem körükleyip hem de onlarla alay ederken, "en büyük düşmanınız tin" diye devam ediyordu bu ipe sapa gelmez yazı. Asıl hedef, Köln burjuvazisinin devrim korkusuydu. Aşırı devrimci düşüncelerin yayılması İngilizler tarafından yasaklandığı için, dergideki yazılar hayali karakterlere ve alaycı bir dile sığınıyordu. Sansürden kaçınmak için türlü sahte isim, sembol, işaret kullanarak Der Ventilator'u altı sayı boyunca çıkaranların arasında Max Ernst vardı. Finanse eden ise Alfred F. Gruenwald'dı. Varlıklı bir sigortacının oğluydu ve burjuva kökenine yüz çevirerek önce Marksist olmuştu, sonra da dadacı olacak ve Almanca 'nakit' demek olan 'Bargeld'den türeyen Baargeld adını alacaktı. Kiliseye, devlete, kurulu düzene, sanata saldıran Der Ventilator gayet başarılı oldu, satışı 20,000'lere ulaştı ama bir süre sonra 'zararlı' diye İngiliz makamları tarafından yasaklandı.

Savaş sonrasında Köln'deki durumdan hoşnut olmayan ve sanatlarıyla toplumsal değişim sağlayabileceklerine inanan bir grup sanatçı 1918 Kasım'ında kurdukları Sanat Cemiyeti'nde bir araya gelmişti; örgüt Berlin'deki sosyalist Sanat İçin Çalışma Konseyi'nin bir uzantısıydı. Ernst ve eşi başta olmak üzere, Der Ventilator'u çıkaranlar da bu grubun içindeydi. Aynı kişiler Dada'nın cazibesine kapılacaktı.

Ernst, Dada'ya zaten aşinaydı. Savaş öncesinden beri Hans Arp'la arkadaştı. Birkaç Dada yayınını görmüştü, Raoul Hausmann'la Richard Huelsenbeck'in 1919'daki manifestosu "Dadaizm Nedir ve Almanya'da Ne İstiyor?" bir Köln gazetesinde yayınlanmıştı. Ama Dada'nın Ernst için gerçeklik kazanması, 1919 yazında Baargeld'le birlikte gittiği Münih'teki bir kahvede Hugo Ball ve Emmy Hennings'le tanışmasıyla oldu. Ernst ve Baargeld Dada'yı benimsediler ve Köln'e döndüklerinde sanatsal ve toplumsal başkaldırı için Dada'nın stratejilerini başkalarına da benimsettiler. Ancak heveslerini paylaşmayanlar da vardı; Sanat Cemiyeti'nde düzenledikleri ilk sergide anlaşmazlık çıktı. Sergi, bir salonda dadacılar, diğerinde Sanat Cemiyeti olmak üzere ikiye bölündü. Girişe iki zıt yönü gösteren oklar kondu. Dadacıların mekânına D bölümü dendi ve onlar Bulletin D başlığını koydukları bir katalog yayınladılar. D bölümünün kapısında şöyle yazıyordu:

 

Dada’nın Sanat Cemiyeti’yle ortak hiçbir yanı yoktur

Dada bu grubun hobilerine ilgi duymaz

İmza: Johannes Theodor Baader, Marx Ernst[3]

 

Ernst, Arp ve Klee gibi sanatçıların yanı sıra, "yirminci yüzyılın bilinmeyen ustası" diye ilan edilen anonim birisinin, sanatçı olmamasına karşın Baargeld'in, çocukların ve Afrikalı yerlilerin eserleri de sergide yer alıyordu. Bir de ticari olarak üretilmiş nesneler araya katılmıştı. Sergi, sanat ile zanaat, el yapımı ile sanayi üretimi, profesyonel ile amatör arasındaki farklılıkları göz ardı ediyordu. Eleştirmenler de,  sanatçı arkadaşları da sergiyi yerin dibine batırdılar. İki sanatçı, Franz Seiwert ve Anton Räderscheidt, işlerini D bölümünden geri çekip Sanat Cemiyeti'nin salonuna taşıdılar.[4] Ama Dada'yı tam nereye koyacaklarını da bilemediler: Seiwert Dada için bir yandan "burjuva girişimi" diyordu, bir yandan da "anti-burjuva maskaralık". Bir eleştirmen "bu sanat modern dünyanın durumu karşısında duyulan çaresizliği yansıtıyor, itiraf etmeli ki bu gezegende insanlığın hali umutsuz. Ama her türlü sanatın kökeninde umut, özlem, inanç var ve hep öyle kalacak" diye yazdı. İngilizler ahlaka aykırı içeriğinden dolayı Bulletin D'nin elde kalan sayılarına el koydular.[5]


 

 

Bulletin D (Kasım 1919) ve Die Schammade'ın (Nisan 1920) kapakları ile Die Schammade'ın ilk sayfasında Max Ernst'in deseni.

 

Köln'lü dadacılar, kendi evlerini üsleri gibi kullanarak kolektif işler üretmeyi sürdürdüler; 1920 baharında yeni bir dergi çıkardılar: Die Schammade. Adı, 'Scharade' (zırva), 'Schamane' (şaman), 'Scham' (utanç ve cinsel uzuv) gibi sözcüklerden üretilmişti ve hem de Friedrich von Schiller'in "Schamade schlagen" (trampet çalarak geri çekilme çağrısı) eserine bir göndermeydi.[6] Tek sayısı çıkan derginin kapağında Köln'deki dadacılara katkıda bulunmaya gelen Arp'ın bir deseni vardı ve Ernst'in hazırladığı bir "dadametre, antimetre, antinometric dadaskop" dergiye enternasyonal katkıları listeliyordu. Ernst ve Baader listede ikişer defa yer aldılar: kendi isimleriyle ve Dada kimlikleri Dadamax ve Zentrodada olarak. Köln, Berlin'le Paris'in ortasındaydı ve Richard Huelsnbeck'den Tristan Tzara'ya ve André Breton'a, her iki kentteki dadacılar dergiye katkıda bulunmuştu. İlk sayfada Ernst'in matbaada bulduğu baskı kalıplarını kullanarak ürettiği 'makine'lerden birinin üzerinde "Sanat meraklıları ayaklanın" yazıyordu; başka bir sayfada ise birkaç ay öncesinde Köln'de nehrin taşmasına atıfta bulunan Heinrich Hoerle ilave ediyordu: "eski sanat öldü; sanatçı boğulunca sanat yüzmeye başlar".[7]

 

Max Ernst

Worringer, Profetor DaDaistikus[8]

1920

Sabah 6'ya, profet, kulağını deniz kabuğuna dayamış, höpürdeterek yiyip içen topluluğun dadaistikus gazabını dinliyor. hihi

entelektüeller ve kişiye özel profetler için görünmez katedralde missa exhibitionalis.[9] titi

9:17'ye 9:25'ye, kaz derisinden küçük terlikleriyle yanılgıya düşen hata kokoschka'nın muğlaklığı ve takdir edilmesi. lilli

9:26'ya 10:13'e, yeni kontürbin insan DaDa'ya kıyasla insanlık a priori iyi mi? fiffi

10:14'e 10:14'e, ubi bene ibi DaDa.[10] pippi bibbi

10:14'e, İrlandalı kılığındaki gotik zambağın sonsuz testis benzerliğinin fotoğrafı. minni

10:15'e, bugün kırmızı, yarın gotik mimmi. kri

10:16'ya 11:9'a, sağ elin empati yüklü parmağıyla DaDaiçerdeDaDadışarda – fakat!! willi

11:10'dan 5:23 sonrası. unio expressiva erotica et logetica veya birader pablo mysticus'la rahibe scholastica Feininger'in çiftleşme krampları veya Picasso'nun etiği. killi killi

6:00. picastrate Eum![11]



[1] Sabine T. Kriebel, "Cologne", Dada içinde, der. Leah Dickerman (Washington: National Gallery of Art, 2005) s. 217-218.

[2] A.g.e., s. 219.

[3] A.g.e., s. 221.

[4] A.g.e., s. 223.

[5] A.g.e.

[6] A.g.e., s. 230.

[7] A.g.e.

[8] En önemli eseri Soyutlama ve Empati (1907) olan Alman sanat tarihçisi Wilhelm Worringer, 'ekspresyonizm' tabirini ilk kullananlardandı. Ernst, Almanca peygamber anlamına gelen 'Prophet', kâr demek olan 'Profit' ve 'Professor' sözcükleriyle oynuyor (ç.n.).

[9] 'Missa', kilise ayini, 'exhibitionalis', Ernst'in Latince gibi görünmesi için uydurduğu sözcük; 'gösterişci kilise ayini' diye yorumlanabilir (ç.n.).

[10] 'Ubu bene ibi', Latince 'iyiliğin olduğu yer' demek. Yaygın olarak kullanılan 'ubu bene ibi patria', 'iyiliğin olduğu yer memleketim' tabirinin yerini burada 'iyiliğin olduğu yer DaDa' alıyor (ç.n.).

[11] 'Eum' Latince 'onu' demek; 'picastrate'nin anlamı yok. Muhtemelen 'Picasso' ile 'hadım etmek' sözcüklerini birleştirerek Ernst'in ürettiği sözcük: "Picasso'yu hadım edin!" (ç.n.).

"Worringer, Profetor DaDaistikus", Die Schammade, 1 (Nisan 1920). İki İngilizce çevirisi: çev. Gabrielle Bennet, Dadas on Art: Tzara, Arp, Duchamp and Others içinde, der. Lucy R. Lippard (Mineola: Dover Publications, 1971) s. 125 ve çev. Jane Ennis, The Dada Reader, A Critical Anthology içinde, der. Dawn Ades (Chicago: University of Chicago Press, 2006) s. 241.

 


Dada'nın 100. Yılı